Bu iyimiş…
7 Beğeni
Elinizdeki Kıyamet Polisi kitabı kaç sayfa söyler misiniz? İnternet sitelerinde 296 sayfa gözüküyor. Elimdeki kitap 280 sayfa. Neden böyle acaba?
@SherlockHolmes 278 sayfa benim elimdeki. Numaralandırılmış kısmı tabi en arkada reklam sayfasını saymadım.
2 Beğeni
Teşekkür ederim. Benim de öyle gözüküyor. Sitelerde yanlış yazılmış o zaman.
1 Beğeni
Sana gitme demeyeceğim,
Ama gitme, Lavinia.
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme, Lavinia.
Özdemir Asaf’ın platonik aşkı Lavinia.
KİMDİ LAVİNİA?
Doğan Hızlan’ın deyimiyle bir “edebiyat arkeoloğu” olan Haluk Oral, İş Bankası Yayınları’ndan çıkan “Şiir Hikâyeleri” adlı kitabında açıkladı Lavinia’yı.
Güzel Sanatlar Akademisi’ndeki arkadaşları Rita Hayworth’a da benzetmişlerdir onu, kızıl kahve saçlarına hayranlıklarından dolayı “Gilda” diye de çağırmışlarıdır.
Marilyn Monreo’ya benzetmiş Adalet Cimcoz ve her daim “Marlin” diye seslenmiş ona.
Eski bir vali olan Tahsin Bey’in kızı, 1925 doğumlu, güzelliğiyle dillere destan, Özdemir Asaf’ın platonik bir aşkla tutunduğu Mevhibe Meziyet Beyat’tır, Lavinia.
Akademiden hocası Edip Hakkı Köseoğlu, İlhan Selçuk, Öztürk Serengil ve Muhlis Hasa ile evlenmiştir. Ölmeden önce çok yakın arkadaşı Meldâ Kaptana ve Ahmet Koman’a yazdığı mektupta iki büyük aşkı olarak Edip Hakkı Bey ve İlhan Selçuk’tan bahsetmiştir. Özdemir Asaf mı? Ona hiçbir zaman âşık olmamıştır Mevhibe Meziyet Hanım ya da bildiğimiz adıyla Lavinia… Gitsin madem.
LAVİNİA
Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsun ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal.
Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar isteyorsan yalanlar söyleyeyim.
İncinirsin.
Sana gitme demeyeceğim.
Ama gitme Lavinia.
Adını gizleyeceğim.
Sen de bilme Lavinia.
3 Beğeni
Aslında Netflix hep çok yüksek oranlarda fiyatlar belirliyor. Özellikle platformları için anlaştıkları kişilere verdikleri ücretler ile ilgili çok fazla yakınma gördüm ben. Size fiziksel bir kopya sağlama gibi zorunlulukları olmamaları gibi etmenler sadece kârlarını arttırma konusunda önemli bir etmen. Amazon nasıl hâlâ Türkiye üzerine çok düşük ücretlerde hizmetler verip hâlâ yatırım yapabiliyor, çünkü kâr elde ediyorlar. Netflix çok düzgün bir yaygınlaşma politikası izliyor ama rekabette uyguladığı çoğu şey yanıyor. Ayrıca paramız değer kaybettiği için bize özellikle zam yapıyor firmalar ama bizim alım gücümüzde pek artış olmadığı için pek mantıklı bir hareket değil. Kaybettiğiniz ile elinizdeki müşteri sayısına bakarsak Türkiye için daha farklı stratejiler gerekiyor. Dünyanın geri kalanına uygulanan şeyler bizde pek çalışmıyor.
1 Beğeni
Doğru, ama piyasa - fiyatlama mekanizması bunun için var.
Bu süreçte karışan ve piyasayı bozan bir güç olmazsa iki şey gözlemlenebilir:
1- İnsanlar görece daha uygun olan kanalları seçer oradan devam ederler. Netflix indirim yapmak ve politika değiştirmek zorunda kalır.
