Rıhtım Kamarası

Oktarin de ucuz değildir artık, litresi yirmi küsur liradır. Cadımız, büyücümüz bile enerjide diske bağımlı :((

2 Beğeni

90’lar iyiydi işte komşuculuk yönünden. Şimdi insanlarda bir değişik, tuhaf. Şimdi oturduğumuz yer değil de ondan önce oturduğumuz apartmanda selam sabah vermiyorlardı. Adamın biri önümden gidiyor, bende tam arkasından yürüyorum. Adam apartmanın kapısını açtı ben de saf saf kapıyı tutar nezaketen diye hazırlıksızım. Tutmadı kapıyı burnuma yiyordum ramak kalmıştı. Öyle lanet bir apartmandı.

1 Beğeni

Şu anki durum benim daha çok hoşuma gidiyor. Koca koca sitelerde yaşayıp kimse kimseyle muhatap olmuyor. Çok iyi bence. Öyle samimiyetlere gerek yok. Bu arada bende kapı tutmuyorum :sweat_smile: Açıkçası umrumda değil. Kendi kapısını kendi açsın. Mevcut durum devam etsin o yüzden :slightly_smiling_face: ( Tabii burnuna yemesin kapıyı. O kadar umursamaz değilim)

3 Beğeni

Sorun site ya da apartman olması değil. Eskiden sitelerde de komşuluk vardı, belki bir apartman kadar değildir ama. Bizim geçtim apartmanı, sokakta dahi 90’lardan bahsediyorum hemen hemen herkes birbirini tanırdı. 4-5 yaşlarında anılarım bile var, ama çok iyi hatırlıyorum. En güzel 7 yılım o sokakta geçti. Oyun oynarken falan muhakkak birimizden birisinin annesi falan sadece kendi çocuğuna değil hepsine göz kulak olurdu. Kek falan yaparsa çağırırdı verirdi falan. O zamanki komşularla daha hala görüşüyoruz çok sık olamasa da. Ayrı bir tadı vardı, insanlar daha güler yüzlü, samimiydi ucundan da olsa tadabildik. Şimdi neredeyse sokakta oynayan çocuk dahi görmüyorum ben, çok şanssız bir nesil var.

Hocam 90lar bambaşkaydı. Arkadaşla Yu-gi-oh kartları ile oynardık. Taso, misket, saklambaç vs bir dünya oyun oynardık. Sokak maçları falan zaten Allah’ın emriydi. Şimdi 2000 sonrası doğan yeğenlerime vs bakıyorum ve acıyorum onlara. Boşluk içinde yaşıyorlar sanki. Telefon çıktı mertlik bozuldu bana kalırsa.

1 Beğeni

Favori oyunum :joy: En keyif aldığım oyundu, taso bende de vardı ya cipsten çıkan hepsi kayboldu ama :neutral_face:

Bende o nesildenim. Çocukluğum sokakta geçti. Ama o zaman güzeldi. Şimdi değil bence. Şimdiki çocuklar şansız değil. Dünya değişiyor. Teknoloji bambaşka boyutlara gidiyor. Şimdiki çocukların şanssızlığı en basitinden 2022 yılında kolayca bilgisayar PlayStation sahibi olamamaları. Bu dönemin güzelliği de teknoloji ama bundan mahrum kalıyor birçoğu.

4 Beğeni

Ya yine pc, ps oynayacaklarsa oynasınlar ama dışarda oyun başka bir lezzet. Arkadaşlık, sohbet, alınan keyif farklı.

O sadece çocukların değil, biz yetişkinlerinde sorunu :sweat_smile: Adam akıllı bir şey almaya kalksam en az 20 bin gidecek. Oyun fiyatlarına girmiyorum bile :neutral_face:

Ya işte ben bundan emin değilim. Bi’ laf var ya, “Eskiler eskiden güzeldi” durum tam olarak bu gibi.

Eski eskiden güzeldir belki ama. Çocuk hala aynı çocuk. Ama komşuluk, komşu çocukları oynasınlar kaynaşsınlar bittiği için, sokakta oynayan çocuk kalmadığı için ve çocukların eline daha 1.5 yaşında verilen tabletler sayesinde yetişen çocuk saklambaçtır, sek sektir vs… bunları bilmediği için sadece pc, ps, telefondan lezzet alabiliyorlar.

