Aslı Dağlı ile Kitapfelek

  1. Bir ya da iki ay. Kitabın uzunluğuna, yazarın diline, konusuna bağlı olarak o aralıkta oynuyor.

  2. Okuma eyleminin verdiği hazzın daha fazlasını alıyorum. Sizin takribi 10 saniyede okuyup geçtiğiniz bir cümle benim yarım saatimi alıyor belki. Haliyle okur deneyimi daha yüzeysel kalırken benimki daha derinlemesine oluyor. Sevdiğim karakterler ölünce ağlaya ağlaya çeviriyorum. Gözyaşından ekranı görmemeceli.

  3. Elbette ediyor.
    “Ali ata bak,” cümlesiyle, “Saçları karlardan beyaz, gözleri kömürlerden kara yağız Ali döndü baktı küheylanına, Aslı’nın söylemesiyle,” cümlesi arasındaki fark çevirinin zorluğunu etkilemez de neyi etkiler?

  4. Yok. Her çeviri bir deneyimdir, o an için bana en doğru gelen odur, o şekilde çevirmişimdir. “Keşke” pek sevdiğim ve kullandığım bir kelime değil. Hayatımın hiçbir alanında.

15 Beğeni

Acaba Kitapfelek programımızın durağan dönemlere girmemesi için burayı aynı zamanda beyin fırtınası şeysi olarak da kullansak mı?

Yer yer daha iyisini bulabileceğimi bildiğim ama bulamadığım kelimeleri, İngilizcesini tam karşılamadığından yerel ağızlardaki karşılıklarını öğrenmek istediğim söz öbeklerini, deyimleri, kavramları vs Facebook’tan soruyorum. Zira akıl akıldan üstündür ve dokuz yaşında olup İngilizce bilmeyen bir çocuk bile, benim arayıp da bulamadığım kelimeyi pat diye söyleyebilir. Lakin Facebook’ta kitap okumayan ya da okuduğunu anlamayan insanların yorumlarıyla baş etmekten yorulduğumdan uzun süredir yapmıyordum. Onu sabah şekeri programlarının 10 dakikalık spor bölümü gibi buraya mı taşısam? Ne dersiniz? Katılım sağlayacaklara kitap hediye edemem ama kendi buldukları kelime kitapta çıkınca belki memnun olurlar:)

Örnek. Bayan Peregrine’in Tuhaf Çocukları’ndaki Şeytan’ın Arka Bahçesi ifadesi bana ait değil. Facebook’ta Devil’s Acre adı verilen, suç oranının yoğun olduğu, ilk kez Oliver Twist romanında bahsi geçen bir yer olduğunu ve bunu bir döngü olarak çevirmem gerektiğini yazmıştım. Şeytan’ın Bahçesi aklıma geliyordu ama söz öbeğinin hissi bana yetmiyordu. Arkadaş listemdeki biri çıkıp Şeytan’ın Arka Bahçesi dedi. Ve öyle de oldu :slight_smile: Bunun gibi şeyler.

Ne dersiniz?

20 Beğeni

Resmen röportaj! Yıllardır yapamadığımızı iki dakikada yapmış @AeroKnight-sama. Hörmetler :slight_smile:

12 Beğeni

Gizli bir plana kurban gittim, değil mi? :expressionless::expressionless::expressionless:

7 Beğeni

Çok iyi fikir. Hem bizim İngılizcemizin gelişmesi için de gayet iyi olur,seve seve de katılırım. :slight_smile:

3 Beğeni

Katılırım ben de.

Benim asıl merak ettiğim. Bundan sıkıldım diğer kitap üzerinde çalışayım diyor musunuz yoksa o kitap bitene kadar başka kitap çevirmiyor musunuz? Eğer aynı anda birden fazla kitap çevirisi üzerinde çalışıyorsanız, iki farklı kitap arasındaki dil ve üslup farklılıkları çalışmanızı nasıl etkiliyor.

