Sinema Dünyası

2 Beğeni

sean young ve weinstein mevzusunu, ayrıca catwoman kasting sürecini özetle.

ChatGPT:

ChatGPT

Sean Young ve Weinstein Mevzusu

Sean Young, Hollywood’da 1980’lerin ikonik aktrislerinden biri olarak bilinir. Blade Runner ve No Way Out gibi filmlerle büyük bir çıkış yakaladı. Ancak kariyerinin ilerleyen yıllarında, Young’ın adı, Harvey Weinstein ile bağlantılı bir olayda anılmıştır.

Sean Young, Weinstein hakkında ciddi iddialarda bulunmuş ve onun uygunsuz davranışlarını açıkça dile getiren Hollywood figürlerinden biri olmuştur. Young, bir toplantı sırasında Weinstein’ın uygunsuz bir şekilde kendisine yaklaştığını ve bir otel odasında cinsel ilişki teklif ettiğini ifade etmiştir. Bu olay, Weinstein’ın sektördeki gücünü kötüye kullandığına dair diğer hikayelerle paralellik gösteriyor. Young, bu tür tacizlerin, kendisinin sektörde dışlanmasına neden olduğunu düşündüğünü söylemiştir.

Young ayrıca, Weinstein’ın yanı sıra Hollywood’un genel işleyişine ve güçlü erkek figürlerinin kadın oyuncular üzerindeki etkisine dair eleştirilerde bulunmuştur. Hollywood’un, Weinstein gibileri koruma eğiliminde olduğunu ve bu nedenle kariyerinin birçok fırsattan mahrum kaldığını ifade etmiştir.


Sean Young ve Catwoman Kasting Süreci

Sean Young, Tim Burton’ın 1989 yapımı Batman filminde Vicki Vale karakterini canlandırmak üzere seçilmişti. Ancak bir ata binme sahnesi için yapılan hazırlık sırasında sakatlanınca, rol Kim Basinger’a verilmişti. Bu olay, Young’ın kariyerindeki dönüm noktalarından biri olarak görülür.

1992’de Burton’ın Batman Returns filmi için Catwoman rolü gündeme geldiğinde, Young bu rolü çok istedi. Ancak Burton ve yapımcılar, Catwoman karakteri için Michelle Pfeiffer’ı tercih etti. Young, bu durumu büyük bir hayal kırıklığıyla karşıladı ve rolü elde etmek için alışılmadık bir şekilde kendi tanıtımını yapmaya başladı. Bu süreçte, Catwoman kostümü giyerek Warner Bros. ofislerine gitmiş ve kendini role uygun göstermek için dikkat çekici bir kampanya yürütmüştü. Ancak bu hareket, Hollywood çevrelerinde “fazlasıyla tuhaf” olarak yorumlandı ve kariyerine daha fazla zarar verdi.

Young, daha sonra, Burton’ın kendisini bu rol için ciddiye almamasının kişisel nedenlere dayandığını düşündüğünü söyledi. Bu olay, onun sektör içindeki “zor aktris” etiketini güçlendirdi ve kariyerinin önündeki engellerden biri haline geldi.


Sean Young’ın kariyeri, yeteneğiyle parlamış olsa da Hollywood’un iç siyaseti ve Weinstein gibi figürlerle yaşadığı deneyimler, onun daha geniş bir başarı elde etmesini zorlaştırdı. Catwoman kasting süreci ve Weinstein olayı, onun bu süreçte yaşadığı zorlukların iki önemli örneği olarak öne çıkıyor.

4o

Şunu dedin:

annette bening ve catwoman?

ChatGPT:

ChatGPT

Annette Bening’in Catwoman ile ilişkisi, Tim Burton’ın Batman Returns (1992) filmine dayanır. Burton başlangıçta Catwoman rolü için Annette Bening’i seçmişti. Bening, bu karizmatik ve güçlü karakter için oldukça uygun görülüyordu. Ancak, rolü üstlenmek üzere hazırlıklar devam ederken Bening hamile olduğunu açıkladı ve projeden çekilmek zorunda kaldı.