2- Netflix sunduğu hizmet çeşitliliği, kalite vb… nedeniyle, bu fiyata rağmen tercih edilmeye devam eder. Ki bu da rekabeti arttırır. Diğer platformlar daha iyi içerik koymak zorunda kalırlar.
Bonus 3: her iki sonuçtan da bağımsız olarak artan payı gören bir grup girişimci kendi kanallarını kurup pastadan pay almaya çalışırlar ki yine rekabet artar, kalite artmak fiyat inmek zorunda kalır.
Sorun devlet müdahale ederse başlıyor.
( Sosyalist zihniyetle çatır çatır kapitalist düzen savunuyorum. Aslında olay basit. Devlet seçtiği politika neyse o politika kuralarını uygulasın yeter.)
1 Beğeni
Görünmeyen El, A.Smith
Bizde önemli bir faktör korsan kullanım. Başka ülkelerde bunun ağır yaptırımları olmasına karşın bizde korsan kullanımı için tüketiciyi aşırı zor durumlarda bırakan (yazılım dışında) pek bir olay yok. İnsanlar platformları tercih etmeseler dahi o içerikleri kullanabiliyorlar. Ve bundan dolayı yasa dışı bahis reklamı izlemek dışında pek bir yaptırımı olmuyor.
Eğer eskisi gibi aylık ücretlendirme tabanlı video kullanım hizmeti veren şirket konumunda zirvede olsaydı bunun Netflix’i nasıl etkileyeceğini konuşabilirdik. Fakat yeni yayıncıların Hbo ve Disney gibi bilindik pazarda müşterilerinin içeri girdikleri an üyelik alacak büyük bir kitle varken, fiyatları yukarılara çekmek bana marka değerinin en hassas olduğu dönemde böyle bir karar almak çok saçma geliyor. Özellikle Türkiye gibi müşterilerin ürün-hizmetlere en uygun biçimde sahip olmak için sektörler hakkında gittikçe daha fazla bilinçlenmeye başladıkları bir zamanda. Kendi müşterisini korsana yönlendirecek.
Ben bu platformların fiyat konusunda devlet tarafından işlerine karışılmayacağı konusunda eminim. Bir sorun yaşarlarsa yayınladıkları içeriklerden dolayı olacaktır.
Ama işte bakalım girecekler mi? Girene kadar tutar sonra çeker… Bilmiyoruz ki ne bekliyorlar piyasada. Belki maliyet çok yüksek bilmediğimiz kalemler var onlar girerken dahi bu fiyatı sunamayacak?
Korsan da haklısın ama o düzen ve kanun konusu serbest dediysek o kadar da değil rekabetin korunması gibi konular var.
Netflix’in hali hazırda Disney+ ile yarıştığı ülkeler var. Amerikada Disney+ 8 dolar (yıllık 80 dolar), Netflix standart paket 16 dolar. Yani bu tür bir fiyat konumlandırması sadece ülkemiz için geçerli değil. Yeni yayıncıların olması Netflix’in fiyat politikasını değiştirmiyor, hatta artışın Disney Plus fiyatlarının açıklanmasıyla da alakası olabilir.
Bu tür yorumlar ülkemize haksızlık. Korsan kullanımda -özellikle film konusunda- aşırı bir sayıda olduğumuzu düşünmüyorum. Bütün bu uluslararası korsan siteleri Türkler kullanabilsin diye kurulmamıştır diye düşünüyorum. Bizim de kullanımımız var elbette ama tüm dünyaya yayın yapan korsan sitelerinin biri bile bu coğrafyadan değilken kendimizi ezmeye gerek yok. Konuyla ilgili hapis cezalarımız da mevcut ayrıca.
Bu konuda bir artış vardır, doğrudur, ama bahsettiğinizi düşündüğüm bilince çok çok uzağız. Bizde hiç olmadı gelişmiş bir fiyat bilinci, umudumuz sonraki nesillerde.
