Denetmenlerin Gözünden Forum Üyelerinin Suçları, Geçmişleri ve Daha Fazlası…
2020 yılının kara bir bulut gibi tüm dünyanın üstüne çöktüğü herkesin malumu. Birtakım kişiler bu kara bulutun sorumlusunun hortlaklar, hayaletler, uzay gemileri filosu, habis büyücüler veya hiçliğin alameti olduğunu düşünüyor. Çok ama çok ama çok çok çok az bir kesim de bunlarının sebebinin cadı olduğunu iddia etse de bu akıl almaz iddianın sahipleri söylediklerinde -tamamen kendi “hür” iradeleriyle- gerçeklik payı olmadığını kabul etmişlerdir ya da böyle olduğu sanılmaktadır. Kurbağa dili bilimcileri hâlâ bu konudaki araştırmalarını sürdürmektedirler. (Evet, konunun metni cadının ellerinden çıkmaktadır.)
Her neyse, bu kadar laf kalabalığından sonra denetmenler olarak demek istiyoruz ki bu sene hepimiz çok sıkıntılı günler geçirdik, geçiriyoruz. Birçok tatsız anımız oldu ve yüzlerimizde somurtunun birçok tonu yer etmiş oldu. Hâl böyle olunca bizler de bizlere kızmayacağını, alınmayacağını düşündüğümüz üyelerden seçim yaparak ama kısa ama uzun metinler hazırlamaya ve hepimizi biraz olsun güldürmeye karar verdik. Umarım bir an olsun yüreğinizdeki ağırlığı unutturabilir ve gülümsemeyi hatırlatabiliriz.
“Şimdi, o kitabın çevirisini yavaşça yere bırak ve uzaklaş…”
7 Ağustos 2019 tarihinde aramıza katılan ve o dönemler “Ozgur_Yalcin” kullanıcı adını kullanan Çevrolog Özgür daha sonradan kullanıcı adını “Ozgurce” ve son olarak da “@Ozgur” yaparak nihai kararını vermiştir diye ummamıza neden oluyor. Zaman zaman kendisine “Öksürce” denildiği de olmuştur.
Foruma geldiği gibi dahil olduğu tartışmalar sebebiyle bazı kimseler tarafından trol olarak nitelendirilmiş ve trol mağaralarına hapsedilmeye çalışılmış olsa da tırnaklarıyla mağara duvarlarını eşeleyerek bugünlere kadar varlığını sürdürmüştür. Pek tabii geçirdiği bu isim değişikliklerini de mağaranın karanlığında fazlaca vakit geçirmesine bağlayabiliriz ya da hiçliğe giden yolda kokunun etkisiyle ne yaptığını bilmemektedir. Yönetim olarak bu konuda çok da şey yapmıyoruz.
“Londra’ya evlendim değil Londra’da evlendim.” olabilir ancak diyerek tepkileri üstüne çekmiştir. Ünlü cümlesinin esin kaynağının da bu cümle olduğunu gizlememektedir. Yılankavi yollardan yürümeyi sevmeyen, tonozlu yapıların içinde bulunmaktan hoşlanmayan, önüne gelen her çeviride itinayla bir kusur bulabilen fakat buna rağmen bir türlü klavyeyi doğru kullanamayarak cadının radarından kaçamayan ve mütemadiyen kurbağa olacaklar listesinde kendisine kalıcı olarak yer etmiş bir isim Çevrolog Özgür.
Forumumuzda yaklaşık bir buçuk senedir akıllı telefonuyla var olan Çevrolog Özgür’ün klavyesinin ne zaman akıllanacağı kulislerde en çok merak edilen konulardan birisidir. Buna karşılık forumun kalkınması için çabalamayı elden bırakmayarak bibliyografiler oluşturan, wiki sayfaları yapmaya çalışan, kıyıda köşede kalmış öyküleri çevirmek için gizli bir örgüt kuran, çeviri konusunda pimpirikli olduğu kadar yazım kuralları konusunda bir o kadar vurdumduymaz, kısacası Rıhtım ekolojisi için zararlı olduğu kadar yararlı da bir organizmadır.
Makarna sevmediği yönündeki söylentiler ise kesinlikle palavradır.
“Delirmeden önce okurdum… Elime ne geçerse okurdum… Ne geçti elime? Hiç… Demek ki okumamışım…”
4 Eylül 2019 tarihinde aramıza katılan fakat her yeni üye gibi foruma temkinli yaklaşarak aylarca sessizliğini korumuş ve bizleri uzaktan gözetlemekle yetinmiştir. Bu sırada okuyabildiği kadar kitap okuyarak forum üyelerini çileden çıkartmaya yönelik sinsi planını da yavaş yavaş uygulamaya başlamıştır.