Bu durum, Burton ve yapım ekibini yeni bir oyuncu arayışına soktu. Sonuç olarak, Michelle Pfeiffer Catwoman rolü için seçildi ve performansı hem eleştirmenler hem de izleyiciler tarafından büyük beğeni topladı. Pfeiffer’ın rol için gösterdiği enerji ve karizma, karakterin sinema tarihindeki en ikonik yorumlarından biri olarak kabul edildi.

Annette Bening’in hamilelik nedeniyle projeden ayrılmak zorunda kalması, kariyerine büyük bir zarar vermedi. Bening, aynı dönemde Bugsy (1991) filmindeki performansıyla dikkat çekti ve bu projede tanıştığı Warren Beatty ile evlendi. Bugsy filmindeki rolü sayesinde büyük övgüler aldı ve kariyerine sağlam bir şekilde devam etti.

Özetle, Annette Bening’in Catwoman rolünü oynaması mümkün olmadı, ancak bu durum hem onun hem de Michelle Pfeiffer’ın kariyerleri için olumlu sonuçlar doğurdu.

4o

Şunu dedin:

sean young ridley scott hakkında da olumsuz düşünüyor, neden?

ChatGPT:

ChatGPT

Sean Young’ın Ridley Scott hakkında olumsuz düşünmesinin ana nedenleri, birlikte çalıştıkları Blade Runner (1982) filminin çekimleri sırasında yaşanan olaylarla ilişkilidir. Young, filmin setindeki bazı deneyimlerini eleştirmiş ve özellikle Ridley Scott’ın davranışlarıyla ilgili olumsuz açıklamalarda bulunmuştur.

1. Çekimler Sırasındaki İlişkiler

Young, Ridley Scott’ın set ortamındaki tutumunu mesafeli ve soğuk bulduğunu belirtmiştir. Scott’ın kendisine karşı sıcak bir ilişki kurmadığını, hatta bazı durumlarda kasıtlı olarak görmezden geldiğini hissetmiştir. Young’a göre, bu durum setin genel havasını etkileyerek onun rolüne adapte olmasını zorlaştırmıştır.

2. Harrison Ford ile Olan Dinamik

Young, filmdeki partneri Harrison Ford ile de zor bir ilişki yaşadığını ifade etmiştir. Scott’ın, Deckard ve Rachael karakterleri arasındaki karmaşık ilişkiyi yansıtmak için, Young ve Ford arasında bir gerilim yaratmayı bilinçli olarak teşvik ettiğini iddia etmiştir. Young, bunun profesyonel bir ortamda sağlıklı bir yöntem olmadığını ve onun kendisini dışlanmış hissetmesine yol açtığını söylemiştir.

3. Young’ın “Gözden Düşmesi”

Sean Young, Ridley Scott’ın film endüstrisindeki gücünü ve etkisini kullanarak onun kariyerine zarar verdiğine inanmıştır. Young, bazı rollerden dışlanmasının, Scott’ın kendisi hakkında negatif bir imaj yaratmasından kaynaklanabileceğini düşünmüştür. Bu, Young’ın sektörde giderek “zor aktris” olarak anılmasına katkıda bulunmuş olabilir.

4. Devam Filmi ve Eksik Davet

Blade Runner 2049 (2017) filmi çekilirken, Young’ın projeye dahil edilmemesi de onun hayal kırıklığını artırmıştır. Young, yeni filmde bir CGI versiyonunun kullanılmasını rahatsız edici bulmuş ve bu durumu “orijinal Rachael karakterine bir saygısızlık” olarak nitelendirmiştir. Ridley Scott bu devam filminde yönetmen koltuğunda olmasa da, yapımcı olarak projede bulunuyordu, bu nedenle Young’ın eleştirileri dolaylı olarak Scott’a da yönelmiştir.


Sean Young’ın Ridley Scott hakkında olumsuz düşünceleri, büyük ölçüde Blade Runner sürecindeki kişisel deneyimlerinden ve kariyerinde hissettiği dışlanmışlık hissinden kaynaklanmaktadır. Bu tür eleştiriler, Hollywood’da güçlü figürler ile oyuncular arasındaki dinamiklerin ne kadar karmaşık olabileceğini bir kez daha göstermektedir.

4o

Şunu dedin:

ya james woods?

