Okuma Etkinliği - Neuromancer

Benim daha başlamadan gözüm korktu :grimacing: Başlamadan gizlice kaçsam mı diyordum.

Bir şans verin mutlaka. Herkese hitap etmese de severseniz çok seveceksiniz.

2 Beğeni

Üçüncü bölümü okudum. Matris ve siberuzay 76. sayfada açıklanıyor.

"Matrisin kökleri, İlkel atari oyunlarından,"diye anlatıyordu dış ses, “erken dönem grafik programlarına ve kranyal jaklara kadar gider.”

“Siberuzay. Her ulustan milyarlarca yasal kullanıcı tarafından, matematiksel kavramları öğrenen çocuklar tarafından her gün deneyimlenen, karşılıklı mutabakata dayalı bir halüsinasyon… İnsanların kurduğu sistemdeki her bilgisayarın deposundan damıtılan verinin grafik bir temsili. Akla hayale sığmayan bir karmaşıklık. Zihnin boşluksuz uzayında sıra sıra uzanan ışık çizgileri, verilerden oluşan kümeler, takımyıldızları. Gitgide geride kalan şehir ışıları gibi…”

Günümüz sosyal medyası için “karşılıklı mutabakata dayalı bir halüsinasyon” diyebilir miyiz?

1 Beğeni

Şu an için pek diyemeyiz ama ilerleyen yıllarda diyebiliriz.

@mtears bana uyup belki de hayran kalacağınız bir eseri başlamadan sonlandırmayın lütfen. :smiley:

Henüz Neuromancer’i alıp okumadım ama bu dediğiniz “dil”den ben de rahatsız oluyorum. Çoğunlukla Netflix ve Disney’de yayınlanan dizi veya filmlerde rastlıyorum, bazen de kitaplarda. Abi, abla gibi kullanımların yanında en sinir olduğum kullanım “ya”dır. Yabancı karakterleri bizleştirmeye gerek yok diye düşünüyorum.

1 Beğeni

@SJack okurum okurum. Belki biraz erteleme ile :face_with_hand_over_mouth:

2 Beğeni

Yorumum burada dursun. Ben de @SJack gibi düşünüyorum. Buradaki yorumları fırsat buldukça okuyacağım. Dualarınızı esirgemeyin dostlar.

5 Beğeni

Kitabı yarıladım. Dili ve çeviriyi beğendiğimi söyleyebilirim. Ancak kitap gerçekten zor arkadaşlar. Betimlemelerin azlığı hikayeye girmeyi güçleştiriyor. Üstüne diyaloglar da zayıf olunca sönük yavan bir şey çıkmış ortaya. Bakalım bitirince ne düşüneceğim ama şu ana kadar ‘eh işte’ diyerek okudum.

3 Beğeni

Ben de ilk okumamı yaptım. 45. sayfadayım. Akışta bir problem hissetmedim. İlerde zorlaşıyorsa bilemem. Şu ana kadar gayet güzeldi. Hoş bir siberpunk aksiyonu var. Beğendim.

5 Beğeni
  1. sayfadayım. Okuduğum kadarıyla değerlendireceğim. Evet, hikaye ilerlemeye devam ediyor ve Matrix’e ilham veren bölümlere geldik.

Kitapta betimleme olmadığı gibi okurun olayları daha rahat anlamasını ve karakterleri tanımasını sağlayan karakterlerin iç monologları da neredeyse hiç yok :smiley:

Şimdiye kadar sadece 1 karakterin yaşı söylendi ve cinsiyetleri biliyoruz. Onun dışında dış görünüşleri nasıl, nelerden hoşlanırlar ne yerler içerler vs. hiç anlatılmadı.

Bunlar tabii kitabı okumayı zorlaştırıyor. Ben sonuna kadar gidip kitabı bitireceğim mutlaka.

Bu kitap 1984 yılında yazılmış, Android’ler Elektrikli Koyun Düşler mi? ise 1968 yılında. AEKD’yi çok beğenmiştim, bu kitaptan da benzer bir performans bekliyordum fakat edebi yönü zayıf kaldı. Elbette kitapta ilerledikçe fikrim değişebilir, tekrardan değerlendireceğim :smiley:

6 Beğeni

Armitage ve ekibi İstanbul’a gidip Peter Riviera’yı kaçırdıktan sonra kitapta dananın kuyruğu kopuyor resmen. Buraya kadar olan kısmı bir şekilde kafanızda betimleyebiliyorsunuz ama ekip Zion ve Serbestaraf’a gittikten sonra kitabın dili iyice soyutlaşmaya başlıyor. Bazı cümleleri tekrar tekrar okumak durumunda kalıyorsunuz. Bir de kitabın dili kendinden ağır olduğu için cümlelerin çoğunda özne yok, kim ne yapıyor ne ediyor anlaşılmıyor. Bu durum kitabın çevirisiyle ilgili değil. Anadili İngilizce olanlar bile kitabı okurken zorlandıklarını söylüyor.

7 Beğeni

Ben de bu kısımda pes dedim açıkçası.