Bilenlerin zaten bildiği bilmeyenlerin ise sağdan soldan duyduğu üzere kendisine kullanıcı adı olarak Ursula K. Le Guin’in “Çevik Atmaca”sı olan “@_Ged” kullanıcı adını seçerek ilk mesajını da “Yerdeniz Sohbetleri” konusuna yazmıştır. Böylece planının ikinci aşaması ilk filizlerini vermiştir.
Üçüncü gözü sayesinde forum üyelerinin rüyalarına sızabilen ve böylece onların en çok okumak istedikleri kitapları belirleyerek onlardan önce okuyup kurbanlarının zıvanadan çıkmasına neden olması yönetim tarafından çok da şey yapılmamaktadır.
Yavaş Okuyanlar Cemiyeti tarafından her fırsatta taşlanan, Hiç Okuyamayanlar Cemiyeti tarafından ise pek sevilmediği kulislerde dolaşan bir diğer dedikodulardandır. Okuma hızı kimi kitleleri sinirlendirse de kimi kitleleri de şevklendirmektedir. Zaman zaman maruz kaldığı taşlamalar sebebiyle moralinin bozulduğu da sızan bilgiler arasında.
“Siliyorum öyleyse yokum.”
(yazarı tarafından geri alınan gönderi, bildirilmediği takdirde 24 saat içinde otomatik olarak silinecek.)
15 Aralık 2018 tarihinde aramıza katılan “@Vector” geldiği günden beri kafa karışıklığından mustariptir. Kendisi aynı zamanda “Sektör” olarak da bilinir.
Yaptığı iş dolayısıyla cemiyetlerin vazgeçilmez bir üyesi haline gelmiştir. @Ozgur’ün Gizli Çevirmenler Cemiyeti’nde olduğu söylentileri doğrudur. Gizli bir kaynaktan alınan bilgiye göre “Sektör” kimliği ile Japonlara bulaştığı, bu sebeple başının Yakuza ile belaya girmesinden mütevellit hiçliğin yolunda cadının ekibine katılarak gizlendiği bilinmektedir.
Yazıp yazmamak konusunda yakalandığı amansız hastalık sebebiyle akademik kariyerinde değişikliğe giderek “Vector’ün Silinen Savunması” adlı kitabını sonunda yazmayı başarmış fakat yayınlayıp yayınlamamak konusunda içine düştüğü boşlukta sallanıp durmaktadır.
İçinde haykırıp durmakta olan cümleleri dilinin sessizliği ile cezalandırarak kendisini tabloların içindeki dünyalara hapsetmiştir. Bazen dalgaların arasında yaşam savaşı verirken bazen güneşli güzel dünlerin tablosunda gezinerek kır havasını içine çekmektedir.
“… sonra beni bi’ random gülme tuttu, hiç sorma… xD”
3 Haziran 2018 tarihinde aramıza katılan “@Howl” Düşler Limanı ile giriş yapmış olsa da aradan kaybolduğu zamanlara ithafta bulunarak “I go, you go, we go.” yazarak kendisini imha etmiştir.
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde Alice Harikalar Diyarı’nda Kupa Kraliçesi’nin şeytani aklı olarak var olan fakat zamanla kraliçe aklını kaçırınca özgür kalıp başıboş dolaşan @Howl’un bir talihsizlik sonucu Wonderland’dan çıkarak dünyaya hapsolduğu edinilen bilgiler arasında. Yaşadığı şok sebebiyle yazdığı her mesajdan sonra ülkesine geri döneceğini sanarak umutlansa da sonuç onun istediği gibi olmayınca nasıl güleceğini bilemediğinden harf karmaşası yaşayarak random bir kişilik yaratmıştır.
Kendisi hakkında sır gibi sakladığı ama cadı küresinden kaçmayan gizli gerçek ise Howl’un bir dönem sırra kadem basarak forumdan uzaklaşmasıyla alakalı. Yaşadığı tatsız hadise sonucunda ne olduğunu anlamadan Anime mafyasının tuzağına düşüp durmaksızın çizim yaptığı kuliste dolaşan diğer söylentilerden biri.
Gidip gelen aklı, sivri zekası, gizli birikimi, çizim yeteneği ile forumun yüzünün gülmesinde payı büyük fakat şeytani planları dolayısıyla dikkat edilmesi gereken üyelerden birisidir.
“Okuduğum kitapları yiyorum, okumadığım kitaplardan ismi lezzetli olanları da yediğim doğrudur.”
21 Ocak 2018 tarihinde başına geleceklerden habersiz Rıhtım sahillerine ayak basan “@alper”in aradığını bulup bulamadığı şaibelidir.
