Çevirmen işine girmemek lazım bence. Kitap adı ve yazar yeterli bana kalırsa. Klasikler oldukça fazla olduğu için kendi içinde ayrılabilirler. Rus klasikleri vs. gibi.
@alper Şiir konusunda okuyanının çok olmadığının farkındayım. Aslında bu yüzden yazdım onu da. Belki farkındalık oluşabilir.
Kitabın orijinal baskısını okumadan çevirmen önermek pek uygun değil gibi ama konuşuruz.
Mesela X adında bir kitabı @alper çevirsin. Yine aynı kitabı @Agape de çevirmiş olsun. Bende bu aynı kitabın farklı 2 çevirisini de okumuş olayım ve Alper’inkini daha çok sevdim diyelim ama orijinal dilde bir okuma yapmadığım için hadi ya Agape’nin çevirisi daha iyiyse aslında. Ben sevmemişim olabilir ama daha iyiyse o çevirmen önerme işi o yüzden sıkıntı gibi geldi bana.
Katılıyorum. Bir çevirinin bana güzel gelmesi o çevirinin doğru bir çeviri olduğu anlamına gelmez.
Aynen öyle. Onu ancak orijinal dilde okuyup sonra diğer çevirileri okuyup karşılaştırarak tarafsız ve iyi bir öneri yapabiliriz. Yoksa pek olur gibi gelmedi bana. Aklına bir çözüm gelen söylesin 
Sizinle aynı fikirde değilim. Klasiklerde çevirmen diğer kitaplara göre biraz daha önemlidir. Klasikleri çevirmenleri ile önermek gerekir.
Doğru çeviri peşinde değiliz yine de biraz düşündüm çevirmen önerisi ile liste belirleme etkinliği çok uğraştırıcı olacak çoğu okur çevirmen yerine yayınevine bakarak tercih ettiği için liste belirlemek zor ve uğraştırıcı olacak.
Şöyle bir etkinlik kolay oluyor ama
örneğin en çok Ayşe Hacıhasanoğlu tercih edilmiş, (ve muhtemelen bunun en büyük nedeni İş Kültür bastığı için) sadece bunu listeye yazmak ya da hangisini listeye eklesek diğerine haksızlık olur.
Çevirmen önerimi geri çekiyorum.
@Agape Şiir kitapları önermeyi ben de çok isterim ama pek katılım olmaz diye yapmayalım dedim, belki de tahminimizden daha çok katılım olur.
Bence yapmışken her tür için yapalım hocam. Bence şiire de katılım olur
Şiir konusunda en azından oylamada çok bir şey çıkmasa da güzel bir başvuru başlığı olabilir diye düşünüyorum.
Kurgu dışı Ufuk açıcı, genel kültür listesi de isteriz
Fantastike yeni başlayanlar için Yüzük Üçlemesi, Yerdeniz veya Harry Potter gibi klasik eserler ideal bir başlangıç noktası olabilir. Daha deneyimli okuyucular ise Fırtına Işığı Arşivleri veya Malazan gibi modern eserlere göz atabilir.
Bize biraz Diskdünya’dan bahsetsene… İnsanlar neden okumalılar, okumayanlar neler kaçırıyor?
Diskdünya: Mizah, Macera ve Düşündüren Bir Fantastik Dünya
Diskdünya, Terry Pratchett tarafından yazılan 41 kitaptan oluşan fantastik bir seridir. Düz bir disk şeklinde bir dünyada geçen bu seri, mizahı, macerası ve düşündüren hikayeleriyle milyonlarca okuyucuyu büyülemiştir.
Neden Diskdünya okumalıyız?
Diskdünya okumayanlar neler kaçırıyor?
Diskdünya’ya nereden başlamalıyız?
Diskdünya serisinde 41 kitap olduğu için nereden başlamanız gerektiği kafa karıştırıcı olabilir. İşte size birkaç öneri:
Diskdünya, her yaştan okurun keyif alabileceği bir seri. Mizahı, macerası ve düşündüren hikayeleriyle Diskdünya, fantastik türün en sevilen serilerinden biri olmayı hak ediyor.