1 Beğeni

3’üncü bölümü bitirdim en son. Sayfa 79’dayım. Birkaç gündür okuyamıyorum yoğunluktan esasen. Böyle boşluk bırakarak okumak pek doğru olmayabilir bu kitabı ama nasıl olacak zaman gösterecek.

Şimdi bu Case Armitage’a çalışmaya başladı, Armitage bunun atar damarlarına tuzak kurmuş falan mecburen kendine çalıştırıyor ama tam olarak ne yaptıracak henüz öğrenemedik. Ya da öğrendik ama ben kaçırdım.

70 li sayfalardan sonra siber uzaya girip çıkıyordu Case esrik bir şekilde. Henüz kitapta kimin ne yaptığını anlasak da neden yaptığını hiç anlamadığımız bir kısımdayım.

Her neyse. Bir şeyler oluyor işte. İyi kötü takip ediyoruz. Şimdiye kadar fena ilerlemese de özel bir şey bulamadım okuduklarımda henüz. Zaten Bu BKK serisi kadar önemli eserlere sahip olup da okuması bu kadar zul olan başka bir seri daha var mı bilmiyorum. Hiç tarzım değil maalesef. Etkinlik yaptık iyi ki de okuyoruz bunu da. Yoksa sittin sene sıra gelmezdi.

Ben bu sayfayı kitabı okuduktan sonra ecnebi üniversiteleri kitap hakkında neler yazmış diye bakarken keşfettim. Rehber ile çoğu sayfayı tekrar okudum.

Okurken rehber olacak bir sayfa paylaşayım.

Tamamını okumayanlar sadece okudukları bölümlere bakabilir.

https://brians.wsu.edu/2016/10/12/study-guide-for-william-gibson-neuromancer-1984/

Bazen bu sayfaya erişmekte sıkıntı olabiliyor.

Bu içeriğin archive org da bir kopyası var.

https://web.archive.org/web/20170303230734/http://www.webring.org/l/rd?ring=williamg;id=8;url=http%3A%2F%2Fwsu.edu%3A8080%2F~brians%2Fscience_fiction%2Fneuromancer.html

Ben kitabı okurken ara ara tıpkı Paul Auster 'in Cam Kent de söylediği

… gereksiz hiçbir şey olmaz; önemsiz ne bir cümle ne de bir sözcük vardır. Önemli olmasa bile önemli olma olasılığı vardır ki bu da aynı kapıya çıkar. Kitabın dünyası canlanır, olasılıklar, sırlar ve çelişkiler kaynaşır bu dünyanın içinde. Görülen ya da söylenen her şey, hatta en ufak, en sıradan şey bile hikâyenin sonucuyla bağlantılı olabileceği için hiçbir şey göz ardı edilmemelidir. Her şey öze dönüşür; kitabın merkezi, kendisini ileriye iten her olayla birlikte yer değiştirir. Demek ki merkez her yerdedir ve kitabın sonuna gelmeden o merkeze dayanarak hiçbir daire çizilemez.

gibi hissetmiştim.

“Önemli olmasa bile önemli olma olasılığı vardır.” “Kitabın dünyası canlanır, olasılıklar, sırlar ve çelişkiler kaynaşır bu dünyanın içinde.”

Örneğin “Moskova” ve Case için “senin türün” denilen cümleleri ve söyleyeni kitabı ilk bitirdiğimde bir yere bağlayamadım ve hikaye de bu cümlelerin bir yere bağlanmadığını düşündüm ama daha sonra aynı dönemde kitabı okuyan bir arkadaşımla konuşurken o bağlantı cümleyi söyleyenin kim - ne olduğuna dair parağrafı hatırlatınca, bağlantıyı kurabildim.

3 Beğeni

150’ye kadar aynı şekilde devam. :joy: Sonrasında kayış kopabilir. Belki de forumun yarım bırakılan ilk etkinliği olacak bu etkinlik. Çünkü @MelihAntepli ve ben elendik. :joy:

Yukarda da bahsedildi kitabın neden böyle zor olduğu. Betimlemelerin olmaması, konuşmaların dalsız budaksız düz bir kütük gibi olması, yaratılan evrenin karışıklığı gibi etkenler ben ve benim gibileri hiç unutamayacağı bir bunalıma sokuyor.

4 Beğeni

Kitabı bitirdim. Tanısam severdim diye düşüyorum. O kadar anlamadım ki sanırım olay siber uzayda geçiyor. :joy: Yine de okuduğuma memnunum.

4 Beğeni

Ben de başladım. Gözümü korkuttunuz, inşallah bitirebilirim.

2 Beğeni

Benim de gözümü korkuttular, kitabı almasam mı diye düşünüyorum şu an :smile: .

2 Beğeni

Ben son 50 sayfadayım. Fırsat bulursam hafta sonu bitiririm. 4. kısım olan operasyon bölümünde işler hızlanıyor. Ben kitabı sevdim, zaman bulamadığım için uzun sürdü okumam. Evet okuması biraz zor ama kötü bir kitap değil.

3 Beğeni

Ben kitabın yarısını okudum. Teknik terim gibi gözüken kelimeler zorluyor. Genel olarak güzel.

2 Beğeni