(Kitapfelek programı genişliyor. Yarışmalarıyla kazandırıyor. Sorularıyla bilgilendiriyor. Aynı zamanda İngilizce’nizi de geliştirmeye yardımcı. Uzman kadrosu ve deneyimli ekibiyle Aslı Dağlı ile Kitapfelek sadece Kayıprıhtım’da.)

4 Beğeni

Benim o şekilde çalışmam mümkün değil. Eğer çevirilerimi okuduysanız fark etmişsinizdir: Dil, üslup hep farklıdır çevirilerimde. Zira her birinde aynı tavrı takınırsam sizin okuduğunuz yazarın tarzı değil, çevirmenin tarzı olur. LAKİN DİL BENİM! (Yazarın dili diyenlerin suratını rendeye sürtesim geliyor. :heart:) Haliyle bu farkı korumak için aynı anda iki evrende değil, bir evrende yaşamalıyım. Yoğun çalıştığım dönemlerde keyfi okuma hızımın düşmesinin nedeni de budur.

Bir de… yayınevleri ne hızla çalıştığımı biliyorlar. Haliyle ben bir kitaba başladığımda onu ne zaman teslim edeceğimin dışında, sonraki 39483984 kitabı da ne zaman alıp ne zaman teslim edeceğim belli. Haliyle birine ara vereyim de diğerine takılayım demek gibi bir lüksüm yok.

6 Beğeni

Ben de sorularla geldim :slight_smile:

1- Diyelim ki daha önce okumadığınız 10 kitaplık bir Epic-Fantasy serisinin son kitabını çevireceksiniz. Önceki 9 kitabı okumuyorsunuzdur diye düşünüyorum :slight_smile: Peki serinin genel atmosferini ve o jargonu yakalayabilmek için nasıl bir yöntem izliyorsunuz?

2- Sizce yıllar içinde onlarca teen romance türünde kitaplar çevirmiş bir çevirmenin karşısına hard-sci-fi yada epic-fantasy gibi kendi jargonu olan niş bir tür geldiğinde, ortaya düzgün bir çeviri çıkma olasılığı nedir? Buna bağlı olarak çevirmenler belli bir türe yoğunlaşmalı mıdır?

3- Bizde okuduğunu anlamayan insanların bir numaralı günah keçisi olarak çevirmeni göstermesi durumuna sık sık maruz kalıyormusunuz? İngilizce bilmeyen biri, İngilzceden yaptığınız çeviriyi okuyup sözlüklerde, forumlarda, sosyal medyada “Çeviri çok kötüydü, hiçbişey anlamadım.” demesini çalışam şevkinizi baltalamıyor mu?

3 Beğeni

Şöyle ki yarım bir seriye kesinlikle girmiyorum. Şimdiye dek üçüncü kitabından girdiğim tek bir seri oldu. O da Yabancı Yayınları’ndan çıkan Erika Foster serisinin (polisiye) üçüncü kitabıydı. Lakin polisiye sevdiğimden ilk iki kitabı zaten severek okumuştum, üçüncüden devam etmek hiçbir sorun yaratmadı. Yarım seriye girmediğim için daha geçen hafta bir yayınevinin devam niteliğindeki ikinci kitabını almak istemediğimi belirttim. Ama illa öyle bir seriye girecek olsam ilk dokuz kitabı okurum :slight_smile: O dokuz kitapta binbir olay, binbir atıf, binbir terim vardır. Onları bilmeden onuncu çevrilir mi? :slight_smile: Çevrilmez. Bunu yapan çevirmen varsa da bence bir köşede sıkıştırıp azıcık pataklayalım:))))

Eğer çevirmen hard-sci-fi ya da epic-fantasy okuyucusuysa düzgün çeviri çıkar. Onun dışında çevirmenlerin keyif aldıkları türe yoğunlaşması gerektiğini düşünüyorum. Ancak o zaman cümleler akıyor çünkü… “Ben bu tarz çevireceğim çünkü okuru çok, bol satar,” demek yerine, “Bu tarzı seviyorum ve o yüzden bu tarzı çevireceğim,” demek bana daha mesnetli geliyor.