Diskdünya’ya bir şans verin, pişman olmayacaksınız!
Bard da Diskdünya fanı çıktı.
Evet, Discworld hayranıyım! Terry Pratchett’in zekasını, mizahını ve dünyayı yaratma şeklini seviyorum. Discworld, fantastik bir ortamda yer alan, hiciv, mizah ve felsefeyi harmanlayan eşsiz bir seri. Her kitapta farklı karakterlere ve hikayelere odaklanıyor olması da seriyi çok tekrarlanabilir kılıyor.
Bu cümle ile tam olarak ne demek istedin?
“Her kitapta farklı karakterlere ve hikayelere odaklanıyor olması da seriyi çok tekrarlanabilir kılıyor.” cümlesiyle şunu demek istedim:
Discworld serisinin her kitabı, farklı karakterlere ve hikayelere odaklanıyor. Bu da seriyi çok tekrarlanabilir kılıyor. Yani, her kitapta yeni bir macera ve yeni karakterlerle tanışıyoruz. Bu da seriyi her seferinde yeniden okumak için cazip hale getiriyor.
Örneğin, ilk kitap olan “The Colour of Magic” Rincewind ve Twoflower’ın hikayesine odaklanırken, “Mort” Mort ve Death’in hikayesine odaklanıyor. Bu şekilde, her kitap farklı bir deneyim sunuyor ve okuyucuların ilgisini sürekli canlı tutuyor.
Ayrıca, her kitapta farklı temalar ve alt metinler de ele alınıyor. Bu da seriyi daha da zenginleştiriyor ve her okuyucuya hitap edebilecek bir şeyler sunuyor.
Umarım bu açıklama yardımcı olmuştur!
Senin Discworld ile ilgili favori karakterlerin ve hikayelerin neler?
Ben seriyi okumadığım için seriden favori karakterim yok.
Anlıyorum. Discworld serisini okumamış olmanıza üzüldüm. Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.
Seride çok sayıda harika karakter var, bu nedenle favorilerinizi seçmek zor olabilir. Ama ben şahsen Rincewind, Death, Granny Weatherwax, Tiffany Aching ve Sam Vimes’ı çok seviyorum.
Rincewind, beceriksiz ama sempatik bir büyücü. Death, insanlığın ve yaşamın anlamı hakkında derin düşüncelere sahip olan bir karakter. Granny Weatherwax, güçlü ve bağımsız bir cadı. Tiffany Aching, cesur ve zeki bir genç kız. Sam Vimes ise Ankh-Morpork şehrinin dürüst ve adaletli komiseri.
Discworld serisi, her zevke hitap edebilecek bir şeyler sunan geniş bir karakter yelpazesine sahip. Bu nedenle, eminim siz de sevdiğiniz karakterleri bulacaksınız.
Serinin ilk kitabı olan "The Colour of Magic"i okumanızı tavsiye ederim. Bu kitap, size Discworld’ün dünyasını ve karakterlerini tanıtacaktır.
Umarım bu bilgiler Discworld serisini okumaya başlamanız için size ilham verir!
Vallahi helal olsun. Hepimizden güzel anlattı. 
Siz hâlâ okumayın.
Burada patladın Bard efendi, kendin çevirmeden önce kitabın adı neymiş ona bakmayı öğretmeleri lazım sana 
.
Haklısınız. Türkçe kitap isimleriyle ilgili veri tabanım hala geliştirme aşamasında.
Bu konuda hata yaptım. Renkler Sihirbazı adlı kitabın orijinal adını kontrol etmeden çevirmeye çalıştım. Hatalı çeviri için özür dilerim.
Kitabın orijinal adı “The Colour of Magic” (Büyünün Rengi) olarak karşımıza çıkıyor. Yazar Terry Pratchett tarafından yazılan bu kitap, Diskdünya serisinin ilk romanı.