Neyse bu konuda anlaşamayacağız gibi :smiling_face:

2 Beğeni

Oturduğum bina komşuluk yönünden çok iyi. Daha geçenlerde limon lazım oldu, karşı komşudan aldık. Yazın memlekete giderken anahtarı teslim ederdik. Balkondaki çiçekleri sulasın diye.
Pandemi öncesinde iki daire kapısı arasına sofra kurulur akşam üzeri binadaki hanımlar kahvaltı yapardı.
“Komşuda pişer bizede düşer” sözü bizim binada halen geçerli.

1 Beğeni

Vallahi benim artık binam yok. İki daire var. Birisi de ev sahibi. Bina da 2 katlı. :smiley: Ev sahibim berbat birisi, karısı da öyle. Ayıptır, iki daireyiz şurada diye ben birkaç kez ne pişirdimse götürdüm. Yazın pazarları hiç yatak odasının önüymüş, efendime diyeyim pazar günü dinlenme günüymüş vs. demeden standart sabah 8’de evi bam güm süpürüyor, öteki erik ağacını sallıyor, oğlu zeytin silkeliyor ve bunların hepsi sabahın sekizinde başlıyor. :smiley: Hadi, yaptın bari bir avuç ikram et de görmezden gelmemiz kolay olsun. Allah kabul etsin namaza da kalkıyorlar patır kütür aşağısı ahır çünkü insan yaşamıyor. Buna karşılık ben evde kapı kapatamıyorum ve akşam saat 8’den sonra ses yapamıyorum çünkü pek kıymetli ev sahibemiz uyuyormuş. Ha, bir de ben kadınım diye beni yok sayıyor. Benimle konuşmak yerine duvara konuşup eşimi çağırıyor. Bana hitap etmiyor. Böyle enteresan işler. Bir de garaj kapısı muhabbeti var. O daha hoş. Gar gar gar gar diye günde 8 kez açıp 8 kez de kapatıyor. Sabah 6’da işe giderken başlıyor. Ekmek almaya 20 adım atamadığından her seferinde garajı açıp arabayı çıkartıp, garajı kapatıp tekrar gelip aynı şeyi yapıyor. :rofl: Ben henüz katil olmadım. Bu da benim muazzam sabrımdır. Bu anlattıklarım 1.5 senede yaşadıklarımın yarısıdır. Balkondaki saksımın duruşunu beğenmediği için bahçeden seslenip “Şu saksılarınızı düzeltin.” filan da diyor.

@MelihAntepli Yani, bazı yerler iyi ama şans biraz bu. Ben öyle çok vik vik de çekemem açıkçası ama insanım o an acil ihtiyacında da çalacak bir kapısı olması, ne bileyim evden çıkarken aynı ana denk gelince selam vermemek için merdiven başında beklemesi de bilmiyorum.

Çok açık diyeyim “Yetişin komşular kocam/karım ölüyor” filan diye feryat etseler “vah, vah” der işime bakarım. Koltuktan kalkmam bile.

Bütün bu garip şeylerden sonra kargosu geldiğinde de beni arayıp ricada bulunuyor. :rofl: Üç-dört ay daha dayanacağım sonra yolcudur Abbas, bağlasan durmaz. :slight_smile:

4 Beğeni

Asıl böyle ev sahiplerinin kurbağaya çevrilmesi lazım. Ama bu sefer de bütün gün vıraklamaları hiç çekilmez.
Bunlardan tez zamanda kurtulman dileğiyle.

1 Beğeni

Selam bir veriyorum, iki veriyorum. Baktım kişinin umurunda değil bir daha vermiyorum. Yine şimdiki apartman iyi işte ama öbürü berbattı. Aşağı yukarı 9 yıl oturduk orada. Onlarda 5 vakit namazcıydı ama selam sabah hak getire :sweat_smile: Allah sabır versin sana da kıllarmış.

1 Beğeni

Şu @MelihAntepli’i etiketlediğin yere kadar yazılanları ben 1 ay yaşasam ölürüm sinirden. En sonunda da oradan taşınırdık kesin.

