Yerdeniz’i okudum ve forumda bununla alakalı neler var diye geziniyordum, bu konuyla karşılaştım. Yorumlar ilgi çekiciydi ve milletin Yerdeniz hakkında neler düşündüğünü aşağı yukarı anladım… Eh, benim de söylemiş olduğum birkaç söz olsun diye şuraya bir yorum bırakıyorum.
Hikâye Onakçaağaç köyünde başlıyordu ve köyün ismi bile bana yeterince fantastik gelmişti, hımm dedirtmişti. Ve orada bir çocuk, gelecekte Çevik Atmaca olarak anılacak kendinden habersiz bir çocuk, Duny vardı. Tıpkı hepimizin bir zamanlar olduğumuz ufaklıklar gibi afacan, enerjik çocuk bir köy baskınında içinde garip bir şeyler hissedip gücünü açığa çıkarmıştı ve ilk ustası Ogion ona Ged adını vermişti. Zeki olan Ged sabırsız ve bilgiye, güce açtı. Tıpkı tüm genç olanlar, daha büyümemiş olanlar gibi. Daha sonra başından bir takım olaylar geçti ve Ged’imiz artık büyümüştü. Gölge ile savaşmış, Ejdrrhaların Efendisi olmuştu. (Olayları tekrar etmek için kısa bir özet geçeyim dedim)
Büyümek benim için büyük bir şeyi başarmak, kendini keşfetmekle eşdeğerdi. Nitekim gerçekleştirmiş görüyorum kendimi. En azından kendimle tanışır oldum, kendimi fark ettim… Şimdi size bu kitabın bana büyük bir etkisi oldu demeyeceğim ama aşamaların, insan psikolojisinin ne kadar doğru şekilde işlendiğine dikkat çekmek istedim, bu kadar. Büyümenin ne demek olduğuna, kendini bilmek olduğuna doğru değiniyor yazar. Herkes büyürken büyük-küçük hatalar yapar; Ged isimsiz bir yaratığı Yerdeniz’e başbelası ederek bunu gerçekleştirmişti. Başta kaçtı, kaçtı, kaçtı ama sonra ustası Ogion ona kaçma, korkunun üzerine git dedi ve kahramanımızın kendini bulmasına yardımcı oldu, tıpkı bizim de hayatlarımıza dokunan, sevdiklerimiz, sevmediklerimiz gibi… Ged büyüdü, olması gereken kişi oldu; Çevik Atmaca, Ejderhaların Efendisi, Yerdeniz büyücüsü… Herkes büyümeli, bir Ged olmak için değil kendi olmak için büyümeli…
Büyümek zor iş. Bazen yıllar sürüyor. Ama ne yaparsın hepmizin işi bu: Büyümek.
**Yerdeniz kitaplarına başlama sebebim bu konu olduğu için yorumum sadece büyümek kavramına oldu. Ama serinin işlediği diğer konular olan cinsellik, ölüm, feminizm, erillik de ilgimi çekmişti. Ursula K. Le Guin’in fikrini almak, değerlendirmek hoştu.