Cehennem Çiçeği - Alper Canıgüz
Alper Kamu serisinin ikinci kitabı olan Cehennem Çiçeği, kahramanımız Kamu’nun iki ayrı ölüm üzerinden duygu ve düşüncelerini okurlara aktarmasını anlatıyor. İlk kitap çok daha komikken, bu kitap biraz daha depresif, biraz daha hüzünlü olarak yazılmış (yine de Kamu’nun bilindik esprileri bu kitapta da yer yer vardı). Sanırım babası hikaye anlatırken Kamu’nun “hüzünlü olsun” demesi de kitabın atmosferine uygun olması içindi.
Daha önceki kitapta da olduğu gibi cinayetlerin öyle ahım şahım bir numaraları yok, Canıgüz’ün kitaplarında cinayetler sadece bir araç. Kitap içerisinde hem başka kitaplara (Erbain, Pardayanlar…) hem de başka karakterlere (Sherlock, Poirot…) birçok atıf yer alıyor. Ayrıca Kamu’nun aforizmalarını (doğru kelimedir umarım) da bolca okuma şansımız oluyor. Benim kitapta en sevdiğim detay, Kamu’nun 5 yaşında olup da fantastik hareketler sergilerken, aynı zamanda Düldül’e binmeyi çok istemesi veya annesinin onu yıkaması gibi 5 yaşından fiziksel ve duygusal olarak tamamen kopamayışının tezatlığı idi. Bence Canıgüz burada harika iş çıkarmış.
İlk kitap benden 10 puan alırken, bu kitap 9 puanı hak etti. İlkinde aşırı gülmüştüm, belki de kendi kendime durduk yere “yine çok eğleneceğim” ön yargısı oluşturduktan sonra hüzünlü bir kitapla karşılaşmak biraz farklı bir deneyime yol açtı. Aslında sonradan düşününce bence Canıgüz doğru bir iş yapmış yoksa bu sefer de tekrara düşme hissine kapılabilirdim. Kamu okumaya devam edeceğim ama çok fazla kitabı olmadığı için araya biraz mesafe koysam iyi olacak gibi duruyor (aynı sebepten Kinyas ve Kayra’yı da bekletiyorum). Sizlere de en azından ilk kitaba bir şans vermenizi şiddetle öneriyorum.