The Obsidian Path Trilogy

Liman Kütüphanesi Okuma Rehberi
1

10
10940×492 83.1 KB

Sevgili @Lorien_archers’ın tavsiyesiyle bir kaç gün önce başladığım bu seriyle ilgili biraz bilgi -tabiri caizse zehirli bir ok :slight_smile: - paylaşmak istiyorum çünkü bazı zayıf yönlerine rağmen okumaya devam etmemi sağlayacak kadar güzel.

The Obsidian Path üç kitaptan oluşan ve tamamlanmış bir seri. Baştan uyarmakta fayda var, seri kesinlikle herkese göre değil. Gerek baş karakterimiz gerekse diğerleri oldukça rahatsız edici düşünce ve eylemlere sahip olabiliyorlar. Seri grimdark olarak geçiyor ve bu tanımlamayı oldukça hak ediyor. Aşağıda ilk kitabın giriş bölümünü paylaşacağım fikir vermesi adına. (Çeviri için kusura bakmayın. :sweat_smile: )

Giriş

Her gün yapmak zorunda olduğumuzu düşündüğümüz şeyler yapıyoruz, durup da seçimlerimizi sorgulamayı ise nadiren. “Bir şeyler yapmak zorunda olduğumuza” karar vermenin kendisinin bile bir seçim olduğunu fark etmiyoruz. Yaşam boyunca hatalar yapıyoruz, başarısızlıklarımızı ve mazeretlerimizi bir kenara yazıyor, her tercihimizi sonradan uydurduğumuz gerekçelerle savunuyoruz. Gerçek şu ki, sonuçları asla gerçekten düşünmüyoruz.

Benim tercihlerimin sonuçları vardı. Çok büyük sonuçlar.
Bir krallık yıkıldı. Hayır, sırf benim başarılarımın çok gerisinde kaldıkları için onların çabalarını küçük görmemeliyim. Bir imparatorluk yıkıldı. İnsanlar öldü. Bir sürü insan. Bazıları dolaylı yoldan öldü, benim seçimlerimin sonucu olarak. Birçoğu benim ellerimde öldü. Cehennem yaratıklarını çağırmak ve (emrime) bağlamak için masum kurbanların ruhlarını söküp aldım. Siz onlara iblis diyorsunuz.

*Doğru olanı yapmaya çalışırken korkunç, çok korkunç şeyler yaptım. *
Bir kılıcın içine hapsolmuş bir tanrıyı aradım, Kederin Sonu’nu ve buldum.
Binlerce yıl önce (binlerce yıl boyunca) taptığım kadim bir tanrıyı aramaya gittim ve onu buldum. Dünyayı eski haline getirmek üzere yeniden inşa etmek için bir vizyonum vardı. O ise gözlerimi koparıp aldı ve benim vizyonumu kendisininki ile değiştirdi.

Çok fazla ölüm. Çok fazla şiddet.
Tüm bu aradıklarımı bulurken önemli olan tek şeyi kaybettim.
En baştan başlayacağım ama bilin ki bu her şeyin başlangıcı değil, sadece benim başlangıcım. Tüm bunlar benim hikayemden binlerce yıl önce başladı. Anlamayacaksın, en azından ilk başta.

Kitapların kapakları:

11
11667×1000 72 KB
12
12667×1000 82.6 KB
13
13667×1000 79.1 KB

12 Beğeni
2

Uzun yıllar boyunca içgüdüsel bir açlıktan başka bir şey hissedemeyen ve çevresinde canlı ne varsa onlarla beslenen K. sonunda basit bir bilince kavuştuğunda kim olduğuna ve içinde bulunduğu duruma nasıl geldiğine dair hiç bir şey hatırlayamadığını farkeder. Parçalanmış hafızasına kavuşmak için çıkacağı yolculuk onu eski düşmanlar ve onlardan daha da tehlikeli eski dostlarla karşılaştırır. Geri alacağı her parça için kendisiyle savaşmalı ve bunu insanlığını kaybetmeden yapmalıdır…

Hikayemiz sade, bazı eski oyuncular için tanıdık temaları barındıran ve pek kafa yormayan türde. Kitap boyunca olacak olayları kestirmek zor değil, ama baş karakter (kahraman demeye dilim varmıyor, isminden dolayı kısaca K. diyelim) hafızasına kavuştukça ortaya çıkan vicdan muhasebelerini okumak ve bencilliğin hangi kisvelerin altına saklanabildiğini gözlemlemek asıl okuma motivasyonu sayılabilir.

