Hangi Kitabı Okuyorsunuz? (Detaylı İnceleme)

Dördüncü Boyut sanırım sizi şaşırtan öykü. Benim de çok hoşuma gitmişti. Asimov’dan farklı ve güzel bir öykü okumak daima şaşırtır okuru. :slight_smile:

4 Beğeni

Birkaç tane daha böyle var ama kastettiğim ve hoşuma giden ‘’ Çocuk Masalı’’ isimli öyküsü.

2 Beğeni

A evet çok doğru. Ben cinli vs diyince Dördüncü Boyut öyküsü aklıma geldi direk. :slight_smile:

2 Beğeni

Dördüncü Boyut öyküsündeki varlıklar iblis ve bir iblis adayıydı.

2 Beğeni

images

Notos’un bir sayısında bir öyküsünü okuyup tanıştığım Raymond Carver çok ilgimi çeken bir yazar değildi. Can Yayınları 7 TL kampanyasında bu kitabını görünce bir şans vereyim diyerek kitabı aldım. Kitapta yazarın ilk dönem öyküleri toplanmış. Kitabı iki üç oturuşta bitirdim. Kitap yazarın erken dönem öykülerini içermesine rağmen oldukça usta işi öyküler barındırıyor.

Yazarın dili kesinlikle duygusal değil. Ama öyküleri okuyup bitirdikten sonra insanın ruhunda bir duygusallık, hafif bir sızı bırakıyor bu dil. Yazarın ustalığı da burada sanırım. Duygusallığa kaçmadan okurda değişik, adsız duygular birakabilmesinde. Öykülerin alt katmanında ince bir mizah da göze batıyor.

Yazarın Fil ve Katedral öykü derlemelerini de hemen listeme ekledim. Öyküde farklı bir tat arayanlara kesinlikle tavsiye ederim. Ama öyle her öyküsünün başı sonu belli bir olay anlatmadığını daha çok hayattan kesitler içerdiğini de ekleyeyim. Çehov tarzına yakın öyküler.

10 Beğeni

Endymion hakkındaki düşüncelerim.

Son 300 sayfası ile beni tekrar Hyperion ve Fall of Hyperion gibi mest etmeyi başardı. Endymion’da ısınamadığım karakterler bu kitapta gözlerimi doldurdu. İlk iki kitaptan kalan sorular tek tek cevaplandı.

Kitabın ortalarındayken, detay bolluğundan ve hikayenin yavaş ilerlemesinden şikayet eden birkaç paragraf yazmıştım. Bugün bitirdikten sonra ise o paragrafları sildim, çünkü anladım ki gereksiz gibi görünen onlarca detay ve karakter yazarın mesajının bir parçası. Eğer o “sıkıcı” kısımlar kitaptan traşlansaydı, yazarın söylemek istediklerini bu kadar benimsemezdim.

Allah, Dan Simmons’a bir daha Hyperion Cantos kitabı yazdırmasın, bu sonun üstüne başka bir son olmasın. İlk iki kitabı seven herkes bu ikiliyi de mutlaka okusun.

16 Beğeni

İthaki Bilim Kurgu Klasikleri serisinden 47. kitap olan “Biz” kitabını okudum.

Her Rus bilim kurgu yazarında olduğu gibi (Belyaev hariç) ilk başlarda biraz zorlanarak okudum. Eski basımlardaki çeviri ve editörlük hatalarını forumlarda görünce de biraz hevesim kaçmıştı ama bu basımda editörlüğe laf edilecek kadar hata ile karşılaşmadım. Yazarın üslubu böyle sanırım. Bolca devrik cümle var mesela. Tabii ki bazı ufak tefek hatalar da var ama ben okurken etkilenmedim. Kitap kapağını diğer basımlarına göre daha güzel buldum. Anlatılan ortam iyi resmedilmiş.

1984 (okumadığım bir eser) ve Cesur Yeni Dünya kitaplarına ilham olan bir distopya eseriymiş. Cesur Yeni Dünya bu seride okuduğum ilk eser olduğu için ben de yeri ayrıdır. 2 kitabı da beğendim.

