Yeni Kitap Haberleri

Çeviri ve Dost Körpe dediniz, şimdi Özgür gelecek :slight_smile:

Edit: Ahan da geldi :slight_smile:

15 Beğeni

Yayınevlerinin çeviri ve editörlük işlerini yeterince önemsememesi gerçekten can sıkıcı. Oysa bir kitap yayınlarken en önemli hususlar bu ikisi değil midir…

Ayrıca Monte Cristo’nun fiyatı çok olmuş bence. Son birkaç gündür kitap fiyatları gözümü korkutuyor.

2 Beğeni

For a week Mr. R. Childan had been anxiously watching the mail. But the valuable shipment from
the Rocky Mountain States had not arrived. As he opened up his store on Friday morning and saw
only letters on the floor by the mail slot he thought, I’m going to have an angry customer.
Pouring himself a cup of instant tea from the five-cent wall dispenser he got a broom and began
to sweep; soon he had the front of American Artistic Handcrafts Inc. ready for the day, all spick
and span with the cash register full of change, a fresh vase of marigolds, and the radio playing
background music. Outdoors along the sidewalk businessmen hurried toward their offices along
Montgomery Street. Far off, a cable car passed; Childan halted to watch it with pleasure. Women in
their long colorful silk dresses . . . he watched them, too. Then the phone rang. He turned to answer
it.
‘Yes,’ a familiar voice said to his answer. Childan’s heart sank. ‘This is Mr. Tagomi. Did my Civil
War recruiting poster arrive yet, sir? Please recall; you promised it sometime last week.’ The fussy,
brisk voice, barely polite, barely keeping the code. ‘Did I not give you a deposit, sir, Mr. Childan,
with that stipulation? This is to be a gift, you see. I explained that. A client.’
‘Extensive inquiries,’ Childan began, ‘which I’ve had made at my own expense, Mr. Tagomi, sir,
regarding the promised parcel, which you realize originates outside of this region and is therefore–’
But Tagomi broke in, ‘Then it has not arrived.’
‘No, Mr. Tagomi, sir.’
An icy pause.
‘I can wait no furthermore,’ Tagomi said.
‘No sir.’ Childan gazed morosely through the store window at the warm bright day and the San
Francisco office buildings.

Beyimizin çevirisi

BAY CHILDAN bir haftadır endişeyle postanın yolunu gözlüyordu. Ama Rocky Dağları Devletleri’nden beklediği değerli kargo hâlâ gelmemişti. Cuma sabahı dükkânını açarken yerde, kapıdaki dar ve uzun posta açıklığının önünde yalnızca mektupların durduğunu görünce, müşterim çok kızacak, diye düşündü.

Kendisine duvardaki beş sentlik makineden hazır çay koyduktan sonra eline bir süpürge aldı ve ortalığı süpürmeye başladı; kısa süre sonra Amerikan El Sanatları Şti.'nin girişi, yeni başlayan gün için temizlenmiş, dükkân bozuk para dolu kasasıyla, içinde kadife çiçeklerinin durduğu saksısıyla ve arka planda müzik çalan radyosuyla pırıl pırıl olmuştu. Dışarıda, işadamları ofislerine bir an önce varmak için Montgomery Sokağı boyunca kaldırımda aceleyle yürüyorlardı. Uzaktan bir teleferik geçip gitti; Childan durup onu hazla seyretti. Uzun, renkli ipek giysilerin içindeki kadınlar… Onları da seyretti. Sonra telefon çaldı. Telefonu açmak için dönüp içeri girdi.
“Evet,” dedi tanıdık bir ses, o “Alo?” dedikten sonra. Childan’ın içi karardı. “Ben Bay Tagomi. İç Savaş nefer toplama afişim geldi mi bayım? Lütfen anımsayın; geçen hafta söz vermiştiniz.” Nezaketi zorlayan, görgü kurallarının sınırında gezinen, huysuz, sert bir ses. “Size bu koşulla bir depozit bırakmamış mıydım bayım, Bay Childan? Bu bir armağan olacak, anlıyorsunuz ya. Bunu açıklamıştım. Bir müşterime.”
“Söz vermiş olduğum parçayı bulmak için,” diye söze başladı Childan, “giderlerini kendi cebimden karşıladığım yoğun araştırmalar, ki sizin de takdir edeceğiniz gibi parça bu bölgenin dışından geleceğinden…”
Ama Tagomi sözünü kesti: “Yani gelmedi.”
“Hayır efendim, Bay Tagomi.”
Buz gibi bir sessizlik.
“Daha fazla bekleyemem,” dedi Tagomi.
“Elbette efendim.” Childan somurtkan bakışlarla vitrinin ardına, önce ılık ve güneşli güne, sonra da San Francisco’nun ofis binalarına baktı.

ilk sayfa bu. Seven bulunur belki. Karşılaştırma bile yapmıyorum :grimacing: Körpe sevmeyenler cemiyeti kurup Başkan, Başkan Yardımcısı ve Sayman da kendim olacağım :grimacing::grimacing:

6 Beğeni

Ben 6.45’den okumuştum. 6.45 çevirisinde bariz bir kelime, anlam hatası var mıydı bilmiyorum ama imla konusunda pek iyi değildi diye hatırlıyorum.

