Evet 4. kitapta tanıdığımız Trull Sengar’ın geçmişinde başlayan bir hikaye bu kitap. Zaman olarak @M3rett0 nun dediği paralellerde. Beni de biraz zorladı bu durum, daha doğrusu zorlamadan ziyade sinirlendirdi artık . Kitabın başında benzer isyanı bende yaptım, o yorumumu ekleyeyim;
200-300 ler civarına kadar bu garipseme duygusu biraz daha devam edecek. Sonrasında hikaye artık iyice oturuyor, bu kitap öznelinde farklı bölge/kıta/karakter vs lerden yeni bir macera da pek girmiyor o yüzden gendi içinde lineer liği de sağladığı için işler 200 küsürlerden sonra daha kolay ve keyifli hale geliyor diyebilirim.
Kitabın başından beri favorilerim Tehol ve Bugg’dı
Bir an diğer iki Beddict öldü diye, Tehol de gitti kesin dedim. Bugg reis saolsun tüm ata tanrı güçlerini akıttı da kurtardı . Bugg’ın tanrı ya da bir haneye bağlı ermiş bir karakter falan çıkacağını tahmin etmiştim bu arada. Ama kraliçenin metresi abinin Ata Tanrı çıkması ters köşe yaptı direk .
Trull,Rhulad, Korku, hatta tüm Edur lar
Valla bir türlü bağ kuramadım, ölümsüz kadim bir halksınız abi siz yani kendi içinizde kalmaktan mıdır nedir bazı adetler bazı aksiyonlar çok göz devirtti bana. Hannan Mosag içinizdeki en fenası ama Büyüleri de savaşta fena çaktı bağcı kral reis.
Seren Pedac’ın hikayesi de tam tahmin ettiğim gibi gelişmedi, ama genel anlamda onun da karakter gelişiminden memnun değildim başta. Sonlara doğru biraz biraz toparladı diyelim ama sonradan görecez ablamı kesin.
Seran Pedac 7.kitapta ana karaktere dönüşüyor. 9-10’da da bayağı rolü olacaktır.
Bugg’u bir noktadan sonra tahmin etmemek imkansız
Edur hikayesi aynen 7.kitapta devam ama 6’ncı kitapla da birleşecek. (Bence en güzel kitaptı)
Aslında tüm önemli hikayenin geçeceği kıtayı 5’e bırakıp, 1.nci kitabın biraz öncesine gitmek büyük risk bence. Ben ilk 150 sayfada bayağı ne oluyor ya olmuştum
Ben kendimi Erikson’a bıraktım resmen. Olayların kurgusu, karakterlerin her birinin dört dörtlük oluşu, gizem ve sahnelerin aktarımı beni her sayfada büyülüyor artık. İlk yarısında sakin geçen kitaplar sonrasında pişman etmedi. Bu kitap da yavaş yavaş şahlanmaya başladı. Sonraki kitapları da daha çok merak etmemi sağladı şimdiden.
Hiçbir olay olmasın, hikaye bir adım ilerlemesin. Yine de reyiz ne yazmış diye meraklanır, oturur okurum. Şahane bir yazar. Şu Yakınlaşmalar kitabının devamını yazsa keşke.
Reis uzun yıllardır pert sanırım, devam kitaplarını çıkartma konusunda sıkıntı yaşıyor. Ya da eskiden senelerce çalıştığı için taslak hazırdı her sene makine gibiydi.
Savaş esnasında Tehol ve Bugg’ı görememek üzüyor. Ama bir yandan da yeminlinin ortaya çıkmasıyla bu açık giderilmiş. Rhulad Sengar daha kaç kere geri gelecek bakalım. Her dönüşünde daha da güçlenecekse buna tanık olmak ilginç olacak.
Ben de bitirmiş oldum kitabı. Yine beğenerek, her sayfasının tadını çıkararak okuduğum bir eser oldu. Genel yorumumu Yüzeysel İnceleme konusunda belirttim. Ama burada merak ettiklerimi ve kendi çıkarımlarımı yazacağım.
Öncelikle Bugg’ın 3 kişi olacağı üzerinde durmuştum. En büyük tahminim kesinlikle Mael’di. İkincisi Kruppe ve son olarak da yaşlılığı nedeniyle şimdi adı aklıma gelmediğinden ölen bir tarihçiydi. Avare konusunda da hiç şüphe duymadım. Steven reis bu karakterde pek açık vermedi bana göre.