ChatGPT:

ChatGPT

Sean Young’ın James Woods ile ilişkisi, 1988 yılında birlikte çalıştıkları The Boost filminin ardından oldukça karmaşık bir hal almıştır. İkili arasında ciddi bir anlaşmazlık yaşanmış ve bu durum Hollywood’da büyük yankı uyandırmıştır.

Sean Young ve James Woods Arasındaki Sorunlar

  1. Dava Süreci
    James Woods, Sean Young’a karşı 1989 yılında bir dava açmıştır. Woods, Young’ın kendisine ve o dönemdeki nişanlısına rahatsızlık verdiğini, saplantılı bir şekilde davrandığını ve taciz ettiğini iddia etmiştir. Woods’un iddialarına göre, Young, ona ölüm tehditleri içeren notlar bırakmış ve kapısının önüne bir bebek kuklası bırakarak gözdağı vermeye çalışmıştır.
  2. Young’ın İddiaları
    Sean Young ise bu suçlamaları reddetmiş ve olayların tamamen uydurma olduğunu belirtmiştir. Young, Woods’un dava açarak kendi kariyerine zarar vermek için bu yolu seçtiğini söylemiştir. Ayrıca, Woods’un davranışlarının arkasında kişisel husumet ve Young’ı itibarsızlaştırma çabası olduğunu ifade etmiştir.
  3. Davanın Çözümü
    Dava sonunda mahkeme dışında bir anlaşmaya varılmıştır. Ancak bu süreç, Sean Young’ın Hollywood’daki imajına ciddi şekilde zarar vermiştir. Bu olay, onun “zor aktris” olarak etiketlenmesine ve kariyerinin yavaşlamasına neden olan olaylardan biri olarak kabul edilir.

Woods ve Young Arasındaki Dinamik

James Woods’un Sean Young hakkında yaptığı açıklamalar, özellikle medyada Young’a karşı olumsuz bir algı yaratmıştır. Woods, Young’ın dengesiz bir kişilik sergilediğini iddia ederken, Young ise Woods’u agresif ve manipülatif olmakla suçlamıştır. İkili arasındaki bu gerginlik, Hollywood’da aktörler ve aktrisler arasındaki işbirliklerinin nasıl bozulabileceğine dair bir örnek olarak sıkça anılmıştır.


Sonuç

Sean Young ve James Woods arasındaki bu olay, her iki taraf için de olumsuz bir etki yaratmıştır. Young, bu olayın ardından sektörde ciddi bir dışlanmayla karşılaşırken, Woods’un kariyeri bu durumdan daha az etkilenmiştir. Ancak, bu tür olaylar, Hollywood’un karmaşık ilişkiler ağını ve kişisel çatışmaların kariyerlere nasıl yansıyabileceğini gözler önüne sermektedir.

4o

Şunu dedin:

son olarak, warren beatty’nin kötü ünü sean young’a da ulaştı mı?

ChatGPT:

ChatGPT

Evet, Warren Beatty’nin Hollywood’daki “kötü ünü,” yani kadınlarla olan ilişkilerindeki çalkantılı geçmişi ve bazı oyuncularla yaşadığı iddia edilen olumsuz deneyimler, Sean Young’ı da etkiledi. Young, Beatty ile 1991 yapımı Dick Tracy filmi sırasında çalışmış ve bu süreçte yaşadığı deneyimlerini açıkça paylaşmıştır.

Sean Young ve Warren Beatty Arasındaki Olaylar

  1. Dick Tracy Çekimleri ve Rol Kaybı
    Sean Young, Dick Tracy filminde rol almak üzere seçilmişti. Ancak çekimlerin başlamasından kısa bir süre sonra projeden ayrıldığı veya uzaklaştırıldığı açıklandı. Bu durumun nedenleri tam olarak açıklanmasa da, Young, Beatty’nin kendisine uygunsuz bir şekilde yaklaştığını ve bu nedenle sette gerilim yaşandığını iddia etti. Young’a göre, Beatty onun romantik ilgisini çekmeye çalışmış ve bu durum profesyonel bir ortamı bozmuştur.
  2. Young’ın İddiaları
    Sean Young, Beatty’nin kendisine yönelik davranışlarının kabul edilemez olduğunu dile getirmiş ve projeden ayrılmasının temel nedeninin bu olduğunu ifade etmiştir. Bu iddialar, Beatty’nin sektördeki “kadınlarla karmaşık ilişkiler kuran oyuncu ve yönetmen” imajını destekler nitelikteydi.
  3. Warren Beatty’nin Sessizliği
    Beatty, Young’ın bu iddialarına karşı herhangi bir doğrudan yanıt vermedi. Ancak Hollywood çevrelerinde, Beatty’nin Young ile yaşadığı bu anlaşmazlığın onun kariyerine olumsuz bir etkisi olduğu iddia edilmiştir. Young, Beatty’nin sektördeki güçlü konumu nedeniyle, kendi kariyerinin zarar gördüğünü düşünmüştür.