Kitabın konusuna gelecek olursak; İki Yüzyıl Savaşlarından sonra Dünya yeni bir döneme girmiştir. Burada matematik ön plandadır. İnsanların bütün hayatı planlı, programlı ilerlemektedir. Ayrıca insanlar isim değil numara ile kodlanmış burada. Burada yaşayan D-503 numaralı vatandaşın gözünden bir günlük şeklinde hikayeler okuyoruz. Konu olarak daha fazla bahsedeceğim bir unsur yok. Biraz sabredip okuyarak güzel bir eser daha bitirmiş olursunuz.

Puanım 9/10.

Not: Bilim kurguya biraz ara verip Maya Kitap Mitoloji serisi (okunmamış olan Truva) ve İş Bankası Türk Edebiyatı Klasiklerine (okunmamış olan 12 kitap) devam etmeyi düşünüyorum. Bilim kurgu olarak yorumladığım son kitap incelemelerimi beğenen arkadaşlara teşekkür ederim. Umarım yardımcı olmuşumdur.

18 Beğeni

Terry Pratchett - Büyünün Rengi’ ne başladım. İlginç ve güzel gidiyor. :smiley:

6 Beğeni

Buz ve Ateşin Şarkısı 2 Kralların Çarpışması Kısım 1


Şu anda Kralların Çarpışması’nın 34 sayfalık giriş bölümünü bitirmiş bulunmaktayım. Giriş bölümüne cidden hayran kaldım, iyi yazılmıştı. Üstad’ın Stannis için kendini feda etmesi beni çok etkiledi
Hikayenin devamında ne olacak çok merak ediyorum :slight_smile:
Giriş bölümü için notum: 9/10

6 Beğeni

İkinci kitabın güzelliği ardından büyük beklenti ile başlayıp kendimizi yuvamızda bulduğumuz bir giriş ile de başlayınca kendi kendime demiştim; işte tam bundan bahsediyodum diye.

Özet

Lakin beni kendine çeken giriş kısmına rağmen kitap genel olarak güzel gitse ve yine sıkılamadan bitirsemde temponun düştüğü kısımlar oldu. Benim için birinci kitaptan kesinlikle daha iyi ama ikinci kitaptan miniciğinden bi’ tık altta kaldı diyebilirim yani.

Hikayeye geçer isem: Tüm evren tarafından dışlanmış, köken olduğu bile unutulmuş hatta red edilmiş zavallı dünya gezegeni ve yobaz insanlık, hatta körü körüne iki taraf içinde geçerli olan yobaz bir düşünce biçimi ile beraberiz bu kitapta. Onlar ve evrenin geri kalanı arasında ki çift taraflı nefret ve bunun sonucu ortaya çıkan olaylar örgüsünü okuyoruz. Birkaç yan unsur ve karakterimiz de var tabii ama onlar hakkında ipucu ve detay vermek istemiyorum. Zira ne desem spoiler ya da direk hikayenin kendisi olur diye toparlayamıyorum. :smile: Seriyi kendi içinde benim için sıralar isem de Kesinlikle 2-3-1 şeklinde olur.

Ve tabii ki tavsiye etme konusunda ise yeniden; “E Asimov yani.” diyorum. :krs:

9 Beğeni


Kritovulos Tarihi bitti. Kitap Fatih Sultan Mehmed’in saltanatının ilk 17 yılını anlatıyor, kitabı benzer kitaplardan ayıran yanı kitabın yazarının Fatih’in çağdaşı olması ve yazarın Hristiyan olmasında yatıyor.

Bugüne kadar Fatih’i ve İstanbul’un Fethini hep Müslüman tarihçilerden okumuştum ve bir yerden sonra bu tarihçiler Fatih’i kusursuz bir insan olarak gösterdikleri için artık bu anlatılanlara şüphe ile bakmaya başlamıştım. Fatih’i birde o dönem yaşamış Hristiyan tarihçilerden okumaya karar verdikten sonra bu kitapla karşılaştım ve okumaya başladım.

