@SJack teşekkür ederim 
1 Beğeni
Açıkçası kitap tam olarak beklentimi bir türlü karşılayamadı.
İlk kitabın daha karanlık ve karamsar havasından biraz daha sıyrılmış ve daha bir grimsi atmosferde geçse de karakterimizin devamlı benzer tuzaklara düşmesi, devamlı benzer sahneler olması biraz sıkıyor açıkçası. İlk kitab olmayan bir karakterin katılması ve bu karakterin biraz esprili olması az da olsa renk katıyor.
Tabi yeni katılan başka bir karakter de var ki 3. kitapta biraz daha renk katacakmış gibi gözüküyor ama 3. kitap çevrilmediği için yapacak bir şey yok.
Sadece Drakula Vlad Tepesh olayına farklı bir bakış açısı kazandırması haricinde pek bir kazancım olmadı.
Yani illa okunması gerekir mi bir şey diyemem ama ben okumamış olsam da benim için çok bir şey değişmezdi.
11 Beğeni
İnceleme için teşekkür ederim. Uzun bir süre kitaplığımda bekleyecek gibi duruyor.
1 Beğeni
Rica ederim, aslında çok uzun beklemesine dahi gerek yok kalın kitap aralarına veya seri aralarına çerez niyetine güzel atılabilir.
Ha 200-300 sayfalık başka çerezlik kitaplar varsa önce onları tercih edin derim. 
Müfettiş - Gogol
Trajikomik bir Gogol oyunu okudum. Yazarın alaylarını iliklerime kadar hissettiğim bir eserdi Müfettiş. Burun, Palto ve Ölü Canlar’da resmen bir hiciv ustası olduğunu kanıtlamıştı zaten, burada da ülkenin bürokratlarını yerden yere vuruyor. Tabii bu yermelerden halk ve esnaflar da nasibini almış.
Yaşadığı dönemle ilgili sorunları eserlerine yansıtmayı sevdiğinden dolayı birçok eleştiriye ve tepkiye maruz kalmış bir yazar Gogol. Doğru söyleyeni kimse sevmez; gerçekler acı ve acılar da hoş değil. Ama birilerinin bu sorunları ele alması gerekmiyor mu? Gogol bu zor görevi üstlenerek ve eleştirilerini edebiyat aracılığıyla duyurmayı göze alarak ne kadar harika biri olduğunu gösteriyor bizlere.
Çok çok çok güzel bir klasikti. Herkese tavsiye ederim.
Puan: 10/10
Asiler Otobüsü - John Steinbeck
Yazardan okuduğum yedinci kitap Asiler Otobüsü oldu. Puanı düşük ve okurların beğenisi az olduğundan hayal kırıklığına uğrayacağımı düşünüyordum ama tahminlerim beni yanılttı. Klasik bir Steinbeck kurgusu okudum ve sevdim de. Yazarın ses getiren büyük eserleri kadar müthiş değil tabii, yine de düşük bir puana layık görülen bir roman da değil. Çoğu okur beklentilerini bu kitaba saklamış ayırmış galiba.
Farklı insan portrelerinin çizildiği eserde karakterlerin görünüşleri ve hayatları ön planda. Birbirinden değişik insanların külüstür bir otobüste yaptığı yolculuğu kaleme alan eser ise bu yolculuktan daha fazlasını sunuyor bizlere. Sanki okurken bu insanların ruh dünyasında kısa bir seyahate çıkmış gibiydim. Eleştirdiği dönemi yansıtan, tasvirleri ve üslubuyla da farklı olduğunu her daim hissettiren John Steinbeck sevdiğim yazarlar arasında. Bu kitabını okuduktan sonra da değişmedi bu görüşüm. Kitabı ise yazarın eserlerini seven okurlara tavsiye ediyorum.