Temel fiyatlandırma sistemlerinin hiçbiri bu dediğinizin mantığı ile örtüşebilecek bir şey sunmuyor.
Lisanssız medya tüketimi ve küresel korsan eğilimleri takip eden veri şirketi MUSO’nun raporuna göre müzik, TV, film, yayıncılık ve yazılım alanlarında korsan sitelerin yıl içinde 11,9 milyar kez ziyaret edildiği Türkiye, korsana başvuru konusunda dünyada beşinci sırada yer almaktadır
(MUSO, 2018)
Bazı yasa dışı platformlar izlenme sayılarını da veriyor filmin gişesini geçiyor o rakamların çoğu isterseniz bakabilirsiniz.
İnanın bir yaptırım olsa ilk ben o yaptırımı görürdüm yıllarca korsan kullandım. Ve lütfen tekrar düzgünce mevzuata bakın yasa dışı sitelerden eserleri izlemek değil yayınlamak suç teşkil eder.
Bağlaç kullanmıştım. Dediğiniz çok iddialı, marka konumlandırmanın temelinde fiyata göre ve rakibe göre referans alma stratejisi vardır. Burada da dünya ölçeğine göre paralel seyreden bir fiyatlama oranı var, göz önünde bulundurduklarını düşünüyorum.
Ücretli olduğu için rapora bakamadım, genelde sadece ziyaret verilerini paylaşmışlar. Amerika, Fransa, Almanya, Rusya, İngiltere gibi ülkelerle birlikte ilk 9’a girmeyi başarmışız! Çok farklı sayılar olmadığını söylemiştim zaten. Bununla birlikte, bu rakamlar tek başına anlamlı bir bilgi vermiyor bize, örnek olarak aynı rapora göre Amerika indirme sayısında birinciyken, ilk 9 da yer almayan Brezilya bir anda 3. sıraya yerleşiyor. Bu arada genel olarak raporlarda da nadiren yer alıyoruz.
Çok kullanıyoruz, çok kullanıyoruz diyoruz ama uluslararası büyük sitelerde hiçbir Türkçe içeriğimizi listeye sokabilmeyi bırakın, içeriğimiz yok. Ne bir realease grubumuz var, ne de bu tür realease gruplarına (filmlerde) hadi sesi geçtim, altyazılarımızı ekleyememişiz. SPA, ITA, İND, BRA, POR, RUS ifadelerini görürüz ama TUR yoktur mesela. Yine de biz kendimize dünya şampiyonu diyelim, içerik üreticileri de gazlıyor zaten bizi 
Bununla ilgili detaylı bir çalışma vardı ama dünyadaki uygulamaların başarılı olmadığı görülünce pek uğraşılmadı sonra. Yaptırımı olan ülkelerde bile böyle bir ceza çok nadir veriliyor ve ceza verildiği zaman haber değeri taşıyor. Bizde ve dünyada bazı cezalar sadece kağıt üstünde vardır. Önemli bir şikayet olmazsa uygulanmaz., tıpkı balkonları camla kaplatıp odanın bir bölgesi haline getirmekten ceza alanın çok nadir olduğu gibi. Bizde de istenirse TCK 163(2) ye göre ya da birinin şikayetiyle kişisel kullanım olmadığına ikna olunursa 5846 kanunun 71. maddesine göre ceza almanız mümkün.
Aklıma geldikçe bu ara Witcher kitaplarını (oyun içi kitaplar dahil) parça parça okuyorum onları dahil etmemişler galiba.
1 Beğeni
Vay canına, bu güzel platformda 3. Yılıma girmişim. Zaman ne kadar da çabuk geçiyor. İyi ki varsın Kayıp Rıhtım.
15 Beğeni
Nice senelere beraber girmek dileğiyle. 
1 Beğeni
Katiyen yalan çok uzun süre önce ben söylemiştim. Kınıyorum.
2 Beğeni