Yaptığı çılgınca kitap alışverişleri yüzünden çeşitli cemiyetlerce veya kişilerce hedef haline gelmiş olsa da okuduğu kitaplar göz önüne alınınca suçları toplum tarafından nispeten affedilen üyelerden birisidir. Araştırmacı yapısıyla forum ahalisini aydınlatmak en büyük zevklerinden biridir. Siteler arası gezinirken zaman zaman sinekler tarafından rahatsız edilmekten şikayetçidir.
Kurbağa köyünün muhtarı @Ufuk ile yakın arkadaşlıkları kulislerde çeşitli söylentilere neden olmaktadır. Alınan son haberlere göre kurbağa köyünün muhtarı olma yönünde emin adımlarla ilerlerken eski muhtarın ayağını sessizce kaydırıp kurbağa deresinde sürüklenmeye ittiği yönündedir.
İçinde bulunduğu keşmekeşle haşır neşir olurken cadının hiçliğine çekildiğini fark etmeyerek “alpler” olarak okuyucular tarafından tanınmış ve kabul edilmiştir. Perdeli elleriyle bile sivri şapkalılarla uğraşmaktan bir türlü vazgeçmemiştir.
Enteresan olaylardan haberdar olmak istiyorsanız mutlaka "Rıhtım Kamarası"na göz atmalısınız çünkü kendisi paylaştığı linklerle forum ahalisinin her türlü olaydan haberdar olmasına büyük katkı sağlamaktadır.
“Püf…”
14 Ağustos 2018 tarihinde Rıhtım’ın kayıp gemisinden indiğinde gözleri parlamıştı. O dönemler “UfukTR” olan kullanıcı adını sonraları “@Ufuk” olarak değiştirmiş olsa da kurbağa köyünde “Muhtar Üfük” olarak anılmaktadır.
Genellikle forumdaşlara kitap aldırmak için yayınevleri ve kitap satış siteleriyle anlaşma yaptığı düşünülmektedir. Paylaştığı kampanyalar yüzünden çoğu forumdaşın cüzdanını boş bir kazan kadar ıssızlaşmıştır. Kendisini görmek için gidenlerin mütemadiyen karşılaştığı not hafızalarda yer etmiştir.
Son zamanlarda kendisinden pek haber alınamamakla birlikte arada sırada kurbağa deresinin derinliklerinden püfürtülerinin duyulduğuna dair bazı söylentiler çıkmıştır. Yokluğunu fırsat bilen alışveriş dostu, kadim arkadaşı @alper’in muhtarlık seçimlerine hazırlandığı söylenmekte.
Kendisine ulaşmak isteyenlerin üç kez adını anması veya oyun konsolu göstermesi, bilemediniz yeni çıkan bir kitaptan bahsetmesi yeterlidir.
“Nettin dedem, nettim babam. Tep kazanı, vur illeti. Sorguların pek yok aman. Sermiştiler rüyaya çan.”
14 Kasım 2018 tarihinde yanında bir çuvalla Rıhtım Sahilleri’nde kıyıya vuran “@BiblofilYouTube” gözünü açtığında gördüklerini bir süre anlayamadı.
Çuvalı sırtına attığı gibi nerede olduğunu anlamak üzere çıktığı yolculukta yanlışlıkla cadının yoluna saptı. Okuduğu kitaplar sayesinde kendisini sultan sanmaya başlayarak delireyazmanın ilk adımlarını da atmış oldu. Az gitti, uz gitti, dere tepe düz gitti derken cadının kapısının önünde kendisini buldu.
Cadıyla olan ilk karşılaşması korkunçtu, neyse ki bunu pek hatırlamıyordu. İkinci kez gözlerini açtığında ormanın derinliklerinde yine çuvalıyla birlikte uzanmaktaydı. Yolda geçirdiği uzunca süre sonunda iyiden iyiye kendisini padişah olarak görmeye başladı.
Ormanın derinliklerinde inşa ettiği kalesinde (derme çatma bir kulübe) yaşamayı severken aynı zamanda çakıl toplamayı, dal biriktirmeyi ve ağaçları karalamayı sever. Kendisine buralarda denk gelemezseniz mutlaka "HAY"da vakit geçiriyordur.
Son Söz:
Ben yaşlı bir cadıyım arkadaşlar, biliyorsunuz. Sabahın ilk ışıklarından itibaren bütün mesaimi bu çalışmaya harcadım ve gözlerim çok yoruldu. Aslında çok daha fazla üye seçtik ama burada kesmek zorunda kaldım. Hepinizin profillerine girerek alt metinler oluşturmaya çalıştım dilim döndüğünce. Bu süreçte yardımlarını ve desteklerini esirgemeyen, fikirlerini ve düşüncelerini açık yüreklilikle paylaşan sevgili denetmen arkadaşlarıma @SJack @Bay_Karamsar @Arqonquin ve içimdeki benlere teşekkür ederim. Bitmek bilmeyen mesajlarıma son dakikasına kadar sabrettiler. Tekrar görüşmek üzere hoşça kalın.