İnsan okuyacak bunu insan. Bunu okuyacağıma kitaba devam edeyim daha iyi…
4 Beğeni
Bu arada tarot kartları ile ilgili;
Yeşil olan Hood diye düşünüyorum ama diğeri kim anlayamadım, kitaptan ipucu var mı?
Bence de yeşil olan Hood, ki aslında bu bir spoiler. Normalde Hood’un Jaghut olduğunu bilmiyorduk. Diğeri de Kallor’dur diye düşünüyorum.
2 Beğeni
Çok güzel bir inceleme olmuş. Eline sağlık.
1 Beğeni
Teşekkürler:) çok iyi kitaptı valla, devamını merakla bekliyorum.
Çok güzel olmuş, eline sağlık. Bir de spoiler olmadan, paylaşabileceğimiz şekilde yorumlasan ne güzel olur. Bu haliyle ancak kitabı okuyanlar okuyabilir. 
Heyecanla bekliyorum.
3 Beğeni
Diğerini daha seride hiç görmedik o zaman. Saçma olmamış mı peki ?
Bilmiyorum ki o mu, tahminim bu şekilde sadece. Eğer oysa, görmedik ama çokça duyduk ismini (birkaç ufak sahnede görmüş olabiliriz gerçi). İlk kitapta hatta ona dair bir söz var bölüm başlarından birinde.
1 Beğeni
Yirmi birinci bölüm özeti (Tor’dan alıntıdır).
Özet
SAHNE 1
Felisin bir gözlem kulesinden şehri izlemektedir, yanında da evlat edindiği kız vardır. Heboric gelir ve asıl izlemesi gerekenin L’oric olduğunu söyler çünkü Felisin’in tamamen yeniden doğmak yerine Tanrıça ile anlaşma yaptığını hisseder görünmektedir. Heboric Felisin’e Tanrıçanın ilk kez ona ne zaman göz diktiğini, bu noktaya sürükleyen manipülasyonların ne zaman başladığını sorar. Felisin Tanrıçanın manipülasyon yapmadığını, tüm bu ölüm ve karar verme işlemlerinin Tanrıçaya çok karmaşık geldiğini söyler. Önceki Sha’ik’in görüleri ve kehanetleri olduğunu ancak bunların Dryjhna Tanrıçasına çok bir anlam ifade etmediğini ve Tanrıça’nın stratejiden pek anlamadığını söyler. Heboric, eğer Tanrıça yapmadıysa başka birisinin yönlendirmiş olması gerektiğini çünkü Felisin’in o görülere asla sahip olamayacağını söyler ve belki Tanrılar da bu satranç tahtasında birer piyondur diye düşünür. Felisin Kellanved’ten bir alıntı ile yanıt verir: Karşı karşıya olan saf (elemantal) güçler. Heboric Dom’un onun adına yaptığı vahşet için ne yapacağını sorunca, Felisin “Tanrıçanın adına” diye düzeltir ve Dom’un serbest kalmaya devam edeceğini söyler. Heboric, onunla buluşmak için aylarca sürecek bir sefere çıkmaları gerektiğini, buluştukları zamana kadar Dom’un çok fazla kötülük yapmış olacağını ve Tavore’un da karşılık vermesi için haklı sebepleri olacağını söyler. Felisin, Tavore’un, aklını bu kadar iyi okuyabilen birisini beklemeyeceği için Tavore’a karşı avantajı olduğunu, onun basit ve cahil bir çöl cadısı beklediğini söyler. Ayrıca Hortum ufukta aşağı doğru inmeye başlarken yolculuğun aylar sürmeyeceğini, Hortum’un Tanrıçanın kovanı olduğunu ve kendilerini Güneye götüreceğini söyler.
SAHNE 2
Duiker ve Nether, Mallick Rel ve Pormqual’ın, Nil ve ismi bilinmeyen ama kendine zor hakim olan bir binbaşı ile surlardan dışarısını izlediği yere gelir. Surlardaki askerler öfke ile bağırmaktadır çünkü Coltaine ve geriye kalan 400 asker hala Aren’e yetişmek için dövüşmeye devam etmektedir ancak Dom’un binlerce askeri onları doğramaktadır. Mesafe o kadar yakındır ki Duiker herkesi görebilmektedir. Duiker “çok fazlalar” diye tekrar eden Pormqual’a uzanmak ister ama garnizon komutanı engel olur. Duiker, dışarı yapılacak bir sortinin Coltaine ve askerlerini kurtaracağını söyler. Garnizon komutanı evet kurtarır ama baş yumruk buna izin vermeyecek der. Duiker döner ve sahneyi izlemeye devam eder, bu sırada Bult ölür. Sonrasında Onbaşı List ve devasa bir çoban köpeği Bult’u takip eder. Askerler Coltaine’in etrafını tamamen sardıktan sonra, Duiker Coltaine’in çarmıha gerildiğini görür. Bu sırada havada binlerce kuzgun uçmakta ve Coltaine’e ulaşmaya çalışmaktadır ama Reloe büyü ile onları engellemektedir. Garnizon komutanı (Blistig) Squint’i çağırır ve çarmıhtaki adamı öldürmesini ister. Squint nişan alırken onun Coltaine olduğunu anlar ve göz yaşları akıtarak okunu fırlatır. Ok kuzgunların arasından geçerek Coltaine’i öldürür. Coltaine öldükten sonra kuzgunlar Coltaine’e doğru dalışa geçer ve onu ve çarmıhı tamamen kaplarlar. Kuzgunlar uçup gittikleri zaman Coltaine’den geriye hiçbir şey kalmamıştır. Yaptığından dolayı yıkılan Squint’i Duiker tutar ve ona bütün askerler senin ismini söyleyecek diyerek teselli eder. Duiker, Dom’un ordusuna bakıp daha da korkan ve Rel’in gölgesinde giderek daha küçülen Pormqual’a bakar.
