Temmuz ayında söylediğim gibi Ağustos ayı için 2 kitap hedefimi tutturdum. Aslında parça parça okuduğum kitapları tek kitapta birleştirebilseydim 2 kitap daha okunurdu ama bir kitaba yoğunlaşıp tek seferde bitiremedim. Farklı türlerden 5 kitap okumayı denedim. Onlardan da en az 70-80 sayfa okudum. 6 Eylül’den sonra parça parça okuduğum 5 kitabı ilk fırsatta tamamlayacağım. Okuduğum kitaplar;
Ayda en fazla 4 kitap okurdum. Yaklaşık 3 aydır forumda aktifim. Bu ay 10 kitap okudum. Benin için çok iyi bir skor. Çok faydalı buradaki ortam. Sevmediğim çoğu alışkanlığımdan uzak durdum sayenizde.
En sevdiğim kitap Dune oldu. Bilimkurgu hayranı olmama rağmen hep erteledim bu kitabı. Kendimi hazır hissettiğimde okumaya başladım. Hayran kaldım evrene.
Artemis akıcı bir kitaptı. Zaman zaman kahkaha attım. Heyecan düşmeden devam etti.
İki şehrin hikayesi zaman zaman zorladı. Bitirene kadar yoruldum.
İşte insan kitabını merak ediyordum. Çok sevdim. Bazı kısımlarında dehşete düştüm ve bundan zevk aldım. Herkes sevmeyebilir ama ben sevdim.
Leo Perutz ve Henri Charriere ilk kez okudum ve beğendim. Diğerleri çok sevdiğim yazarlar zaten.
Denizler Altında Yirmi Bin Fersah çok çok detaylı denizcilik, balık, coğrafya bilgileri içeriyor. Okumayı zaman zaman zorlaştırsa da yazarın nasıl bu kadar bilgili olduğuna şaşırmamak elde değil.
Kelebek güzel kitaptır. Kelebeğin devam kitabı vardı. Hiç okumadım ama ismi yanlış hatırlamıyorsam Banko olması lazım. Kitabı sevdiyseniz ve ikinci kitabı bilmiyorsanız diye yazayım dedim.
Devam edin, şeytan tozu’ndan daha da başarılı diğer eserleri. Çok seviyorum kendilerini.
@ozgurs59 Dokuzla Dokuz Arasında’yı çok sevdim, Leonardo’nun Yahuda’sı da apayrı güzel, bir de kıyamet günü ustası var ki, harika. Daha bugün şöyle bir cevap da aldım:
Bu ay aşağıdaki kitapları okudum. Sadece Maymun Evine Hoşgeldiniz’ i geçen ay okumaya başladım. Tamamı bana göre güzel öykülerden oluşuyor. BK olan öyküleri ayrı bir güzel. Yazarın espri anlayışı tam bana göre. Şu an okumakta olduğum Yaban Diyarlarda Yabancı kitabındaki bir karakteri direkt Kurt Vonnegut olarak hayal ediyorum hatta.
Ben de bu ay Emily Brontë’nin Uğultulu Tepeler’ini ve korku türünde olan çizgi roman Ice Cream Man’in ilk iki cildini okudum. “Reading slump” dönemimden Amazon’dan aldığım yeni kitaplarla çıkmayı umut ediyorum.
Bu arada Uğultulu Tepeler nasıl bir kitaptı öyle, cidden 405 sayfa dolu dolu kaos okudum. Hatta Hindley ile Heathcliff’in vahşet dolu kavgası rüyama bile girdi
Ice Cream Man’in kapağı okumak için çizgi roman ararken karşıma çıktı ve dedim ki böyle masum görünen bir resmin masum bir hikayesi olmaz kesin ve doğru da çıktım. Aslında çok sarmadı ama şu anlık az cildi olduğundan başlamışken bitirmek istiyorum.
“Chocolate, vanilla, existential horror, drug addiction, musical fantasy…There’s a flavor for everyone’s misery.“
Ağustos istediğim kadar verimli geçmedi. Akşamları nedense hep yorgun hissettim ve yarım saat bile okuyamadım. Eylül’e hızlı başladım ama, bakalım Eylül nasıl geçecek
Ağustos ayı okuduklarım. Zaman Çarkı’nda son düzlüğe girdim. Duygusalım…
Danilov beşlemesine de başladım forumun sayesinde. Çok akıcıydı. Bu ay okuduklarımın hepsini beğendim. Ama tabi en sevdiğim Yeni Bahar oldu. Aan’allein <3
İthaki Modern’lerin hepsinden memnun ayrıldım. Yalnızlık Kalesi ve Sütçü 'yü tekrar okuma listeme aldım,tatları hâlâ damağımda
Afrika üçlemesi’nin final eseri Tanrı’nın Oku 'da tuzu biberi oldu. İthaki son zamanlarda, Modern serisinde üst üste gerçekten iyi eserler çıkardı, Düş Yakamdan Şeytan 'ı da bekliyorum.
Karanlık Kitaplıkta ise özellikle Cehennem evi 'ni çok beğendim, umarım Richard Matheson’ı seride daha çok görürüz
Lanetli ve Deadpool ise okuması keyifli eserler olsada beklentimin bir tık altında kaldı Anneler 'i ise yalın anlatımı, güzel kurgusu,hissettirdiği duygular sebebiyle çok beğendim Tanrı’nın Gözündeki Zerre ve Ejderhanın Saati ise serilerindeki (türünde) en başarılı eserlerin içine rahatlıkla girdi benim için,kesinlikle tavsiye ediyorum Ara Dünya 'yı zaten okuyunuz,tekrar tekrar okumalık bir eser-seri Ottomania" 'da ise yazarın dilini başta yadırgasamda sonradan alıştım, Pangea’ya yakışır bir eser olmuş Yazarın diğer eserlerine de göz atmayı düşünüyorum.
Başlasın Eylül