Karakterler arasındaki favorim bu kitap genelinde Tehol oldu. Ama Rhulad’ı da es geçmemek gerekiyor. Mükemmel bir karakter yaratmış Steven Erikson. İlk başta ölüp tekrar dirilmesini ilginç bulsam da @isos81’in dediği gibi bir de ona soralım ilginç mi değil mi diye. Bunların yanında birkaç karakter hariç diğer tüm karakterler de harika işlenmiş ve hikayenin sonunda hepsinde de değişimler meydana geldi. Bu anlamda da kitap başarılı bir iş çıkarmış.
Finalde görüyoruz ki Mael ve Avare her olaydan haberdar ve ona göre oyunu oynadılar. Bakalım devamında neler olacak.
Lether şehrinin düşüşünde tepede birbirlerine evlenme teklifi eden ikilinin bir önemi var mı bilmiyorum. Steven araya sıkışfırdıysa mutlaka bir şeyler vardır. Bir de final sahnesinden önce imi kişinin sidik olayı çok fazla gizem sisinde kalmış. Pek bir şey anlayamadım.
Genel olarak aklımda kalanlar bunlar oldu. Yine harika bir okuma etkinliği oldu benim adıma. Katılan herkese de çok teşekkür ederim. Daha okuyacak olanlara da şimdiden iyi okumalar. Yorumlarınızı esirgemeyin lütfen.
Kitabı bitirdim. Sıfırdan yeni kitaba başlamış gibi oldum. 2-3 karakter hariç karakterler yeni, bölge yeni. Başlarda biraz durağan geçse de sonradan açılıyor. Zaten durağan yerlerde bile Steven Reis kendisini okutturuyor. En sevdiğim karakter Tehol ile Bugg oldu. Onların kısmı oldukça eğlenceliydi. Rhulad’ı ise ne zaman görsem Kemal Sunal’ın sanırım Avanak Apti filmindeydi kamyon çarpacak sahnesi var ya o gelir oldu aklıma
Kitabın sonlarına doğru evlenme teklif edildi ama hiç görmediğimiz, bilmediğimiz iki karakteri gördük. Dedim Steven bunu boşa yazmaz. Sonraki kitapta bunlar kesin baş karakter olur dedim. Ama tahmin tabi ya tutarsa hesabı
Bir fantastik kitap okurken beni en çok meraklandıracak şeylerden birinin bir karakterin finansal yatırımları ve manipülasyonları olacağını düşünmemiştim. Henüz 200. sayfa civarlarindayim Tehol çok ilginç ve sevdiğim bir karakter oldu. Böyle vurdumduymaz gibi gözüken ama gizli gizli her şeyi kontrol altında tutan karakterlere bayılıyorum.
Burada bir önceki mesajımda yazarın artık 5. kitapta da yeni karakterler ortaya çıkarmasından baydığımdan bahsetmiştim ama kitap çok güzel bir şekilde sardı beni ve son 200 sayfaya geldim, bitsin istemiyorum. Aptal etti beni bu Erikson cidden :d
Ben bir soru sormak istiyorum, muhtemelen anlamadığım ya da kaçırdığım bir detay yüzünden bana garip gelen bir şey var: Bu kıtada yaşayan Edurlar ve Letheriler sanki dünyanın geri kalanından haberdar değillermiş gibi hareket ediyorlar. Bu kitap hariç diğer kitaplarda kıtalar birbiriyle etkileşim halindeyken sadece bu kıta izole kalmış gibi duruyor. Malazanlardan hiç bahsedilmiyor, hadi genabackis uzak tamam ama ne bileyim, Edurlar’ın içe kapanık oldukları belirtilse de Letherilerin ticaretle uğraşması sebebiyle en azından onların diğer kıtalarla ticaret halinde olabileceklerini düşündüm. Bunlardan hiç bahsedilmemesi, sanki yüzyıllardır o kıtada yaşamıyormuş da, 10 senedir bu aleme adım atmış gibi başka hiçbir yerden bahsedilmemesi benim garibime gitti açıkçası.
Ben mi bir şey kaçırdım veya bunun bir açıklaması olacak mı? Bu konuda bilgisi olan var mı acaba?
İlk 4 kitap Genabackis ve Seven Cities’de geçiyor. 5. Kitaptaki olaylar ise haritada sol en altta geçiyor. Benim anladığım kadarıyla herhangi bir kıta ile iletişimde değiller. Hatta yanlış hatırlamıyorsam Yeminli ve arkadaşları Hood derken yanlarındaki karakter(ismini hatırlamıyorum ama kadın bir karakterdi) Hood’u soruyordu.