4 Beğeni
Sf 750 ve sonrası
Wickan ve mülteciler Aren’e güvenle geçmek için toprakların sahibi olan Khehran Dobriler’den geçiş izni istedi. İşe bakın ki izin istedikleri kabile izin vermekle kalmadı belli bir noktaya kadar eskortluk yapmayı ve gıda yardımı yapmayı da önerdiler. Beleşten yardım he mi? Güldürme beni Erikson.
Ben burada üç seçenek görüyorum; 1 Khehranlar ihanet edip Korbolo’ya teslim edecekler mültecileri
2 Korbolo Khehranlar ile birlikte herkesi çiğneyecek
3 Mülteciler geçecek ama Korbolo Khehranları cezalandıracak.
Her halükarda büyük bir katliam bekliyorum, her şeyi boşa çıkaracak bir soykırım.
Sana kitaptan alıntı yapayım:
Soykırımların sebebe ihtiyacı yoktur
3 Beğeni
- sayfadayım. Felisin’e inanılmaz gıcığım, öyle böyle değil.
Kızın Heboric ve Baudin’e bu kadar diş bilemek için yeterli motivasyonu olduğunu düşünmüyorum.
Hem ne o öyle Beneth de Beneth? Bu adamı özel kılan ne, bir ara nefret etmiyor muydun? Adamın davranışları zaten ortada. Umarım cidden ölmüştür…
Bu üçlüyü okurken sinir krizi geçiriyorum resmen, Baudin olsam Felisin’i uykusunda boğardım o derece.
Ufak bir soru o halde. Felisin’i sonradan sevme ihtimalim var mı? Ona göre çok fazla yüklenmeyim ki tükürdüğümü yalamış olmayayım. 
3 Beğeni
İlk başlarda ben de sevmesem de sonradan nefrette edemedim. Nötr şu an benim için. Yani ileri sayfalarda duyguların biraz değişebilir de değişmeyebilir de 
2 Beğeni
Kadınların efendi erkek yerine p.ç tercihi.
İkinci kitap için konuşursak yok bence, ama Felisin’in hikayesi serinin kalanında devam ediyormuş. Ben de ısınamadım Felisin’e. 5-6 ay önce baya incelemiştik spoiler’li başlıkta, isterseniz bakın bir o muhabbete.
3 Beğeni
Bakalım, sen böyle söyleyince merak ettim neden nefret edmeyeceğim acaba diye.
Çok güldüm buna. Efendi erkek bulması zor olunca meydan onlara kalıyor sanırım.
Şimdiden spoilerlı başlığa bakmam sorun olur mu acaba? Lak diye başlığa girip spoiler yemeyim şimdi. Daha 300’lerdeyim de.
4 Beğeni
Spoiler’li başlıkta değilmiş, Agabbe’yle sohbet etmişiz. Sanmıyorum sorun olacağını, genel olarak Felisin ve Malazan’daki kadın karakterler üzerine biraz konuşmuştuk.
Erikson kadın karakter yazmayı becerebiliyor mu ona bakmıştık.
1 Beğeni
Okumaya başladım şimdi, güzel bir sohbet olmuş. Zahmet edip ilgili yeri bulduğunuz ve paylaştığınız için teşekkür ederim.
1 Beğeni
Bu kısım oldukça düşündürdü beni. Çünkü Agapenin de dediği gibi (en azından ilk kitap için) kadın karakter ve erkek karakter sayısı eşit gibiydi ve hiç cinsiyetçi, “dude heavy” bir evren hissi vermedi (mesela LOTR öyle.) Ama kadınların dişil enerjisi kesinlikle yok, buna katılıyorum. Mesela Lostara Yil kadınmış. Bunu o kadar geç öğrendim ki yazar bir yerde “kadın” diye belirtmese erkek sanarak okumaya devam edecektim… Ama bana göre karakterlerin illa dişil enerji vermesi gerekiyor mu? Bence gerekmiyor çünkü İsosun dediği gibi evren ona pek müsait değil.
Şimdilik yakından tanıdıklarımız Apsalar ve Felisin, nedense ikisine de hiç ısınamadım. 
Ama bence Apsalar okuduğum yere kadar “güçlü kadın imajı” verdi kesinlikle.
Sonuç olarak Felisin komplike bir kadın karakter mi? Evet oldukça. Dişil enerji veriyor mu, gerek var mı, bilmiyorum. Zaten konuşulmuş bir konuyu hortlatmak iyi olur mu emin olamadım zaten. Bakalım ya, üzerine bu kadar yorum yapılan bir karakter olunca durduk yere meraklandım kızın kaderi hakkında. Bu kitapta Tavore de çok yok sanırım, o da merak ettiğim bir karakter.
3 Beğeni
Haha, yüzük kardeşliğine bakınca öyle gerçekten. 10 tane adam dağ bayır koşturuyorlar. Galadriel, Arwen ve Eowyn (başka var mıydı?) sağlam karakterler yine de.
Yüzüklerin Efendisi 2022’de yazılsaydı kahramanlarımızdan 2‘si eşcinsel, biri siyahi, biri Asyalı biri de müslüman olurdu. Hobbit ve cüce diye bir ırk olmazdı çünkü kısa boylular, ayrımcılığa girebilir.
2 Beğeni
Evet öyle, hepimizin gönlünü kazanmış karakterler.
Tolkien öyle yazar mıydı bilmiyorum ama günümüz dizi yapımcılarının artık bu rotadan şaşmadığı aşikar maalesef. 
1 Beğeni