Sonuç ve Etkiler

Sean Young, Warren Beatty ile yaşadığı bu olayın, Hollywood’daki güçlü erkek figürlerinin kadın oyuncular üzerindeki etkisini gösteren bir örnek olduğunu belirtmiştir. Beatty’nin “kötü ünü” ve iddiaların üzerine, Young’ın kariyerinde yaşadığı zorluklar ve dışlanmışlık hissi daha da derinleşmiştir. Bu olay, Sean Young’ın sektörde “zor kadın” olarak etiketlenmesine katkıda bulunan faktörlerden biri olarak görülmektedir.

2/2

4o

Şunu dedin:

Reddit yorumlarında Young’un Catwoman’ı canlandırmasının Ledger’in Joker’i gibi bir etki yaratacağı hayali paylaşılmış.

ChatGPT:

ChatGPT

Evet, Sean Young’ın Catwoman rolünü üstlenmesinin sinema dünyasında çarpıcı bir etki yaratabileceğine dair bir spekülasyon, özellikle internet forumlarında ve Reddit gibi platformlarda sıkça tartışılan bir konudur. Bu fikir, Young’ın doğal karizması, fiziksel çekiciliği ve güçlü bir ekran varlığına dayanır. Ayrıca, onun geçmişteki iddialı ve sıradışı davranışları, Ledger’in Joker’ine benzer şekilde, Catwoman karakterine benzersiz ve unutulmaz bir derinlik katabileceği fikrini desteklemektedir.

Neden Bu Kıyaslama Yapılıyor?

  1. Sean Young’ın Karizması ve Ekran Varlığı
    Sean Young, 1980’lerde Blade Runner gibi filmlerde sergilediği büyüleyici performanslarla, sıradışı ve gizemli bir çekiciliğe sahip olduğunu göstermiştir. Catwoman gibi karmaşık ve çok katmanlı bir karakterin bu tür bir enerjiyle buluşması, tıpkı Heath Ledger’in Joker yorumunda olduğu gibi, izleyiciler üzerinde derin bir etki bırakabilirdi.
  2. Karakterin Çok Yönlülüğü
    Ledger, Joker karakterini yalnızca bir “kötü adam” olarak değil, karmaşık, kaotik ve felsefi bir figür olarak canlandırmıştı. Benzer şekilde, Catwoman da sadece bir anti-kahraman değil, duygusal derinliği, ahlaki çatışmaları ve cazibesiyle sinematik olarak çok yönlü bir karakterdir. Young, bu yönleri başarıyla aktarabilecek bir oyuncu olarak görülüyordu.
  3. Hollywood’un Dışladığı Bir Figür
    Sean Young, Hollywood’da zaman zaman marjinalize edilmiş ve “zor aktris” olarak anılmıştır. Ledger’in Joker rolünü kabul etmeden önce sahip olduğu “riskli oyuncu” algısına benzer bir hikâye, Young’ın Catwoman yorumuna da otantik bir hava katabilirdi. Bu durum, karakterle oyuncunun hikâyesinin paralel bir şekilde ilerlemesini sağlayarak daha büyük bir etki yaratabilirdi.
  4. Catwoman için Yaptığı Girişimler
    Sean Young’ın Tim Burton’ın Batman Returns filmi için Catwoman rolüne ne kadar tutkulu bir şekilde yaklaştığı, yıllar boyunca konuşulmuştur. Kostüm giyip Warner Bros. ofisinde yaptığı tanıtım girişimi, onun bu rolü ne kadar istediğini ve ne kadar kendini adayabileceğini göstermiştir. Bu tür bir kararlılık, Ledger’in Joker’e hazırlık sürecindeki titiz çalışmasına benzer bir ciddiyet olarak algılanabilir.