Puan: 9/10
15 Beğeni
Kıyamet Emeklisi Birinci Cilt - Şule Gürbüz
Bir yuva bulmak umuduyla kapı kapı dolaşan ama eşiğinden girdiği hiçbir yere ait hissedemeyen, gençliğinin cesedini ardında sürükleyen, suskunluğa lanet edip anlat dediklerinde anlatamayan, geceleri hayallerini gerçekleştirmek için planlar yaparken sabah uyandığında o hayale inanmaya bile dermanı olmayan Aziz’in hikayesi.
Şule hanım neden bu kadar iyi kitaplar yazıyorsunuz ve bizi yaralıyorsunuz?
Kitap orta yaşlı Aziz’le açılışı yapıyor. Sonra Aziz’in çocukluğuna ve gençliğine dönüyoruz. 15 yaşında evden kaçan Aziz’i, Melami Baba evine alıyor ve yetiştirmeye başlıyor. Baba, Aziz’de ışık görüyor ve kendine görev olarak Aziz’i yetiştirmeyi belliyor. Aziz’i yetiştirdikten sonra Baba diğer adsız bilinmeyen Melami büyükleri gibi kaybolmak istiyor. Aziz’in ev özlemi Babada Babanın kurtuluşu da Aziz’de. Baba hikayeye girdikten sonra kitap benim için kutsal bir metne dönüştü ne yalan söyleyeyim hehe. Sadece Babanın muhabbettine dahil olmak için bile okunur. Keşke 2 cilt sadece Babayı anlatsaydı. Babayı ve Aziz’i Bab’azizi.
Ah be Aziz Can… Neden ayağın takıldı da Babanın arkasından gidemedin Aziz? “Tek hareket, tek ayrılış nasıl bu kadar ebedi olabiliyordu?” Gerçi babanın dediği gibi ona sen gitmedin ki sen aramadın onu hamdın da pişemedin sen yanmadın ki Aziz soğuyasın…
Galiba kitapta eleştirebilecek şey Gürbüz’ün diğer kitaplarında da olan kadınların suskunluğu ya da görünmezliği. Gürbüz kadın karakterleri hikayenin merkezine koymayı sevmiyor tamam ama onları bir hikayeden mahrum bırakmasına figüran gibi davranmasına bu kitapta üzüldüm açıkcası biraz. Kitapta buna uygun karakterler de var üstelik. Hacer ve Fatma’nın arkasındaki hikayeyi anlatacağını bekliyorsunuz ama anlatmıyor.
Nazif karakterinin gerçekliği çok keyiflendirdi beni. Batıda mektep okurken idealist müstakbel öğretmenimiz doğuya, köylere gittiğinde oradaki insanların hayatlarında etki yaratabileceğine o kadar inanıyor ki doğuya gelip hiçbir şeyi değiştirebilecek kabiliyette ve tıynette olmadığını görünce duvara tosluyor. Ee doğal olarak bunun intikamını da öğrencilerden alıyor. Zannediyorum hepimizin başına böyle öğretmenler gelmiştir. Çok büyük işler başaracağını düşünüp hatta böyle Ölü Ozanlar Derneğindeki hoca gibi kendini hayal edip sonra hayalkırıklığı yaşayan ve bu hayalkırıklığının getirdiği öfkeyi öğrencilerden çıkaran o sevimsiz hocalardan işte. “Dünya sizin inandığınız o yitik cennet değil” efendiler! Gençler de sizin gerçekleştiremediğiniz hayallerinizi gerçekleştirmeye memur değil. Ayrıca daha karşınıza çıkan en ufak engelde inandığınız değerlerden vazgeçtiğiniz için hiçbirinizi sevmiyoruz işte oh olsun bu da size. 
İkinci cildi okumaya hazır hissetmiyorum kendimi o yüzden ilk cildi yazayım dedim. Keşke bazı bazı şeylerden çok etkilenmesek. :(((
17 Beğeni
Bu yüzeyseli ise ayrıntılı incelemesini tahmin edemiyorum. 
Ellerinize sağlık. Çok merak ettiğim kitaplar. Sayenizde kitaba dair yeterince bilgi edindim. Şahane bir yazı.