Koşulların getirdiği değil ama kendini geliştirme fırsatı varken geliştirmeyip cahil kalan insanlardan epey tiksiniyorum ve bir insanın deneyimi, bilgisi, fikri olmayan konularda görüş bildirdiğini görmek beni öfkelendiriyor. Bu gibi yorumlara çok sık olmasa da ben de maruz kalıyorum tabii. Ama şevkimi baltalıyor mu? Sanmıyorum. Çünkü tabiri caiz ise dünyadan haberi olmayan bir insanın getireceği kötü eleştiri benim için 1 puan değerindeyse nitelikli okurun olumlu eleştirisi 10 puan değerinde. Haliyle on tane mesnetsiz kötü eleştiri gözümde olumlu (fakat nitelikli) tek bir eleştiri kadar etmiyor.

Okurların çoğu şunu anlamakta zorlanıyor: Her çeviri akıcı olmak, kolay anlaşılabilir olmak zorunda DEĞİL. Eğer yazar akıcı ya da kolay anlaşılabilir bir kitap yazmamışsa çeviri de akıcı ve kolay anlaşılabilir olmamalı. Akıcı ve anlaşılabilir olursa çevirmen yazarın tarzına müdahale etmiş demektir çünkü. Lakin ülkede kitap okuma oranı ciddi yüksek olsa da ne yazık ki bunu anlayacak nitelikli okur oranı az.

12 Beğeni

Bütün Rıhtım birleşip röportaj katakullisine mi getirdiniz beni? :expressionless::expressionless::expressionless::expressionless:

@Firtinakiran @mit

4 Beğeni

Bu arada… benim de erotik romans çevirim var:)

3 Beğeni

Müthiş. :clap:

Umarım tüm çevirmenler ele aldıkları eserleri bu süzgeçten geçirerek çeviriyordur…

6 Beğeni

Teen romance’ı bu türün cümle yapısı fazlasıyla günlük kullanımdan ve kısmen basit olduğu için örnek olarak verdim. Yoksa “teen romance çeviren çevirmen alt seviye çevirmendir” gibi bir anlam çıkmasın sakın :slight_smile:

Cevaplarınız için teşekkür ederim…

3 Beğeni

Siz bir “sevişme” sahnesinde ne dolaylı, ne zorlayıcı, ne eşzamanlı betimlemeler var bilir misiniz? 26 sayfalık bir cinsel münasebet çevirmişliğim var. Tek bir konuşma olmadan 26 sayfa betimleme. Ömrümde o kadar zorlandığımı anımsamıyorum. Onu çeviren epik fantastikte bir baltanın hangi açıdan nereden ne yöne savrulduğunu da çevirebilir:) Romansın meram olarak zorlayıcı olmaması teknik olarak zor olmadığı anlamına gelmiyor:)

Ve rica ederim. <3

7 Beğeni

Caiz midir hocam böyle şeyler çevirmek? Hiç demiyor musunuz bunlar haram ben çevirmem diye? Hiç mi kendinizi düşünmüyorsunuz?

6 Beğeni

İçine bazen anneannem kaçtı sanıyorum Emre. :joy:

5 Beğeni

Bence de o 26 sayfayı ayıplı şeyler diye geçmeliydiniz :smile:

Dermişim

2 Beğeni

İçime keşke şeytan kaçsa. Şeytanla anlaşma yapmak istiyorum.

Bu da bir şey mi Aslı? Birazdan üyeler üzerinden “Peki Aslı Hanım bu paragrafı nasıl çevirirsiniz? Çok merak ediyoruz :heart_eyes:” şeklinde bir metin göndereceğiz. Sen de Rıhtım’ın lanetine yakalandığın için, Eh, merak ediyorlar bari çevireyim… diyeceksin. Sonra da bir bakacaksın, çevirdiğin metin yarın sitede haber olarak duruyor. Meğer yarının haberini çevirtmişiz. Tesafüde bak… :roll_eyes:

Çeviri haber nedir, nasıl yapılır?

Ama merak etme, o kadar da insafsız değiliz. Çevirmen olarak elbette senin adın geçecek… :two_hearts:

11 Beğeni

Lanetli isimli kitap sanırsamm :slight_smile: