Okuduğunuz En İyi Fantastik Kitap-Seri Hangisi?

Lotr bana fantastik edebiyatın 0 noktası gibi geliyor. Yazımı düzgün, hikayesi ayrıntılı, evreni temellendirilmiş, karakterleri tutarlı, yaşanan olaylar hikayeye uygun. Herşey bir iyi bir fantastik seride olması gerektiği gibi.
Yazar her şeyi o kadar yerli yerinde yapmış ki tüm fantastik evren içerisinde ondan sonra gelen yazarlar/sanatçılar onun tasarladığı ögeler üzerine eserlerini kurmuşlar. Şimdi burada Lotr’dan daha güzel olduğunu düşündüğünüz onlarca seri yazıyorsunuz. Hangi seri fantastik eser dünyasını Lotr kadar etkileyebilmiş sorarım? Hangi eserdeki hangi ırk bir Lotr cücesi/elfi kadar popüler olmuş? Asoiaf’ın Akgezenlerini başka eserlerde görüyor muyuz? Zaman Çarkı’nın Ogierlerini, Fırtınaışığının Yokelçilerini görüyor muyuz? Görmüyoruz, ama Lotr’un elflerini ve cücelerini görüyoruz ve hala Tolkien’in yazdığı şekilde görüyoruz.

4 Beğeni

Buz ve ateşin şarkısı, Kral katili güncesi, witcher, zaman çarkı. Bunlar gayette etkileyen fantastik seriler. Özellikle buz ve ateşin şarkısıyla senelerce ilgilenseniz bile hep yeni bir şeyler buluyorsunuz. Emin ol Tolkien’in bu eseri doksanlarda ya da günümüze daha yakın bir zamanda çıksa bu kadar konuşulan bir eser olmazdı. Filmleri yine büyük bir katkı yaptı evrenin duyulmasında.

Bunların hepsi dediğim serilerde de var. Zaten bunlar eksik olursa seri beğenilmez ve ismi duyulmaz. Bu tartışma senin lotrı savunup benimde karşı çıkmamla çok uzun bir süre devam eder. Yanlış anlama çokta uğraşmak istemiyorum. İyi günler dilerim…

Merhabalar. Bu tartışma gereksiz yere uzadı. Ve artık son bulması gerek.

Herkesin özgür düşünce hakkı vardır. Bu düşünce yanlış yada doğru (Bunlar herkese göre değişir) kişiye özeldir. Ama kimse fikrini zorla birine dayatamaz.
Ve kimse zorla bir kişinin fikrini değiştiremez.

Modern bir dünyada yaşıyoruz. Herkesin konuşma hakkı var.

Herkesin düşüncesi kendine özeldir. İsteyen katılır isteyen katılmaz. Kimse bunu zorla değiştirmeye çalışamaz.

Lütfen herkes kendi fikrini söylesin ama bir diğerine kendi fikrini zorla kabul ettirmeye çalışmasın.

Diyelim ki fikriniz çok doğru ama bunu zorla dayatmaya gerek yok. Bu kabul edilemez.

Zaten eğer fikriniz doğruysa ama karşıda ki kişi bunu anlamazsa kendi kaybeder. Bunun uğruna tartışma çıkarmaya gerek yok.

Ve anlayışşız kişiler ile tartışmanın anlamı yok.

“Stresin en büyük sebebi, günlük yaşamınızda anlayışsız insanlarla yaptığınız tartışmalarıdır.” - Albert Einstein

Diyelim ki birinin fikri çok yanlış ama size ne? Sadece kendi görüşünüzü söyleyin yada yanlış buluyorsanız söyleyin. Bu kadar.

Kimse hiçbir fikri beğenmek zorunda değil.

Dediklerimden hiç tartışmayın anlamını çıkartmayın.

Saygı ve sevgi kuralları çerçevesinde istediğiniz kadar tartışın.

Ve unutmayın: “Uzun bir tartışma her iki tarafında haksız olduğunun delilidir.” - Voltaire

Saygı ve sevgilerimle. Tartışmayı bırakın.

4 Beğeni

Baya güzel yazmışsın

1 Beğeni

Bir de ayrıca belirteyim kimseyi hedef almadım. Neyse iyi günler herkese. :slightly_smiling_face::heart:

1 Beğeni

Sadece Yüzüklerin Efendisi ve Yerdeniz Serisini okudum. Tercihim Yerdeniz’den yana.

