fortknoxt
(Serhat)
Mayıs 15, 2020, 9:55öö
9277
10 Beğeni
frht45
(kimyager_ferhat gürdoğan)
Mayıs 15, 2020, 9:58öö
9278
1 Beğeni
fortknoxt
(Serhat)
Mayıs 15, 2020, 9:58öö
9279
Onu bende bekliyorum sepet tamam o kitabı bekliyorum. Matbaa kaynaklı bir sorun olabilir.
1 Beğeni
frht45
(kimyager_ferhat gürdoğan)
Mayıs 15, 2020, 10:00öö
9280
Olabilir ama eklesin sepette dursun . % 50 yapsa şu ara çok güzel olacak ilknokta
1 Beğeni
fortknoxt
(Serhat)
Mayıs 15, 2020, 10:04öö
9281
1 Beğeni
narpal
Mayıs 15, 2020, 10:25öö
9282
Ben de bunu sormak için girdim siteye siz yazmışsınız. Başka sitelerde satışa başlamış.
fortknoxt
(Serhat)
Mayıs 15, 2020, 12:01ös
9284
Mesaj yazdıktan sonra eklediler. Bence unutmuşlar (İnstagramdan yazdım)
3 Beğeni
alper
Mayıs 15, 2020, 12:02ös
9285
Yılmaz Güney “Bir Gün Mutlaka” kitabının da indirimini unutmuşlar. Gerçi şimdilik önemli değil, Bazı yayınevlerinin kitaplarını yüzde 50 indirim olmadan almıyorum artık.
BKM’de de bulunmuyor kitap.
SJack
Mayıs 15, 2020, 6:26ös
9288
Daha önce İçimdeki Robot adlı ilk öykü kitabıyla karşımıza çıkan Ruhşen Doğan Nar şimdi de kara mizahla donattığı öykülerini içeren Bir Gün Mutlaka Delireceğim ile yolculuğuna devam ediyor.
Kapak görselini çok beğendim. Lakin çok tanıdık geliyor kapaktaki kişi. Acaba ben mi çıkaramadım diye düşünüyorum.
5 Beğeni
TheNameless
(/GreenYaprak/)
Mayıs 15, 2020, 6:57ös
9289
Yani o 7’li kutu halini alabilir miyiz?
1 Beğeni
Abyss
Mayıs 15, 2020, 7:08ös
9290
Edward Munch’dır kendileri…
1 Beğeni
Evet, alabilirsiniz. 7’li kutuyu alarak ana hikâyeyi okumuş olursunuz. 8. kitabı sonradan da alıp okuyabilirsiniz. Rafımda güzel gözüksün, 8’i birden kutuda olsun derseniz 8. kitabı da bekleyebilirsiniz. Kısacası 7’li kutuyu alarak gönül rahatlığıyla ana hikâyeyi okuyabilirsiniz. Lafı çok uzattım
Burada topu @mit 'e atıyorum.
3 Beğeni
mit
(M. Ihsan Tatari)
Mayıs 16, 2020, 1:50öö
9295
TheNameless:
kitabın hikayeye etkisi ne olacak? Onu okumam gerekir mi?
Sekizinci kitabın ana hikâyeye bir katkısı yok. Daha çok aynı evrende geçen bir yan macera kendisi. Kitapla ilgili yorumumu yazmıştım daha önce.
Season of Storms’u okuyup bitirdim. Hem tatmin etti hem de etmedi.
Bildiğiniz gibi Sapkowski’nin ana seriden ayrı olarak 14 yıl sonra, 2013’te yazdığı yeni bir kitap bu. Buna karşın bu kitapta anlatılan olaylar serinin ilk iki cildi olan Son Dilek ile Kader Kılıcı arasında bir yerlerde geçiyor. Geralt ile Yennefer tanışmış, birbirlerine âşık olmuş ama daha sonra ayrılmışlar. Ama gelin görün ki Geralt henüz Kral Foltest’in kızının üstündeki laneti kaldırmamış. Yani Son Dilek kitabındaki ilk hikâye henüz yaşanmamış ama sonrakiler gerçekleşmiş… Sapkowski zaman çizelgesiyle biraz oynamış anlayacağınız. Eh… onun evreni, onun kuralları.
Season Of Storms 'ta büyücülerin zekice bir dalaveresi sonrası ak saçlı Witcher’ımız kendisi için hayati bir önem taşıyan iki kılıcını birden çaldırıyor. Onları bulmak içinse hiç istemediği türden insanlarla bazı anlaşmalar yapmak zorunda kalıyor: büyücüler, prensler, hırsızlar ve krallar. Hepsinin kendi planları var ve hepsi de Geralt’ı kendi amaçları için kullanmayı hedefliyor. Kimi zaman birini öldürmesini kimi zamansa politik meselelerde bir maşa olmasını istiyorlar ondan. Ya da kendisinden bir canavarı öldürmesini istiyor fakat gerçek niyetlerini bir türlü açık etmiyorlar. Geralt da her zamanki gibi kendisini ruhsuz bir ölüm makinesi olarak gören bu insanların maşası olmamak için içgüdülerine göre hareket ediyor.
Açıkçası kitabın bazı yerlerinde biraz sıkıldım, bazı yerleriyse oldukça keyifliydi. Özellikle de Dandelion’ın sahne aldığı kısımlar. İlk bölümler biraz yavaş geçiyor ve olaylar dağınık bir şekilde gerçekleşiyor. Ama ortalarından itibaren Sapkowski ritmini yakalıyor ve hepsini bir güzel toparlıyor. “Tilki Çocuklar” çizgi romanına konu olan bölüm gerçekten güzeldi. Kitabın ikinci yarısı da oldukça akıcı ve heyecanlı bir şekilde geçti.
Yine de kitaptaki saray oyunları Nilfgaard, Cintra ve Temeria meseleleriyle aşık atamıyor. Kötü adamlar da bir Vilgefortz ya da Rience değil. Kısacası Season Of Storms daha çok Witcher oyunlarındaki bir yan görev havasında geçiyor diyebilirim. Eğlenceli ama çok da önemli değil.
6 Beğeni