Yazar Kritovulos, Fetih sırasında her ne kadar karşı tarafta yer alsada daha sonra Fatih’in hizmetine girmiş ve Fatih tarafından bolca ödüllendirilmiş bir zat. Fatih’ten yarar ve hürmet gördüğü için belli bir süre sonra yazarın Fatih’e hayran olduğunu kolayca fark edebilirsiniz. Yazar bu sebeple Fatih’e karşı herhangi bir hakarette bulunmuyor ve yer yer de Fatih’i övüyor ve düşünlerine saygıda bulunduğunu gösteriyor. Bütün bunlara rağmen yazar Fatih’in başarısızlıklarını ve hatalarını kaleme almaktan da geri durmuyor.

Kitabı genel olarak tutarlı buldum. Bu kitaptan sonra birde Dukas Tarihi’ni okumayı planlıyorum. Dukas, Kritovulos gibi Fatih’e sempatiyle bakmayan bir tarihçi olduğu için
ikisini karşılaştırıp yanlış olan bilgileri kafamda eleyeceğim.

Kendinize dayatılan bilgileri sorgulamak istiyorsanız bu kitap güzel bir başlangıç noktası olacaktır size.

16 Beğeni

Elimde ki son Asimov kitabıni da okuyup serüvenimi bitirmis bulunuyorum.

Kitap yarısına gelene kadar neredeyse hayal kırıklığı denebilirdi. Ana karakterden ötürü de kitabı birkaç kere bırakacak gibi oldum. Ilk yarıyı kitapta geçen tek bir cümle ile özetleyecek olur isem: “Sen ise bir sonsuz gıbı değil, sümüklü bir bebek gibi davrandın.” Olur.

Ama ikinci kısım gerçekten güzel ve sürükleyici idi. Son kısım ise özellikle bazı şeyler tahmin edilebilir olmasına karşın muazzam bir sona da sahipti bana göre. -En azından her şeyin açıklığa kavuşması ve mantıklı olması beni tatmin etti.-

Hikeyeye geçer isem de; Sonsuzlar denilen bir grup insan’ın dünya tarıhınde ki olaylara müdahele edebilirliği sonucunda ortaya çıkan olaylar ve sonuçlarını okuyoruz.

Tavsiye etme kısmına gelir isek; Son bir kez yine yeni yeniden “E Asimov yani.” Diyorum. :krs:

16 Beğeni

Terry Pratchett - Büyünün Rengi bitti. Tam anlamıyla fantastik bir iş olmuş. Akıcı bir anlatımı var. Kitabın arka kapağında da belirtildiği gibi ‘‘mizahla sanatı birleştirmiş’’. Sanattan ne kadar anlıyorum tartışılır ama komik olduğu kesin. Gözünüzde canlandırınca gülesiniz geliyor. Filmi çekilse nasıl olur acaba diyorum. Sanırım olmaz. Olsa sanki çocuklara yönelik gibi gelir bize sanıyorum. O kadar çok ordan fırlayan, buradan pofflayan şey var ki. :smiley: Sanırım ikinci kitabı da okuyacağım. :smiley:

11 Beğeni

Filmi var aslında. 2 part olarak ilk iki kitabı işlemişler. Fena değildi.

2 Beğeni

Ada kitabını okuyorum 162.sayfaya geldim ama sanırım kitabı sevemedim.Adından dolayı Lost tarzı bir şey bekliyordum ki başlarda da öyle sandım ki ne var ki Thad ve Charley karşılaşıncaya kadar.İkisi karşılaştığından beri romantik düşünceler harici bir şey yok.Yarım bırakacak gibiyim kütüphaneden almıştım zaten.