3 Beğeni
Ya beğenmenize çok sevindim çok teşekkürler 
Gerçekten yüzeysel inceleme bu arada 
Çünkü kitapta tartışılacak, düşünülecek, derinlemesine incelemesi yapılacak o kadar konu var ki mesela Aziz’in benlikleri -kemal, balıkçı, mayacı…- ya da Melamilik ve Halvetilik üzerine sayfalarca konuşabiliriz ve hiç de sıkılacağımızı sanmıyorum o denli derya deniz yani Umarım kitabı da beğenirsiniz 
5 Beğeni
Benim de aşırı merak ettiğim bir yazar. Henüz hiçbir kitabını okumadım ama Hakan Günday kadar etkileneceğimi ve çok seveceğimi düşünüyorum nedense.
Aynısını ben de düşündüm. 
4 Beğeni
Hemen okuyam da sana sonunu anlatayım xd
3 Beğeni
Hakan Günday’dan daha çok bile sevilebilir diye düşünüyorum 
Özellikle Çoşkuyla Ölmek ve Öyle Miymiş? çokçokçok iyi kitaplar kesinlikle tavsiye ederim.
aldın mı kitabı? Almadıysan bence hemen alıp okumaya başlama ben okuduktan sonra sana yollarım boşuna masraf yapmamış olursun kitaplar çok pahalı
4 Beğeni
Dinsel atıflar, koskoca tadına doyulmaz paragraflar… Daha çok okunmasını ve tanınmasını istediğim yazarlardan biri. Öyle Miymiş? giriş paragrafı ile büyülemişti beni. 
3 Beğeni
Bu taktik bana söker mi ya, adresimi cia bile bulamaz xd Bunu sona atarım daha okumadım. Yazar kimliği nasıl gelişmiş merak ettim, bizim kalemimize faydası dokunur diye detaylı okuma yapmak istiyorum. Ayrıca mevcut şartları göz önüne alırsak ruh halim Kiki’nin cadı kargosuna ancak elverişli xd
2 Beğeni
O koskocaman paragrafların altını çizmeye kalem dayanmıyor evde Kitaplarını zorunlu ders olarak mekteplerde okutalım hehe Değil mi ne güzeldir o başlangıcı daha ilk sayfasında çarpar insanı. Kitabın devamında Hölderlin için söylediğini sen söylersin Gürbüz’e: “Şule Gürbüz hangi taş ezdi seni tadın böyle güzelleşmiş?” Ben de hala dönüp dönüp gençliğin kahrı üzerine yazdığı bu kısmı okuyorum…
Evet evet bunu en son oku. Bence faydası çok olur hem kalemine hem konuşmana kendi kendine kitaptaki karakterler gibi konuşmaya başlayabilirsin söyleyeyim Ben onu okumadım ya filmi varmış neyse onu izlerim artık
4 Beğeni
Bu forumda sizi sürekli Malazan ve Hakan Günday överken görüyorum. Malazan’ı okumaya siz beni teşvik ettiniz ne yalan söyleyeyim iyi bir reklamdı 
Hakan Günday’ı okumaya hangi kitapla başlamalıyım o da sizin sayenizde olsun.
3 Beğeni
Harika.
Günday herkese kitap etmiyor, insanın damarına basıyor. Buna biraz hazırlıklı olmakta fayda var. Bir de şuna benzer bir lafı var, çok severim: Eğer akşam haberlerini izleyebiliyorsanız, benim kitaplarımı da okuyabilirsiniz.
Benim en sevdiğim kitapları Az ve Azil. Ama çıkış sırasına göre okuyabilirsiniz. Kinyas ve Kayra’yı hala bekletiyorum (özel baskısı da var bende), belki boş vaktim olursa etkinlik yaparız onun için.
2 Beğeni
Bahsettiğiniz üç kitabı da bir sonraki siparişime ekliyorum, belki etkinliğe de katılmak nasip olur
2 Beğeni
Vakti geldi sanki ya 
1 Beğeni
Aslında geldi ama ona özel bir zaman ayırmak istiyorum. Ne bileyim, şöyle 1 hafta filan tatile çıktığımda, sindire sindire okumak istiyorum.
2 Beğeni