Kara Kule : Anahtar Deliğinden Esen Rüzgar
Kara Kule serisini, yazarın yazım sırasını takip ederek okumuşsanız Anahtar Deliğinden Esen Rüzgar’ı en sona bırakmışsınız demektir. Hatta belki de seriyi bitirme düşüncesine dayanamayıp serinin son kitabından hemen sonra bu kitaba başlamamış ve evrene biraz ara vermişsinizdir. Eğer durum böyle ise sizleri kurucu üyesi olduğum “Muhteşem Serileri Bitirmeye Gönlü Elvermeyenler Kulübü” (MSBGEK) üyeliğine davet etmek isterim. Kulübümüz, hayatınızı etkilemiş mükemmel serileri bitirmenin üzerinizde yarattığı; korku, endişe, tedirginlik veya kaygı gibi duyguları çözmek için bu konularda yıllarca çalışmış uzman kadrosuyla ve " Sona gelmenin huzuru, yeni başlangıçların tohumudur" sloganıyla sizlere yardımcı olmak için kurulmuştur. Siz de sonların huzuruna kavuşmak istiyorsanız yapmanız gereken tek şey; “daveti aldım,kabul ettim” demek ve beklemek olacaktır. Biz, size mutlaka ulaşırız.
MSBGEK Katkılarıyla Kısa Bir Anı;
Kulübün her ne kadar kurucu üyesi olsam da Kara Kule serisi, tıpkı bir bağımlının nüksetmesi gibi sonlandırma korkularımı yeninden gün yüzüne çıkartmıştı. Kara Kule serisinin evreninden, hikayelerinden ve karakterlerinden etkilenip seriyi yavaşça sindirerek okumak istesem de kitapların yarattığı; merak, gerilim ve heyecan hislerine yenik düşmüş ve seriyi bir çırpıda bitirmiştim. Serinin yazım sırasına göre son kitabını bitirip elime Anahtar Deliğinden Esen Rüzgar’ı aldığımda ise kitabın kapağını bir türlü açamamıştım. Sanırım Kara Kule evreninden kopma, bir daha Roland’ı ve arkadaşlarını görememe düşüncelerine katlanamamıştım. Böylece korkularıma yenik düşmüş ve son silahşorun son hikayesini, Kara Kule evrenine veda etmeye hazır olana kadar bekletmeye karar vermiştim. Ama beklenen o veda etme dürtüsünü hiç bir zaman gelmemişti. Takvim yaprakları birbiri ardına tembel hayvanın ağaca tırmanması gibi ağır ağır geçiyordu. En sonunda bir gün MSBGEK uzmanlarından biri ofisteki değişik hallerimden durumumu fark etti ve müdahale etme kararı aldı. Böylece sonun huzurunu üzerimde tekrardan tesis eden uzmanlar, Kara Kule serisinin enfes evrenine son kez adım atmamı sağladılar.
Anahtar Deliğinden Esen Rüzgar serinin dördüncü kitabı olan Büyücü ve Cam Küre kitabının kaldığı yerden başlıyor ve serinin beşinci kitabı olan Calla’nın Kurtlarına kadar olan bir hikaye anlatıyor. Daha doğrusu o zamanda geçen bir hikaye anlatmaya başlıyor. Çünkü King hikaye devam ederken geçmişe bir kapı açıyor ve bizi Büyücü ve Cam Küre kitabının içerisinde anlatılan eski bir zamana götürüyor. Götürüldüğümüz zaman ise; tabi ki son Silahşor Roland’ın darmadağın olduğu o “olayın” hemen sonrası oluyor ve King, bize bir yandan genç silahşor Roland’ın iç dünyasındaki parçalanmanın boyutlarını gösterirken bir yandan da Silahşorlar şehri Gilead’ın son ihtişam kırıntılarını sunuyor.
O “olay” sonrası yaşadığı dayanılmaz acıyı bir silahşora yakışır şekilde dışarıya tek bir duygu bile göstermeden sadece içerisinde yaşayan Roland, durumun farkında olan ve oğlunu gelecek savaşlara hazırlamaya çalışan Gilead Dinh’ı ve Silahşorların lideri Steven Deschain tarafından ufak bir göreve gönderiliyor. Fakat Roland’ın kafasını meşgul tutması için olan bu ufak görev, silahlarına yeni kavuşmuş silahşor Roland ve arkadaşı için son derece ölümcül bir hal alıyor. Tabi ki her büyük riskin ödülü de o derecede büyük oluyor ve Roland onca şeyin içerisinde bir tutam huzur buluyor. Bu huzur, Gilead Dinh’ı Steven’nın büyük bir öngörü sahibi olmasından mı yoksa sadece bir tesadüften mi kaynaklanıyor bilinmez ama unutulmamalıdır ki Kara Kule evreninde her şey Ka’dır ve Ka kabaca; yaşam gücünü, bilinci, görevi ve kaderi ifade eder. Fakat Ka yolu uzun ve meşakkatlidir. Dolayısıyla Roland’ın yolunu tamamlanması ve huzura kavuşması biraz zaman alıyor. Çünkü King, genç Roland’ın hikayesi tamamlamadan hikayede bir katman daha derine inerek bir masal anlatmaya karar veriyor.
Masalımız, küçük bir köyde küçük bir çocuğun yaşadığı dramatik olaylarla başlıyor ve alışık olduğumuz Kara Kule evreninin sıra dışılığı ile bizi yavaş yavaş büyüleyerek kendine bağlıyor. Çocuğun, tanıdık bir düşmanla karşılaşmasıyla da olaylar iyice ilginçleşiyor. King bu tanıdık düşman ile okurun aklında, eski Gilead’da çocuklara anlatılan masalın gerçekten bir masal mı yoksa Kara Kule evreni içinde geçen gerçek bir olay mı? ikilemi yaratıyor ve masal ilerlerken her sayfaya eklediği bilgi kırıntılarıyla da bu ikilemi derinleştirmeye devam ediyor. Fakat sonların okurun hayal gücü tarafından doldurulmasını destekleyen yazar yarattığı ikilemde tercih yapmayarak bunu okura bırakıyor. Masal tamamlanıp genç Roland’a döndüğümüzde ise King’in kaleminin büyüsü devreye girmiş oluyor ve aklımızı sadece ihtişamının doruklarında bir Gilead’ın nasıl olacağı sorusu kurcalıyor.
Geri döndüğümüz genç Roland’ın hikayesi, her silahşor hikayesinin sonu gibi silahların çekilmesiyle sona eriyor ve bahsettiğimiz huzur, silahların adaletinin bir hediyesi olarak Roland’a teslim ediliyor. Böylelikle Büyücü ve Cam Küre’de içimizi karanlığa boğan King bize de bir demet gün ışığı göstermiş oluyor. King’in sunduğu gün ışığı ile de kitap(siz de benim gibi son olarak bu kitabı okuduysanız seri) sona eriyor.
King, Kara Kule evreniyle öyle bir şey yaratmış ki kitap (seri) bittiğinde sanki hayali karakterlerden ayrılmıyor da gerçek arkadaşlarınızdan ayrılıyormuş gibi hissediyorsunuz. Bu hissin oluşmasında, serinin en bariz özellikleri olan; karakterlerin olaylar karşısında verdiği doğal tepkiler, olayları tam olarak anlatan benzersiz benzetmeler ve teknolojinin zamanın acımasız rüzgarıyla unutulup büyüyü yaratmasıyla oluşan gizem sadece ufak bir yer tutuyor. King kalemiyle zihnimizde çok özlediğimiz ama uzun zamandır görmediğimiz bir yakınımızı görmenin yarattığı duyguları yaratıyor. Bu bambaşka bir deneyim.
Keşke Roland’ın gençliğindeki maceralarını, Gilead’ın ihtişamını veya Gilead’ın düşüşünü anlatan hikayeler olsa diyeceğim ama tüm bu hikayelerin ancak ateşe atılan odunlar gibi olacağını ve hiç bir zaman yetmeyeceğini biliyorum. Ama yine de…
Herkese iyi okumalar dilerim.
Not: MSBGEK dizi, film ve oyun serileri içinde yardım sağlamaktadır. MSBGEK bir EBİ organizasyonu kuruluşudur ve tüm hakları saklıdır.