1 Beğeni

Yaklaşık 15 yıldır ağırlıkla fantastik kurgu okuyorum, 7 yıldır favorim hiç değişmedi: Malazan Book of the Fallen. En sevdiğim yönü, her yönü. Harika bir mizah anlayışı var, insan içinde okurken kahkahalara boğulup az rezil olmadım. Trajedileri yürek deşiyor, büyülü olsun büyüsüz olsun dövüşleri heycanlı, convergence’ları ihtişamlı. Üslubunun herkese gitmeyeceği bir gercek, ama benim acayip hoşuma gidiyor. Her reread daha da güzelleşiyor. Misal belki bu biraz da benim sığırlığımdır ama reapers gale’de ölen pella reyizin deadhouse gates’deki pella olduğunu üçüncü okumamda farkettim ben. Farkettiğim gibi de gözler doldu, YAVRIIIM nidaları eşliğinde hüzünlü dakikalar geçirdim. Büyü sistemi tam istediğim gibi gizemli, derin, subtle ve bir sekilde tutarlı. Karakterler insan, sıradan, kusurlu.

Özetle iflah olmaz bir fanboyum hocamlar yapıcak bişey yok.

Bunun hemen arkasından the Second Apocalypse gelir. Köpeğiyiz. Dibine kadar grimdark, dibine kadar felsefi, dibine kadar benzersiz, kendine has. Bu kadar felsefik olması da bence güzel bişey. @HamdemitAbi mesela fantastik kurguda gördüğüm en epik büyücü dövüşlerinden birinden çıkan büyücü reyizin varoluşsal sancılar çekmesinden pek hoşlanmamış. Ama ben bunu aşırı gerçekçi ve relatable bulmuştum. Ayrıca fucking Cil-aujas ve Ishterebinth diyorum. Moriadan bile Moria nasıl olunabilir burda görmekteyiz. Skyler White’dan Skyler White nasıl olunur onu da gördük tabi. Oh well.

Bunların dışında her zaman Yerdenizin yeri gönlümde bir başkadır. Bu seriyle ilgili en çok sevdiğim şey bana çok naif gelmesi. Bu serinin naifliği tam bir cynical asshole, tam bir jaded old man, efendime söyleyeyim tam bir huysuz ihtiyar şahsıma ilaç gibi geliyor. Bulucu reyizin, Ged kralın hikayelerini okudukça bir yandan hüzünlenip bir yandan yürek buzlarımı çatırdarıyor, kaynağı belirsiz umutlarla doluyorum.

Edit: yukarılara bakınca the Broken Empire üzerine de fikir beyan edeyim dedim. Quantum geyiğine girip saçmalamadan çıkan gördüğüm tek eser falan olabilir kendisi. Sadece bu yönüyle bile takdire şayan, hahah.

7 Beğeni

Forumda Malazan ve Apocalypse övgüleri yüzünden dil öğrenmek şart oldu.

1 Beğeni

Hocam malazan sevenin çok sevdiği sevmeyenin tiksindiği bir eser. Bu hususta
iyi bir rehbere yönlendireyim eğer henüz karşılaşmamışsanız.

Aslında Second Apocalypse de öyle. Ona (henüz) böyle bir rehber yok ama :frowning:

4 Beğeni

Linkteki çeviriyi daha önce okumuştum. Malazan’ın sırf o yazıyı çevirmeye değer olması, zaten seriyi okumak için bence yeterlidir. İthaki umarım serinin çevirisini iyi yapar ve umuyorum ki bu seriyi yarım bırakmaz. Apocalypse galiba kendi ülkesinde bile underrated bir seri, çevirisini görür müyüz bilmem ama Malazan’ı beklemek bile sabırsızlandırıyor.

1 Beğeni

A Song of Ice and Fire serisi.

4 Beğeni

Sende benim kafadansın😉

2 Beğeni

Malazan’ı nereden okudunuz acaba? Fantastikle çok aram olmamasına rağmen öyle bir övülüyor ki okuyasım geldi. :grinning_face_with_smiling_eyes:

1 Beğeni

İlk 4 kitabı amazon.co.uk’tan ikinci el getirtmiştim kargoyla beraber kitap başı 10 liraya falan, sterlinin 4 lira falan olduğu eski güzel günlerde. Sonraki kitapları e-book formatında okudum. Yakın zamanda da basılı hallerini tamamladım hocam. Şu sıralar pandorada hepsiburadada falan kitap başı 100 lira civarına bulunabilmekte.

