Beğendiğiniz Kitap Alıntıları

8 Beğeni

“Şimdi artık ölüm korkutmuyor beni, ama yaşadıkça onu arayacak değilim. Ölümle karşı karşıya gelince, ki bu sık sık oluyor, kaçınılmaz bir gerçekle yüz yüze gelmiş olacağım. Önemli olan bu değil. Önemli olan benim yaşamamın ya da ölümümün başkaları üzerinde bırakacağı etkidir…”

Küçük Kara Balık - Samed Behrengi

4 Beğeni

“…Kadere meydan okumanın çok çeşitli yolları vardır ve neredeyse hepsi de boşunadır ve en kötüsünün olacağını düşünmeye mecbur kalırken en iyisinin olacağına inanmak ise bu yolların en sıradanlarındandır…”

Görmek, José Saramago

6 Beğeni

Çok tanıdık geldi, ne dersiniz?

2 Beğeni

Şeytanla sofraya oturanın kaşığı uzun olmalı.

Shakespeare - Fırtına

6 Beğeni

Fakat doğru ya, nasıl da unutmuşum!
Kötülüğün takdir edildiği,
İyiliğin tehlikeli bir aptallık sayıldığı
Bir dünyada yaşıyorum

Shakespeare - Macbeth

13 Beğeni

Gözleriniz ne kadar mat, önünüzde kainatın bütün zuhuratı meydana gelse kılınız kıpırdamaz, İsa’yı çarmıhta görseniz komşudan gelen kurban payını beğenmediğinizde duyduğunuz yeisin yüzde birini duymazsınız, kunkure i alemden bir işin iç yüzü size anlatılsa bin yıllık karınızın memesini gördüğünüzdeki kadar heyecanlanıp peşine düşmezsiniz, şu Adem aleyisselam bir lokma elmayı ısırdı da bin yıllardır boğazında duruyor, gidip bir sırtına vurayım da “Neyse ne, safan olsun diyeyim,” demezsiniz, ben daha dün dedim, oradaydım, gerçi vurdum sırtına yutkunsun diye de kıpırdamadı, o da alışmış.

Kıyamet Emeklisi - Şule Gürbüz

12 Beğeni

" Eğer geçmişimizin ötesine geçmemişsek ona layık değilizdir; ve bizleri geçmesi gereken çocuklarımıza da layık olamayız "

Kadınlar Ülkesi - Charlotte Perkins Gilman

8 Beğeni

“Yemek için çalışıyorum diyorsan, yemek mi çalışmak mı, hangisinin asıl amacın olduğunu düşünüyorsun?”

“Elbette yemek.”

“Şuna bakın! Asıl amaç yemekse, çalışmak araçsa, daha kolay yemek bulabileceğin bir çalışma biçimiyle ilerlemek yerinde olabilir. Ekmek bulabildiğin sürece ne yaptığının ya da nasıl yaptığının önemi kalmayacaktır o hâlde. Belirli bir çabanın içeriği ve bir yönünün olmadığı ya da düzeni dış koşullar tarafından sınırlandırıldığı sürece, bu çaba yozlaşmış bir çabadır.”

“Yine teorik, hem de epey teorik.”

Ardından - Natsume Soseki

9 Beğeni

Küfrediyorum o halde, ruhu
Tuzak ve kandırmacayla sarmalayan,
Ve onu bu yas mağarasına
Göz kamaştıran ve gönlü okşayan güçlerle tutsak
eden her şeye!

Lanetleyin ta en baştan kendini beğenmişliği,
Aklımızın kendisini içinde hapsettiği,
Lanet edin göz kamaştıran görünüşe,
Duyularımızı zorla ikna etmek isteyen!
Lanetleyin, rüyalarımızda bize fısıldanan yalanları,
Ünümüz ve adımızın kalıcılığıyla ilgili!
Lanetleyin, sahip olduklarınızdan gururunuzu ne
okşuyorsa,

Kadın ve çocuk, hizmetçi ve kul gibi!
Lanet olsun zenginlik vaadiyle
Bize akıl almaz işler yaptıran,
Anlamsız eğlenceler için
Minderleri seren para tanrısına!
Lanet olsun üzümlerin sarhoş edici sıvısı!
Lanet en yüce aşk duygularına!
Lanet olsun umutlara! Lanet olsun inanca!
Ve Lanet olsun özellikle de sabra!