Ne Kaçırıldı?

Sean Young, Hollywood’un zorlu ve bazen haksız dinamikleri nedeniyle Catwoman rolünü canlandıramadı. Ancak bu alternatif evren düşüncesi, sinemaseverlerin hayal gücünü harekete geçiriyor. Eğer bu rolü üstlenmiş olsaydı, Young’ın Catwoman yorumu muhtemelen hem o dönemdeki kariyerini yeniden şekillendirir hem de bugüne kadar konuşulan ikonik bir performans olarak hafızalarda yer ederdi.

Bu tür bir “ne olabilirdi?” tartışması, sinema tarihinin büyüleyici unsurlarından biridir ve Sean Young’ın potansiyelini bir kez daha gözler önüne seriyor.

4o

411zM20lCBL.SY445_SX342_PQ37

Ben görmek isterdim. Michelle Pfeiffer da rolün hakkını fazlasıyla verdi. Gönlümüzdeki yeri ikisinin de farklıdır. Biri en sevdiğim robot biri en sevdiğim Catwoman :heart:

1 Beğeni

Şu Weinstein mevzularının 90’lara kadar uzanmış olması çok vahim. Rosanna Arquette’in Debra Winger için çektiği belgeselde sebep “kadınların yaşlanınca rol bulamaması” idi ve bunu Lillian Gish de John Barrymore örneğiyle (önce kızını, sonra eşini, sonra annesini oynadım) çok önceleri vermişti. Fakat bu yapımcı müdahalesi, kuşak kuşak perde yüzlerini de yok edip bizleri onlardan mahrum kılmış, sanatın gerçek yaşamın yansıması oluşunun çirkin gerçekleri. Hitchcock “oyuncular sığırdır” (“sığır demedim, sığır gibi davranmaları gerektiğini söyledim”) derken çok bağ kurmamamızı salık vermişti belki de. Ahbap-çavuş ilişkisini sağlam kuranları seyrediyoruz. Loren’den Deneuve’den Filiz Akın’a, Fatma Girik’e, yönetmenlerle evlenip kariyerini “daha” sağlam kuranları çocukken duyardım (Cardinale fanıyım). Hep aynı teraneler, dönmüş durmuş işte, film setlerinden uzak durmak sahne arkasında dönen pisliklere şahit olup sinemadan soğumamak için yeterli tedbir değilmiş demek ki. Sosyal medya çağının da kirletmesiyle, günbegün etkiliyor.

2 Beğeni

2 Beğeni
3 Beğeni

Holy sh*t!

3 Beğeni

Ben paylaşmak istemedim gerçekten üzücü.
Twin Peaks ve daha niceleri. See you on the other side :broken_heart:

1 Beğeni

Denzel Washington Has Never Been Nominated for a BAFTA, Snubbed Again for Gladiator II.

https://www.reddit.com/r/Oscars/comments/vfgg6t/how_come_denzel_washington_has_never_been/

Bizim Türk forumların gözün yağın yiyeyim ya. 2000ler de beri hayatta olan bir ABD Dizi Film Tartışma Forumun gireyim dedim. ABD medyasın ve diğer ülkelerin medyasın LA yansıtış biçim ve yangınlar esnasında yanan ünlü evlerin dışında ölen insanlar duymadığım için bir ton saçmaladım biz de ki Orman Yangınların ve Depremlerle kıyasladım olay tam mevzuyu idrak edemedim de sonra Türkler bu tarz durumlar da mala mülke hiç değer vermez dedim. sırf o Yavım da Trollyorsun dediler ve uyar cezası verdiler. Bir kaç gün önce de Trump yönetim ve Diversity muhabbetin de Trump bu mevzuyu bitirecek dedim. üstelik bunu istemediğim söylemem rağmen. Bu Forum bir Star Trek Forum ama DC ve Marvel da konuşabiliyorsun Star Wars ve Doctor WHO da hata Amerikların çok sevdiği CSI falan da konuşabiliyoruz. o konuyu açan son Star Trek dizilerin de zamir kullanım da rahatsız olduğun söyleyen birisiydi ona ceza kesildiğim bilmiyorum ama bana 1 günlük uzaklaştırma cezası verdiler. sonra burada yaptığım gibi Twitter Haberlerin orada Haftanı gereksiz Remake Reboot haberler kısmı vardı. oraya atıyordum başka atacak yer yok diye beni sayfanı anlam bağlılığın da koparıyorsun dediler. sonra ayrı Dizi ve Film başlığı açıyım dedim onlar da burası Tartışma Forum Twitter başlığı atma yeri değil burası dediler. üstelik bütün bunular olurken google çevir sayesin de konuşuyordum onlarla.