Kısa sayılabilecek bir kitap ve kendini okutuyor. Hikaye ilerlerken biz her “tamam burada duracak, daha fazlasını yapmaz artık” dediğimizde K. yaptığını kendi içinde haklı çıkararak daha da beterini yapmaya devam ediyor. Oldukça kasvetli bir eser ve sizi de yavaş yavaş karanlığına çekmeyi başarıyor. Bir yerden sonra K.'ye hak vermeseniz de seçimlerini mantıklı bulabiliyorsunuz.

Yaratılan dünyaya dair pek bilgi verilmiyor bu kitapta, keza büyü sistemine dair de. Çok fazla karakter barındırmayan kitap karakterimizin ağzından yazılmış ve anlatım yeterince akıcı, dili de ağır değil. Takıldığım bir nokta karakterin olan bitene fazlaca çabuk uyum sağlayabilmesi. Her ne kadar geçmişinden kaynaklansa da ahlaki ikilemlerinin içini biraz boşalttı benim gözümde. Diğer nokta ise kitabın sonlarına doğru iç mücadelenin tekrara düşme hissiyatı vermesi.

Yukarıda da belirttiğim üzere herkese hitap eden bir seri değil ama fantastik severlerin en azından şans vermesi gerektiğini düşünüyorum. Dilimize çevrilmesine çok da ihtimal veremiyorum, sadece kan ve goredan dolayı değil ama ahlaki ikilemlerin çokluğu ve ciddiyeti yüzünden genç arkadaşlara tavsiye edilecek bir kitap değil.

Son çeyreğin biraz durağan olmasından dolayı 7.5/10 veriyorum ama kesinlikle devamını da okuyacağım ve yazarın da daha iyiye gideceğini düşünüyorum. Henüz olayların sadece yüzeyini kazıdık ve ufukta verilecek devasa bir savaş var.

1 Beğeni
3

Ben de karalayacağım bir şeyler vakit bulursam.

@Pyrewrath beğenmene sevindim hocam. Aslında demond’ı aklıma sen soktun sayılır. Ben senden duydum öyle başladım. Biraz kapalı devre birbirimizi etkileme durumu olmuş burada ama iyi ki olmuş.

2 Beğeni
4

En grimdark eserler içinde Second Apocalypse ile başa oynayan bir seri. 2-3 yıldır bir umut çevrilse diye bekliyorum. Dil bilmediğim için daha bekleyeceğim. Umarım bir gün çevrilir.

4 Beğeni
5

Yıllardır çevrilmesini bekliyorum bu yazarın. Ithaki’ye 3 yıl önce yazdığımda sadece görüldü atmışlardı. Sanırım ülkemizde pek ilgilenen yok.

Giriş kısmıda buram buram grimdark kokuyor.

Not: Umarım Dikenlikler prensi gibi değilde, Malazan ya da Kadim Kanunlar tarzına benzer kitplardır.

2 Beğeni
6

Woww girişi efsane. Ama içeriği de mi öyle acaba? Keşke Türkçe’ye çevrilse de bir şans versek yazara bu güzel giriş hatrına.

3 Beğeni
7

Sürekli vaat edip yapmadığım karalamamı aşağıya başlık vesilesiyle bırakayım. Umarım yardımcı olur.

“Öncelikle gayet akıcı bir kitaptı. Birinci kişi ağzından anlatıldığı ve karakter sayısı kısıtlı olduğu için odaklanmış bir hikayesi vardı. Hatta sadece ilk kitabı okuyup bırakabilirsiniz, tabi ben devam edeceğim.”

Yukarıdaki paragrafı @M3rett0 hocamdan alıp bu kitap için de rahatlıkla kullanabilirim. Zaten tür olarak da aynılar. Tabi burada ilk kitabı okuyup bırakmakla olmaz. Çünkü kitabın sonunda da dediği gibi her şey daha yeni başlıyor yani evet ben de devam edeceğim.

Kitabın konusu kısaca K. kaybettiği hafızasını bulmaya çalışıyor ve bunu yaparken başından geçenleri bize kitap boyunca anlatıyor. Neden hafızası kayıp, neden bu şekilde kayıp vs gibi sorulara cevap arıyoruz. Bulduğumuz her cevapla da aklımız biraz daha karışıyor. Sebebi spoiler olur.

Kitabımız şu cümleyle başlıyor. Bu sözü kitabı okurken sürekli akılda tutmakta yarar var.

That Which Kills You Makes You Stronger

Bunu kitabın sonuna kadar çok güzel görüyoruz. Burada yazar belki sadece ilk baştaki ölümden dönmeyi kastetmiş olabilir ama aslında K. kendini kitabın sonuna kadar sürekli öldürüp duruyor. Ve kendini her öldürdüğünde kaybettiği kalp parçası kendine geri dönüyor ve böylece kaybettiği hafızası da her bir parça ile geri dönüyor. Böylece geçmiş gücünü hatırlayıp daha fazla güçleniyor. Peki ne için? Bunu kitap boyunca K. da sorguluyor.

Aslında kitabın ilk başında devasa boyutlarda foreshadowingler var. Ben kitabı uzun sürede okuduğum için bu kısmı unutmuşum. Şimdi başlık vesilesiyle tekrar okuyunca bunları görme fırsatı yakaladım.

Bu foreshadowingli kısmı atlatınca ıssız bir alanda K. (kahramanımızın ismi kitap boyunca bir elin parmağını geçmeyecek şekilde geçiyor akılda kalıcı da değil, o yüzden K. diyelim) bir anda uyanıyor. Hiç bir şey hatırlamıyor. Hiç bir şeyi yok. Tam anlamıyla sıfır noktasında. Uyanır uyanmaz ufak çaplı bir aksiyon yaşıyoruz ve biraz bilgi elde ediyoruz neden böyle olduğumuza dair. Sonrası zaten geliyor.

Karakterler
Kitapta fazla karakter yok. K. hariç hepsi iyiydi. K. hariç diğer K.'lar da iyiydi. Orjinal K. için ağzımı bozmaya değmez ama şerefsizin tekiydi.

K.
Kafamız boş olduğu için kitabın ortasına kadar lay lay lom dolaşıp duruyoruz ortalıkta. Yanımıza Shalayn ablamızı alıyoruz ve yeme içme ve diğer faaliyetleri bazen sayfalarca yapıyoruz. Bunlar gayet normal çünkü kafa boş K.'nın. Zamanla kafası eski anıları ile doldukça bu durum haliyle değişiyor. Yer yer bizi gıcık edecek kadar alçalabiliyor K. Kitapta en sevdiğim şeylerden biri işte bu her K. geçişinde karakterimizin de yavaşça değişiyor olması.

Shalayn
Ablamız tam anlamıyla D&D filmindeki baltalı ablamız. Hal hareketi konuşması huyu suyu her şeyi ona benziyor. Bir cümlelik epic bir sahnesi var ki sayfalara bedel.

Tien
Çok çekici görünümlü bir büyücü. Ben demiyorum ş… K. diyor. Üstelik büyücülerden nefret ettiği halde. Ş.

Henka
Nekromansçı. Vefakar, cefakar kendini K.'yı memnun etmek için öldürtecek kadar ileri giden ablamız. Çok fazla şey bilip söylemiyor. Var sende bir şeyler.

Demon karakterler

Kime tavsiye edilir?
Öncelikle kitaptaki gizemleri rahatlıkla bilecek fantastik okurları var forumda. Onlara meh bu muymuş dedirtir. İngilizce bilip geliştirmek isteyen üstelik fantastik seven kişilere tavsiye edilir. Ben biraz bu sebeple biraz da merak ettiğim için okudum. Güzel bir deneyimdi. Konusu karmaşık değil, dili oldukça hafif, karakter sayısı az, işlenen karakterler güzel işlenmiş naif (rahatsız edici bölümleri biraz fazla tabi) bir fantastik kitap. Tek eksik yönü içindeki sorulara cevap ararsanız ve dikkatli bir okuyucuysanız kitabın tüm havası belli bir yerden sonra sönüyor ama bunlara kafayı takmadan okursanız sonuna kadar rahatlıkla gidersiniz. 390 sayfa bir şey. Günümüz fantastik tutkunlarına vız gelir tırs gider.

Hangi seriye benziyor denirse Malazan değil.

Bakalım devamında neler olacak?

6 Beğeni
8

Boş vaktimde hemen inceleyeceğim. Harun beğendiyse vardır bir şeyler.

2 Beğeni
9

Bu güzel yazı için teşekkürler. Kitabın kurgusunun biraz zayıf olduğunu bilmek üzdü. Belli ki buda Kadim Kanunlar gibi olay örgüsü için değil karakterleri için okunacak bir kitap.

Bundan yıllar önce forumda biz bunun çevrilmesini istiyoruz diye bir proje varmış. Kral Katili filan o proje ile Rıhtımperverlerin isteği ile çevrilmiş. Yine öyle bir şey mi yapsak acaba?

3 Beğeni
10

Kadim Kanunlar’dan ziyade Dikenlikler Prensi’ne yakın.

Bu yazarın diğer serisi Manifest Delusions’a da bakın. Büyü sistemi favorilerimden.

2 Beğeni
11

Dikenlikler prensini sevmiştim ama tam grimdark havası alamaıştım. Bunuda severim herhalde.

12

Bu seri daha grimdark.

1 Beğeni
13

Bence de iyi olmuş hocam, inceleme için ayrıca teşekkürler.

@annihilator @Elmakurdu23 @SJack Keşke çıksa bir babayiğit ve kazandırsa dilimize. Ama satışının sınırlı kalacağını hissediyorum, seri fazlaca grimdark çünkü. Gençlere satılsa yandaş medya yayıncıyı çarmıha gerebilir. :slight_smile:

Bu kitap KK ile kıyaslamak için biraz zayıf kalıyor benim gözümde, olay örgüsü basit ve karakterler de aman aman değil henüz.

Not aldım hocam.

3 Beğeni
14

Kitapta en şerefsiz an neydi sence? 5 haydutun olduğu an K.'nın bir sayfa önce aklından geçenlerle 1 sayfa sonra yaptıkları bence en şerefsiz ana rahat oynar.

Bir de bir yerde trash up (bunu bok atmaca diye dilimize kazandırmışlar) vardı. Büyücülerin yönetimine trash up yapıyordu kelimenin tam anlamıyla ox shit muhabbeti ile. O kısım güzeldi.

2 Beğeni
15

Hangisi daha şerefsizceydi diye düşündürmesi. :rofl:

H.'nın yaptıklarını aklında gerekçelendirip normalleştirmesi diyeceğim ben. S.'ı ona verdiği sözü hatırlamasına rağmen öldürebileceğini kendine itiraf etmesi de az değildi. Haydutlarla olan sahne kapışır ama.
O rıhtım sahnesi konusuna katılıyorum.
H’nın takıntıları kadınların güzellik arayışlarına taşlama mıdır sence?

PalTaq kısmını merak ediyorum şu an en çok.

3 Beğeni
16

H’nın takıntılarına malum K’nın soğuk şey takıntısı nedeniyle odaklanamadım :joy:. Gidiyor geliyor soğuk diyor şerefsiz.

H’nin çok gizli bir ajandası var bence. Onu uygulamış şu ana kadar. Güzellik bence bahane onun için.

Paltaq kısmı için en sonda daha önceden bir şeyler söylemiş K’lardan biri. İlk bu parçayı bulursun umarım falan dedi. Kendi kendini mi parçaladı acaba?. Seri ümit vaat ediyor. Bakalım neler olacak?

2 Beğeni
17

Girişi bana nedense Kralkatili Güncesi’ni aımsattı, şans verilir bence. Keşke dilimize kazandırılsa tabikide. Okuyan arkadaşlardan kitabın ingilizce seviyesini söyleyebilecek var mı?

1 Beğeni
18

Bi de o vardı tabi. :smiley: H. çok önceden planlamaya başlamış, kukla gibiyiz elinde. Blurlu kısım için büyük ihtimalle haklı çıkacaksın, bir ihtimal H. de bi haltlar karıştırmış olabilir diye düşünüyorum bir yandan.

@ormembarx Cümleler karmaşık değil genelde, bazı kelime oyunları ya da dolaylı anlatımları hesaba katmazsak oldukça makul diyebilirim. Giriş kısmının İngilizcesini de paylaşayım fikir vermesi için.

Prologue

Every day we do the things we think we have to do. So rarely do we stop to question our choices. We don’t even see deciding that we ‘have to do something’ is itself a choice. We blunder through life, writing our failures and excuses as we go, defending every choice with justifications made up after the fact. The truth is, we never really consider the consequences.
My choices had consequences. Vast consequences.
A kingdom fell. No, I shouldn’t belittle their efforts just because they fall well short of my own accomplishments. An empire fell. People died. A lot of people. Some died peripherally, as a result of my choices. Many died by my own hand. I tore souls from innocent victims to summon and bind hellish creatures. Demons, you’d call them.
I did terrible, terrible things trying to do the right thing.
I sought a god trapped in a sword, the End of Sorrow, and I found it.
I went in search of the ancient god I worshipped all those thousands of years ago, and I found her. I had a vision of remaking the world as it once was. She tore out my eyes and replaced that vision with one of her own.
So much death. So much violence.
In finding everything, I lost the one thing that mattered.
I’ll start at the beginning, but know that it’s not the beginning, just my beginning. All this started thousands of years before my story. You’re not going to understand, at least not at first.

2 Beğeni
19

Okudum da çok karıştırıcı gelmedi, epub bulabilirsem bir yerden başlamayı düşünüyorum.

2 Beğeni
20

Yazarımız formunda. 2. kitap 3. bölümden spoilersız bir betimleme.

I woke with a scream, tears pouring down my face, revulsion at the reality-savaging influence of the god. Stumbling from the bed, I made it to the water room before my twisting guts vomited up everything they held. I lay curled on the floor, sobbing, tremors of terror shaking me like an aftershock.

4 Beğeni