Faust, J.W. von Goethe

5 Beğeni

Gölet / Claire Louise Bennett

4 Beğeni

"Teferruatlara takılıp kalmış demek daha doğru olur. Öyle bir uygarlığın neden toza ve küle döndüğü belli. Barbarlar kapıya dayanmışken rüzgârdaki tohumlar hakkında tartışmak. Miskinlik pek çok şekle bürünür ama azmini yitirmiş her uygarlığa muhakkak uğrar. Bunu sen de benim kadar iyi biliyorsun. Bu vakada miskinlik bilgi peşine koşmakla, her şeyin cevabını harıl harıl aramakla nitelenmiş - öyle cevapların değeri ne olursa olsun. Bir uygarlık bilmedikleri kadar bildiklerinin içinde de kolayca boğulabilir. (S141)

Ölühane Kapıları - Steven Erikson

10 Beğeni

Bilgece sözler, insanın alnına atılmış oklar gibidir. Öyle bir durumda ne yaparsın? Eğilirsin tabii. (S.167)

Ölühane Kapıları - Steven Erikson

6 Beğeni

İnsanlar efendi olmanın, esir olmak kadar kötü ve utanç verici olduğunu anlayana kadar hayat kötülükler ve acılar içinde sürüp gidecek.

Gorki - Fırtınanın Habercisi

6 Beğeni

Değer biçeceğimiz şey aramanın hedefi değil, yapılan yolculuktu. ( Icarium - S.232)

Ölühane Kapıları - Steven Erikson

7 Beğeni

Her paylaştığın alıntıda istemsiz bir şekilde orijinali açıp bakıyorum çeviri nasıl, acaba etkisini yitirmiş mi diye…

@nefarrias_bredd Hocam sende de var mı bu ya yoksa bana has bir manyaklık mı? :slight_smile:

2 Beğeni

Hahaha hocam biraz var aslında ama genelde üşeniyorum bakmaya çünkü orijinal kitap hala yok, kindle’dan da o kadar sayfa gitgeline üşeniyorum ne yalan söyleyeyim :roll_eyes:

Ama bazı alıntıların tam olarak nasıl geçtiğini hatırlıyorum da allah affetsin. Mesela şu “eğilirsin tabi” alıntısı “why, you duck of course” diye gidiyor olmalı. :roll_eyes:

3 Beğeni

Aynen hocam. :slight_smile:

Wise words are like arrows flung at your forehead. What do you do? Why, you duck, of course

2 Beğeni

3 Beğeni

Geçmişi küflü bir kitap gibi düşünebilirsin. Başlangıca yaklaştıkça sayfalar daha yırtık pırtık bir hâl alırlar. Kelimenin tam anlamıyla ellerinde ufalanırlar ve geriye bir avuç sözcükten başka bir şey kalmaz - üstelik bunların çoğu anlamadığın bir dildedir. ( Mappo - S.424)

Geçit verdiğin her kötülük zamanla sıradanlaşır. Asıl sorun o kötülüklere alışmanın onları söküp atmaktan daha kolay olmasıdır. (Kemancı - S.424)

Çocuklar ölüyor.
Bak bu dediğin insanoğlunun kısa bir özeti. Kimin tarih kitaplarına ve parşömenlerine ihtiyacı var ki? Çocuklar ölüyor. Dünyanın adaletsizliği o iki sözcükte saklı. (S. 452)

Ölenleri isimlendirmeyin zira onlar bizim durduğumuz yerde durdular ve hayatlarımızın her ânında orada durmayı sürdürecekler Bırakın ölümüm şan getirmesin. Bırakın unutulup gideyim. Bırakın canlıları suçlayan ölülerin arasında yer almayayım. (S.513)

“Bana peşinden kovalanmayan bir fani göster, ben de sana bir ceset göstereyim. Her avcı avlanır; kendini bilen her zihnin peşinde birileri vardır. Güderiz ve güdülürüz. Bilinmeyenler cahili izler, hakikat kendi cehaletinin farkına varacak kadar akıllı her bilgeye hücum eder. Bilinemez hakikatlerin doğası budur.” (Heboric - S.538)

Genç kız varoluşun ta en başından beri bütün insan gayretinin yörüngesinde turladığı köklü bir hakikati kavramaya yaklaşmış gibi hissetmekteydi. Dünyayı dermansızca ve endişeyle tırmalamaktan başka bir şey yapmıyoruz. Uygarlığın, katiyetleriyle ve jestleriyle halkların uçsuz bucaksız dramı hiçbir anlama gelmiyor, hiçbir şeye etki etmiyor Hayat her zamanki gibi akıp gidiyor. Felisin bu aydınlanma - İnsanlığın altında yatan anlamı keşfetme- armağanının yıkıcı bir boşunalık hissinden başka bir şey sunup sunmadığını merak etti. Ancak cahiller bir gaye bulup ona sımsıkı tutunurlar çünkü o gaye dahilinde önemlilik illüzyonu yatar. İman, bir kral, bir kraliçe, bir imparator veya öç… hepsi de ahmakların kalesidir. (Felisin - S.540)

Görebildiğin bir tuzağa düşmek göremediğin bir tanesine düşmekten iyidir. (Kalam - S.571)

Ne yaparsak yapalım sonunda gülümseyen Hood olur. (S. 583- Hood: Ölüm Tanrısı)

Ölühane Kapıları - Steven Erikson

9 Beğeni