@Ozgur

Bu da Körpe çevirisi sanırım. Benim attığım Metis versiyonuydu. 1999 Ağustos baskısı. Değerli nakliye mesela Değerli Kargo olmuş. ufak tefek değişimler ama ben çevirmenin anlam ifade şeklini anlamıyorum.
Alfa keşke iyi bir cevirmene tüm kitapları cevirtseydi. Hem yazarın tüm kitapları konusunda uzman olurdu çevirmen, ufak nüansları da farkederdi.
Tabi hayal benimki, Körpe çevirisi kullanan yayınevine güvenmiyorum.

Bakalım biri alır mutlaka yeni baskısını da.

@Leingrad ben Türkiye’de Körpe ya da başkası farketmez tüm çeviriyi en bastan sona karşılaştırarak editörlük yapacak kimse olduğunu sanmıyorum.

2 Beğeni

6.45 çevirisi Dost Körpe’nin değil.

Feyyaz Şahin - Murat Karlıdağ

Çok iddialı olmuş bu cümle :slight_smile: ama halihazırda birinin yaptığı biliyoruz. Yordam China Mieville için yeni baskılarda @mit bunun hazırlığını yapıyor.

4 Beğeni


Son kitap da gelince okuyacağım serilerden biri.

4 Beğeni

Şimdi aklıma girdin bak :grimacing: Mumkunse ilk 3-5 Sayfadan fotolar alabilirsem bunu, Metis Körpe ve Alfa Körpe cevirilerini karşılaştırır yorumlarım :innocent: Iyiyse 6,45 ararım.

Yaparsa iste üç beş kişi yapar. @Mit her şeyden önce bizden biri. Hatalı çevirileri, bizim tepkilerimizi, ne kadar şikayetçi olduğumuzu bilip umursuyor. Bunu övmek için söylemiyorum, ben kötü yapsa en yakın arkadaşım olsa da söylüyorum. Cevremdeki çevirmen arkadaşlarım bilir misal, şurda söyle bak ona göre hemen gömme derler :grimacing:

Tek üzüldüğüm nokta Kara Prizma işte… Kerem Sanatel’e kaldı seri. Ciddi sinirlerim bozuluyor düşününce. Baya sevdim ben seriyi, hem farklı bir tarzı var hem de büyü sistemi güzel.

3 Beğeni

Bu çeviride çok beğenilmemişti diye hatırlıyorum.

Şu arkadaşı bulup soralım. Matbaadan gelmemiş kitabın baskının muhteşem olduğunu idda etmiş. Matbaada çalışıyor herhal…

3 Beğeni

Muhteşem kelimesinin anlamını bilmiyor ya da kitaplara para vermeyip yayınevlerinden gönderiliyorsa her baskı muhteşemdir.

8 Beğeni

Burada baskıdan kasıt kapak bence… Yanlış kullanmış.

2 Beğeni

16 Beğeni

Yapı Kredi Yayınları’dan yeni kitap:

Doğru soruları sorsak ya da yanlış sorulardan vazgeçsek sanat dünyası nasıl görünürdü? Sanat tarihinin en güçlü ve akılda kalıcı metinlerinden "Neden Hiç Büyük Kadın Sanatçı Çıkmadı?"nın da aralarında bulunduğu Linda Nochlin’e ait yedi yazı, sanat tarihinde kadınların yerine bu noktadan yaklaşıyor. 2017’de kaybettiğimiz Nochlin’in Kadınlar, Sanat ve İktidar kitabı, okurları kadınların sanatla ilişkilenmelerini cesaretle düşünmeye davet ediyor.

“Kapıları açmaya devam ettim, her biri yeni bir devrim vaat eden, her biri bir yenisine çıkan, sayısız aydınlık odalara doğru.” -Linda Nochlin

“Linda Nochlin’in 1971’de Art News’ta yayımlanan “Neden Hiç Büyük Kadın Sanatçı Çıkmadı?” başlıklı yazısı, feminist sanat tarihinin temel metni kabul edilir. Alaycı, provokatif, ikon kırıcı Nochlin, sanat dünyasının güçlü kurumlarının kadınlar üstündeki etkisiyle çarpıştı.”

-Tamar Garb, The Guardian

2 Beğeni

Ben satın almayacağım alan olursa ilk 5 sayfayı atsın karşılaştırma yaparım ben. Redaksiyondan geçirmiş, ciddi çabaymış bunlar reklam kokan hareketler bana kalırsa. Başka bir çevirmene çevirtmek çok mu zor Allah aşkına ya. 21 senelik çeviriyi neden kullanırsın…
Bu adamın çevirileri çok mu ucuz aceba vazgeçemiyorlar :sweat_smile:

2 Beğeni

21 sene önceki fiyattan verdiyse olabilir.

2 Beğeni

O zaman bize de 21 sene önceki fiyattan versinler kitabı :grimacing::grimacing:

7 Beğeni

Tekrar çeviri, baştan çeviri, düzeltilmiş çeviri bu laflar bana da çok doğru gelmiyor.

2 Beğeni

9 adet gönderi şu konuya taşındı: Tartışma Köşesi

Koridor Yayınları Bez Cilt Türk Klasikleri Serisi’nin yenileri

8 Beğeni