Ben olsam ben de beklerdim çünkü bir sonraki kitap gelene kadar insan o kadar çok kitap okuyor ki -ben bir de size göre daha az okuyorum- unutuyor. Unutunca da en baştan okumak gerekiyor. Ben genelde bu tip durumlarda başından yirmi sayfa okuyup kendimi oyalıyorum.
Valla bence okuyunuz gitsin, ben başladım mesela.
Dün gece ilk 18 bölümü okudum, gayet ilgi çekiciydi.
Kitabın sonunda konu ne kadar öbür kitaba kaldığı da önemli. Mesala Sissoylu serisinin ilk 2 kitabını okudum, işlenen olaylar kitap sonunda bitiyor diğer kitaba yeni bir konu açılıyor.
Haklısınız. Ancak bir seriyi çıktığı gibi okumanın ve gelecek kitapları heyecanla beklemenin de ayrı bir tadı var bence. O yüzden biriktirip beklemektense okurum, baktım yarım kalmış hiç girmem.
Merak etmiyor değilim aslında iyi reklamı yapıldı bu kitabın ama bazen devam eden kitaplar geç basılınca unutuyorum olayları, karakterleri. Sıcağı sıcağına diğer kitaba geçmek hoşuma gidiyor.
Geç okumanın tek kötü yanı spoiler yememek için muhabbete dahil olamamak.
Bu gibi durumlarda kitabi bitirince ilk sayfasina, yalnizca benim anlayabilecegim anahtar kelimeleri yazdigim bir postit yapistiriyorum.
Mesela Olumsuz Nicholas Flamel’in Sirri’nin ilk kitabini bitirsem ve ikinci elimde olmasa postite soyle yazarim: Gak, Miyav, Altin, Gumus. Bu kelimeleri gorunce butun kitap aklimda canlaniveriyor. Bi’ denemenizi oneririm:)
Mümkün değil geçen gün eşimle şöyle bir şey yaşadık.
Ben: Aaaa, üç buçukçu!
(Eşim hızla sağa çeker…)
Eşim: Ne alacaksın ki?
Ben: Ya hani konuşmuştuk. Sen de bana önünden geçerken unutturma demiştin. Al, işte unutturmuyorum.
Eşim: Tamam, ama ne alacaktık?
Ben: İşte onu da sen hatırla.
(İkimiz de arabadan dükkana bakıp düşünürüz…)
Eşim: Hadi eve gidelim.
Ben: Neyse artık… Bir dahakine hatırlamak umuduyla.
Yani ben yazdığımı da unuturum. Bunu niye yazmışım filan da diyebilirim.
Arkadaşlar,
Artık fantastik seri kitaplarda yeni bir uygulamamız var. Serilerin devam kitaplarının başlarında, yeni kitaplara başlarken bilgilerinizi tazelemeniz için 1-2 sayfalık, hem dünya hakkında hem de önceki kitapta gerçekleşen kilit bazı olayları kıcasık özetleyen metinler koyuyoruz.
Bunun ilk denemesini Kılıçlar Kenti’nde görebilirsiniz. Bu zamanla daha oturacaktır.
O yüzden kitabı tamamen unutmak gibi bir şeyden korkmanıza gerek yok. Bunu Mark Lawrence kitaplarının başında yapıyor, orijinal baskılarında. Araya 2-3 sene bile geçse hemen eski bağlantıları kurabiliyorsunuz. Bizim de böyle bir şeye ihtiyacımız olduğunu düşündüm.
Harita konusunda da, soru hattında da bahsettim. Görselle alakalı bir son dakika sorunu çıktı ve çözecek zamanımız kalmadı. Haliyle bu edisyonda çıkarmak zorunda kaldık. Yakında haritayı internetten salacağım.
Bu tam bir paradoks değil mi? Merak ettiğimiz bir seri tamamlansın derken satmadığı için yarım kalıyor. Beklemeden alıp okuduğumuz durumda ise bilmem kaç sene yeni kitabın çıkmasını beklerken unutuyoruz.
Paradoks mu değil mi bilmiyorum ama o ay okumayacağım kitabı almıyorum. Zaten seri yarım kalmasın diye alacak olsam hangi birine yetişeceğim. Uzun vadede yayınevi o planı yapmalı.
Bazen öyle oluyor ki insan beklediği kitabı bile unutuyor. Bu o kadar çok yaşanıyor ki artık bazen bakıyorum yedi sene sonra devam etmişler basılmış ve yine baskı tükenmiş filan. Ben ona mı bakayım, buna mı bakayım derken unutmuşum artık hangilerini beklediğimi filan. Yorucu bir durum bir noktadan sonra. Yarım şeylere alıştım artık galiba. Bir noktadan sonra Michael Ende’ye bağlıyorum. “Neyse,” diyorum “Bu başka bir hikayeymiş demek, başka bir zaman anlatılmalı…”
Fiyatı yükselecek diye bir hamle ile satın aldım Karanlık Orman ile birlikte, bugün bir baktım ne göreyim daha düşmemiş fiyatlar. Ayın 15ine kadar umarım fiyatı çıkar yoksa kendimi kötü hissedeceğim.
Kendi adıma bu durumlarda kitapları almayı bekletmiyorum, okumayı bekletiyorum.
Şu an herhalde kitaplar tamamlansın okuyayım diye satın aldığım ama beklettiğim bir çok kitap var.
EKLEME;
Şöyle bir durum da var ben alıyorum ilk kitabı ama yayınevi satmadı diye devamını basmıyor , öyle kızıyorum ki bir sonuç olsun olmasın gidip dava açasım geliyor.
Aslında en mantıklısı o ama insan alternatifi olsun istiyor ve alışveriş çılgınlığına kapılabiliyor.
Ben Kral Katili Güncesi’nden sonra yarım seri almama kararı aldım kendi çapımda ama bu kararı bozmamak için zor tutuyorum kendimi.Bu yazar ne ara bu kadar kitap yazdı oluyorum. Benim için güvenli liman ölmüş ve beğendiğim bir yazarın tüm kitaplarını alabilecek olmak sanırım.
O durum sanırım en sinir bozucusu. Elinde yarım kalmış kitapla kalakalmak.
Ben bu konuda şanslıyım sanırım. Bir kitabı 2-3 ay okumasam bile tekrar elime alıp kaldığım sayfayı şöyle bir taradığımda her şeyi şıp diye hatırlıyor, sanki hiç bırakmamışım gibi devam edebiliyorum
Keşke 2-3 ayda serinin devam kitapları çıksa ama bazen 1 seneyi aşanlar oluyor.
Sillmarillion kitabina 6 ay ara verdim okumaya geri dondügümde herşeyi hatirliyordum. Mükemel bir yetenek degilmi yahuu. Tek Wot 4 Kitabindaki Bazi Olaylari Unutum.
Çok güzel bir uygulama, tebrik ediyorum sizi.
Müthiş bir uygulama. Alkışlıyorum sizleri.
Hayatımızı altını üstüne getiren kardeşimin sağlık sorunlarından ve okulun yoğunluğundan dolayı ancak yarılayabildim kitabı. Kurgu, yaratılan dünya gayet heyecan verici ve keyifli ancak kitapta diyaloglardan, karakterlerin kendi içsel konuşmalarından çok rahatsızım. Kitap bitince daha detaylı bir yorum yapmayı planlıyorum.