4 Beğeni

Uhuvvet ‘Kardeşlik’
sahafsalih-1520082014

Kitap ilk Türk kadın gazeteci ve İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin tek kadın üyesi Selma Rıza tarafından yazılmış.
Selma Rıza’nın Hayatı

Kitap Abdülmecit’in tahta çıkışından 50 yıl sonra yazılmış. Modernleşen İstanbul hayatını, köşklerdeki odalık, cariye ve hanımların o fesat dolu yaşantılarını çok güzel bir şekilde yazılmış. 2 bölümden oluşuyor güzel bir olay örgüsü ve dil kullanımı mevcut. Karakterlerin iç dünyası güzel yansıtılmış Kitabın benim açımdan tek sıkıntısı günlük yaşamda insanların kullandıkları dil. Sanırsam İstanbul Sosyetesi’nin kullandığı dil o zaman da böyleymiş ama beni rahatsız etti.
Kitabı edinmek çok zor. 1 kez basılmış ve hiçbir yerde satışı yok. Ben Konya İl Halk Kütüphanesi’nden aldım. Dönemin eserlerine ilginiz olsun olmasın yine de herkese tavsiye ederim.
9.5/10
Not: Selma Rıza’nın hayatını kesinlikle okuyun derim. Abisi Ahmet Rıza da önemli bir kişilik.

2 Beğeni

image
Pericles bitti. Kitabı okumadan önce bu kitabın Atinalı komutan Pericles’i anlatan bir kitap olduğunu düşünüyordum ama kitap Sur Prensi Pericles adında hayali bir kişinin başından geçenleri anlatan bir kitapmış meğerse.

Kitabın başında çevirmen, Pericles’in çok az bir kısmının Shakespeare tarafından yazıldığını, oyunun büyük bir kısmınıın ise başka bir yazar tarafından yazıldığını iddia ediyordu ama ben çevirmenin abarttığını düşünmüştüm. Maalesef kitabın daha yarısına bile gelmeden çevirmenin bu iddiasının gerçek olduğuna kanaat getirdim. Kitap konusu itibariyle çok iyi olduğu halde kitabın çok kötü bir şekilde yazıldığını kolayca fark ediyorsunuz, kitap anca sonlara doğru birşeye benzemeye başlıyor (İddiaya göre Shakespeare kitabıın son kısımlarını yazmış) ama bu bile kitabı kurtarmaya yetmiyor.

Eğer sıkı bir Shakespeare hayranı değilseniz bu kitabı okumanızı tavsiye etmem.

2 Beğeni

3 günlük aranın ardından İş bankası yayınlarından “Dr. Moreau’nun Adası” adlı kitabı bitirdim. H. G. Wells’in klasikleşmiş bu kitabı gerçekten de değerini hak eden bir eser. Wells’in muhteşem kurgusuyla bir solukta okudum. Hayvanlar üzerinde çalışmalar yapılan bir adaya şans eseri düşen baş kahramanımızın adadaki hayatını ele alan bu eser hayvan-insan dengesinin bozulduğunda neler olabileceğini güzel bir şekilde ele alıyor.

9 Beğeni

Ursula K.Le Guin’in okuduğum kitapları arasında en zorlu olanı; Karanlığın Sol Eli idi. Konusu fazlasıyla dikkat çekici olduğu için edindim. Kitabın omurgası okudukça oturuyor, ilk etapta kaptırmanız çok kolay olmuyor. Fakat o alışageldiğimiz muazzam üsluba karşı koymanız oldukça güç olduğu için elinizden de bırakamıyorsunuz. Hele benim gibi Ursula aşığı iseniz. :upside_down_face:
Şayet Ursula K.Le Guin okumaya başlamayı düşünenlerdenseniz, ilk tercihiniz bu olmasın diye belirtiyorum, aksi ‘‘zor kadın’’ imajını çok farklı bi anlayışla tecrübe edersiniz.
Son olarak AYRINTI YAYINLARI’na bi seslenmek istiyorum; İlk on sayfada ilk iki sayfanın özgürlüğünü ilan etmesine ne dersiniz acaba? :thinking: Karşımda daha sağlam durmanızı diliyorum. :laughing:

10 Beğeni

Terry Pratchett - Fantastik Işığa başladım. Ne diyebilirim ki macera kaldığı yerden devam ediyor. :smiley:

4 Beğeni