https://www.instagram.com/p/DE7Ql64vsXS/

“Yaşlanıyor” diye Lancome ile bağları kopartılan (sonra tükürdüklerini yaladılar), halen daha doğal yüzünü koruyan, Ingrid Bergman ve Roberto Rossellini’nin kızları Isabella Rossellini, Gary Oldman ile nişan ve Martin Scorsese ile evlilik yanı sıra, David Lynch ile de bir süre gönül bağı kurdu ve şu fotoğrafları günümüz perde yüzlerinin geçmişe oranla çok düşük profilde kalmasına vesika olarak eklemek istedim.

FIAT LA DOLCE VITA RIVISTA CINEMA LOREN MAGNANI CARDINALE LISI MASTROIANNI VALLI | eBay şu ilandaki eki Premiere’den ilk aldığımda kendisi kapakta arz-ı endam etmekteydi, içerideki tüm İtalyan dilberlerine karşın o zaman da şimdi de hepsinden daha etkileyici bir yüzü, enerjisi var kendisinin.

Şu yaşı vesilesiyle gerek annesinden gerek Grace Kelly’den daha iyi göründüğünü, yanına ancak Audrey Hepburn’ü 60’larıyla koyabildiğimi de eklemek isterim (Bardotlar, Gardnerlar, Deneuveler, Lorenler, Cardinaleler, hiçbiri o kadar güzel kalamadı).

Bir şikayetlenme: Scorsese ve Lynch; Scorsese evli olduğu dönemde hiçbir filminde kullanmadı; Lynch ise Blue Velvet’te sarı saç-kara kaş kombinasyonuyla şu güzelliği çingeneye benzetti, çıplaklığı bile estetize etmeden kullandı (Death Becomes Her’in aksine).

Annesinin yolunda, sinema tarihinde iz bırakan filmlerde yer almasını can-ı gönülden isterdim. Perde için büyük kayıptır, belki Nastassia Kinski ile beraber, kendi dönemlerinde fırtına gibi estirilmiş olmamaları (Paris/Texas ve Blue Velvet poster yüzü olmalarının ötesinde).

Anasına bak,

Kızını al.

Ingrid Bergman & Isabella Rossellini (solda); Elettra Rossellini Wiedemann & Isabella Rossellini (sağda).

Altta: Ingrid Bergman.


1 Beğeni

1 Beğeni

Umarım ki birlikte ödüllensinler. 72 yaşında ilk Oscar adaylığını alan Rossellini’ye selam olsun!

Login olmadan okunmayan Oscar yazısı yorumumu da iliştireyim:

Emilia Perez ve Timothy için servis edilen postlara gelen yorumlar hep bıkkınlık ve metazoriye yönelik nefret içeriyor. Oyuncu adaylarına baktığımızda artık yeni bir döneme girdiğimizi görüyoruz. Succession’un iki kardeşinden Top Gun Maverick’in yeni şöhretlerine, Ariana Grande’ye, Hollywood için pek çok yeni yüz sahneye çıkmış oldu.

Şurada Ralph Fiennes için birkaç kelam etmiştim,

ancak filmin bir diğer oyuncusu Isabella Rossellini neredeyse sıfır tanıtım ile aday oldu. 72 yaşında. Alçakgönüllü biçimde, anne-babasını gururlandırmaktan bahsettiği bir kaç post paylaşmış. Umarım gençlere örnek olur.

https://www.instagram.com/isabellarossellini/p/DFLAN6yRbzT/
https://www.instagram.com/isabellarossellini/p/DE4xzeYRG0q/
https://www.instagram.com/isabellarossellini/p/DE3Kdo-vI1d/
https://www.instagram.com/p/C_QIWgnx2eF/

Ariana Grande için de şu var:

https://www.instagram.com/p/DFLYOyuzzWb/

Rossellini ve Barbaro’dan öylesine bahsetmişken isimlerini aday listesinde görmek hoş oldu. Barbaro Joan Baez portresiyle katılıyor yarışmaya.

Burada da şirketlerden bahsetmiştim ama,

Bu sene transgender yahut Yahudi lobileri kazanacak olursa, epey bir kazan kalkacaktır. Ben hala Broadway torpiliyle Wicked’in malı götüreceğini düşünüyorum. Böylesi sansasyonel senelerde genelde sonuç bu şekilde çıkar. Emilia Perez’in 13 adaylığı içinde Selena Gomez’in olmaması da ayrı bir absürdlük olmuş. Aday olmayı bile hak etmediği yönünde yüzlerce mesaj var her bir yanda. Teknik adaylıklarda Nosferatu sayabildiğim kadarıyla 5 adaylık almış.

Hiçbir yönüyle ilgimi çekmeyen ve izlemeyeceğim bir tören, fakat Isabella Rossellini ödül alır da, ismini annesinin yanına yazdırırsa çok anlamlı olacak. Yoksa Trump’un seçildiği dönemde onun biyografisinin iki oyuncu dahil pek çok dalda adaylık alması gibi saçmalıklar artık mide bulandırıyor.

  1. yıllarına 3 sene kalmış. Bakalım Disney’inki (ve bizimki) gibi sönük mü geçecek, yoksa adına yaraşır filmlere şimdiden girişiyor olacaklar mı? Önümüzdeki yıllarda hep beraber göreceğiz (Babylon hayıflanması).

Not: Rossellini’nin kendi paylaşımları altına “Bergman senin annen mi?” diye soran gerizekalılar var. Yeterince yerin dibine sokulmuşlar ama ben de sövmek istiyorum. Cahilsin, anladık, bari bunu orada yapma. Git kendi çöplüğünde zırvala. Oksijen israfları.

1 Beğeni

Ekran suresi 3 dakika kadarmis, Isabella Rossellini Conclave scene aratirken karsima Conan’in “Dunyanin en güzel kadını oldugunu defalarca soyledim” iltifati cikti. Winona faniydim o yillar, iyi ki bunu gormemisim (1993).

1 Beğeni

Şu (güzellikten sonra hoş durmayacak ama) Emilia Perez mevzusu çok ilginç bir hal alıyor. Neredeyse istisnasız herkes filmin bırakın 13 adaylığı (rekor 14’tür) 10 dakika bile dayanılamayacak kadar kötü olup ciddiye bile alınacak bir yapım olmadığı görüşünde. Daha bugün 3 post gördüm (biri kaydetmediğim için kayboldu, Godfather dahil 13’ten az adaylık almış klasiklerle yan yana dalgasını geçiyordu). Aşağıda iki link paylaşıyorum, biri bizzat trans camiasından. Zaten şöyle de bir durum var: Konu, bir mafya babasının cinsiyet değiştirip kadın olarak hayatına devam etmesi. Bir karakter dönüşümü yok gibi görünüyor. Ve olimpiyatlardaki rezaletin bir uzantısı olarak, kadın adaylar erkeğin birinin keyfi doğrultusunda terörize ediliyor -ki bunlardan biri Brezilya’nın ilk Oscar adaylığı, Altın Küre ödülü kazanan oyuncusunun kendi kızı olan Fernanda Torres. Tarihe altın harflerle adını yazdırması, cinsiyet değiştiren bir erkeğin transgender camiası bile kucaklamıyorken lobi desteği sonucu “karşı taraf” kategorisini istila etmesiyle hayal olabilir. Diğer adaylar için de aynısı geçerli -ki ödül bu kişiye giderse hepsi sonrasında kazan kaldıracaktır.

https://www.instagram.com/p/DFLQ6xrz_4G/
https://www.instagram.com/p/DEsQnimJYbd/

Reddit’e de bakalım:

https://www.reddit.com/r/OutOfTheLoop/comments/1i8ndhd/whats_up_with_emilia_pérez_getting_13_oscar/

https://www.reddit.com/r/Oscars/comments/1i8e8vk/emilia_perez_hate_thread/

https://www.reddit.com/r/Oscars/comments/1hv79lq/i_finally_watched_emilia_perez_i_really_hope_it/

https://www.reddit.com/r/blankies/comments/1i8813q/emilia_pérez_situation_is_worse_than_green_book/

ChatGPT’ye de sordum:

Emilia Perez’in 13 dalda Oscar adayı olmasına yönelik genel tepkiler ne şekilde? Transgender camiası, sinema camiası, seyirciler, internet kullanıcıları… “İzlenecek yapım dahi değil” kabilinden onlarca yorum görüyorum. Böylesi bir şey daha önce yaşanmamıştı galiba.

ChatGPT:

ChatGPT

“Emilia Pérez” filminin 13 dalda Oscar adaylığı alması, farklı kesimlerden çeşitli tepkilere yol açtı. Film, Meksikalı bir kartel liderinin cinsiyet geçiş sürecini konu alıyor ve bu temasıyla dikkat çekiyor.

Sinema Camiası ve Eleştirmenler: Bazı eleştirmenler, filmin Oscar adaylıklarını hak etmediğini düşünüyor. Özellikle, filmin Meksika ve LGBTQ+ temalarını ele alış biçimi eleştiri konusu oldu. The Guardian, filmin Oscar adaylıklarının, Akademi’nin alışılmışın dışındaki yapımlara yönelme eğiliminin bir sonucu olabileceğini belirtti.

theguardian.com

LGBTQ+ Topluluğu: LGBTQ+ topluluğundan bazı üyeler, filmin trans temsiliyetini eleştirdi. GLAAD, filmi “trans kadınların gerçeğini geriye götüren bir adım” olarak nitelendirdi ve otantik temsiliyet eksikliğine dikkat çekti.

Them

Meksika ve Kültürel Tepkiler: Film, Meksika’da da eleştirilerle karşılaştı. Meksikalı eleştirmenler, filmin ülkenin narkotik şiddetini ve kaybolan insanları yüzeysel bir şekilde ele aldığını ve Meksika kültürünü yeterince yansıtmadığını savundu. Ayrıca, oyuncu kadrosunun büyük ölçüde Meksikalı olmaması da eleştirildi.

AP News

İzleyici ve İnternet Kullanıcıları: İzleyiciler arasında da filmle ilgili olumsuz yorumlar mevcut. Rotten Tomatoes’da filmin izleyici puanı %34 olarak belirtiliyor, bu da genel izleyici kitlesinin filme karşı eleştirel bir tutum sergilediğini gösteriyor.

Business Insider

Özetle, “Emilia Pérez” filminin 13 dalda Oscar adaylığı, sinema dünyasında ve izleyiciler arasında tartışmalara neden oldu. Film, hem tematik yaklaşımı hem de kültürel temsiliyet konularında eleştiriler alırken, bazı çevreler tarafından da destekleniyor.

‘Emilia Pérez’ Filminin Oscar Adaylıkları ve Tartışmalar


Favicontheguardian.com
Oscars groupthink pushes Emilia Pérez, the weakest nominee, to a record-breaking lead
evvelsi gün
Oscars groupthink pushes Emilia Pérez, the weakest nominee, to a record-breaking lead

FaviconAP News
What does Mexico really think of ‘Emilia Pérez?’
dün

FaviconBusiness Insider
‘Emilia Pérez’ is drawing backlash after becoming the most nominated film of 2024. Here’s the controversy explained.
evvelsi gün

Ben camianın gazını almak için 13 adaylık verildiğini, ancak esas ağır topların Wicked’e gideceğini düşünüyorum. Oz Büyücüsü demek Amerika demek.

Hintli siyahi trans birey oynatmayarak en az 6 adaylık kaybetmişler, üzdü. En iyi erkek ve kadın dallarında aynı anda ödül alma şansı var.

1 Beğeni

Hahaha, zihnimde yankilanarak guldum. Bu yilin odul sunucusu ve stand-up sovmenlerinden de ayni performansi bekliyorum. Gervais ve Chappelle bos gecmezler ise.

1 Beğeni

https://www.instagram.com/share/p/_d2TmYP1A

Buldum.

Edit: James Cameron geldi.

https://www.instagram.com/p/DFWHvIURQQC/?igsh=MWNleHg5YzloM2g4cg==

Yorumlar fena.