Yeni eve taşınalı 6 ay falan olmuştur. Biz 1. Katta yaşıyoruz. Diğer komşular da 2. Ve 3. Kattalar. Bir gün saat 23.00 yattım ama 5 dakika sonra yukardan tak tak sesler gelmeye başladı. Dedim bunlar kesin zeytin kırıyor. Harbiden de zeytin kırıyorlarmış. Hemen arattım anneme. Neyse zeytin kırmayı anında kestiler. Yarın da ev sahibine şikayet ettiler derken gün geçtikçe ısındık birbirimize ve daha sonra da yaptıklarının gerçekten de hata olduğunu anladılar. O gün bugündür ses konusunda birbirimizi hiç üzmedik.

Boyle insanlarla da karşılaşınca mutlu oluyorum her zaman. Umarım hep böyle devam ederiz.

3 Beğeni

Merhaba, kullanıcı adımızı değiştirebilme olanağımız var mı acaba?

1 Beğeni

Bende öfke kontrol sorunu var. Ben yukarı çıkarsam olay olur. Birkaç kez sabahın sekizinde temizlik konusuna değindim ama nafile. Cam açıkken duyacakları şekilde söylendim yine nafile. Sonra insan olmadıklarına karar verdim. Martılarla yaşadığımı varsaydım. Daha yarısı demişim ama yarısından da azmış. :sweat_smile: Her hafta harala gürele tam camımın dibinde araba yıkama merasimi, bahçeden eve bağırışlı konuşma, 3 balkonlu evde tek bir balkonu kullanıyorum ve diğerlerine neredeyse hiç çıkmadım ama özellikle kullandığım balkondan tepeme halı filan silkeleme, en güzeli ise camdan bahçeye çeşitli çöp, moloz, şişe vs. fırlatıp atma, zeytin çekirdeklerini filan çöp yerine camdan silkeleyip pencere önlerimde iğrenç zeytin çekirdekleriyle bakışmam, buna balık kılçıkları da dahil gibi bir ton şey var. İşte ben yukarı çıkarsam birisi zarar görür. En iyisi martılarla yaşadığımı kabul edip idare etmek. Az kaldı zaten. Bu sene yaz veya bahar başında taşınacağım.

@MelihAntepli bana dese ki “Ben tutucuyum, seninle konuşursam benim abdestim kaçar. Senin kafan açık, bu yüzden lütfen benimle muhattap olma.” Tamam, derim, saygı duyarım. Onun inanış şekli bu ama sen evi tutarken tatlı, tatlı konuşup sonra da yok sayarsan olmaz. İnsan çizgisi neyse bozmamalı. Bunu bana baştan dese ben evi tutmam mesela. İkiyüzlü olmalarına sinir oluyorum ben. Ben senelerce halamla aynı apartmanda yaşadım. Tutuculuğun ete kemiğe bürünmüş şeklidir halamlar ama tabi beni tanıyorlar. İnsanı ikiye ayırırım. O yüzden de bulaşmazlar. Korkarlar benden.

3 Beğeni

Ben mi? Evet çok tutucuyumdur, öyle böyle değil. Senle muhattap ola ola günah point kasar oldum :joy: Ama yerlere çöp atmak, kirletmek günah değil ki @Agape :upside_down_face:

Kontrat yapılmış, para cebe konmuş ne muhattap olucam be demiştir :smile:

Ayrıca İzmir gibi bir yerde öyle bir yeri bulduğunuz için seni ve eşini ayriyeten çok tebrik ediyorum :laughing:

@SJack Adana halkı olarak gidin Güneşten özür dileyin lütfen ya. Biz sana sıktık ama çok pişmanız, özür dileriz falan deyin. Güneş görmüyoruz Nisan’a geldik :sweat_smile:

1 Beğeni

Taşınmak bile deli para ya. Bizim burası için konuşsam herhalde en az 5-6 gider, bu da iyimser rakamım. Az önce plastik çöp tenekesi baktım büyük boylar 150- 250 arası olmuş, patlıcan 30, sivri biber 30 sinirim bozuldu.

4 Beğeni

Sus zındık ehonomi şok eyi şahlaniik. Ver mehteri!

3 Beğeni