2 Beğeni

Teşekkürler. Sanırım e-book olarak okumaya başlarım bir ara.

Nerdfight başlatmak gibi olmasın, gözümde kralkatili güncesini en büyükler arasına girmekten alıkoyan çok büyük bir sorunu var: ana karakter tam bir Mary Sue. Kvothe’nin hem dünyanın en zeki insanı hem en güçlü büyücüsü hem en iyi müzisyeni hem en iyi politikacısı hem en iyi mühendisi hem en iyi kılıççısı hem en sevişgeni vesaire olması beni aşırı rahatsız eden bir durum. Hikayeyi gözümde maalesef direk masal düzeyine indirgeyen bir şey. Anlatım tarzı direk mükemmel gibi bişey, her zaman överim ona diyecek hiçbir şey yok; fena olmayan da bir dünyası var. Ama bu olayı aşırı itici buluyorum.

Asoiaf da vaktiyle en zevk alarak, sabahlara kadar kendimi tutamadan okuduğum, baya bi GPA feda ettiğim serilerden biri. Ama orda da 4. kitaptan itibaren böyle bi “çözemeyeceği düğümü atma” hissi geliyor. Ben şahsen diziden bağımsız olarak bu serinin tatmin edici bir sonla bitirilebileceğini düşünmüyorum. Bence hikayeye düğüm atmanın da bir adabı var ve bu seride bu limitler çoktan aşıldı, çiteşti, bir spagettiye, efendime söyliyim, bir gordion düğümüne döndü hikaye. Ve Gordion düğümünün nasıl çözüldüğünü hepimiz biliyoruz :roll_eyes:.

2 Beğeni

Bunun böyle olup olmadığına dair reddit’te şurda burda bir sürü tartışma var hocam. Öyle olduğunu söyleyen kadar, olmadığını iddia eden de var. Bana da Mary Sue gibi geliyor aslına bakarsan ama öyle değil diyenlerin argümanları da boş şeyler değil, onları okuduktan sonra fikirlerim yumuşadı.

Sanırım Kvothe için söylenebilecek tek şey “Unreliable Narrator” olması.

KKC’yi beğenenlere ve okuduğu en iyi seri olduğunu söyleyenlere saygım sonsuz ama benim için eğlenceli bir kitaptan öteye geçemedi maalesef. Zaten birçok eleştirisini okudum, prose harici övüldüğü pek bir şey yok, ama zaten tav olanlar da prose’a tav oluyor sanırım.

1 Beğeni

Valla en son reread atalı sanırım en az 3 yıl oldu, unreliable olduğunun işaretlerini pek hatırlamıyorum. Ama 3. kitapta öyle olduğu onaylanırsa tükürdüğümü zevkle yalarım hocam. Vaktiyle Attack on Titan da tükürdüğümü yalatmıştı bana, baya güzel olmuştu hahah.

Bu arada iyi anlatımı küçümsüyomuş gibi olmayalım hocam, güzel prose bence çok nadir denk geldiğin çok güzel bişey. Bir zanaatkar misali ilmek ilmek yazıldığı belli cümlelere büyük bir hayranlık duyduğumu da belirtmek isterim.

3 Beğeni

Hocam uzamasında bence sakınca yoktu, sonuçta forum müsait olduğunuzda cevap vermeye izin veren bir ortam, hahah.

Ama cidden, yanlış anlamayın “stop enjoying things” kafasıyla yazmamıştım; aşırı başarılı ve kaliteli eserlerin gözümde level atlamasını engelleyen yönlerini belirtmiştim sadece. Bunlar tabi zevk meselesidir bir yerde.

Zaman Çarkını ise kafamda nedense Kingkiller ve Asoiaf ile aynı kategoriye koymakta zorlanıyorum. Tam sebebini kendime açıklayamadım/kelimelere dökemedim, ama Kingkiller ve Asoiaf arasındaki mesafe Kingkiller-WoT ve Asoiaf-Wot arasındaki mesafeden çok daha kısaymış gibi geliyor. Ama o da çok başarılı bir eserdir, umarım zevk alırsınız ondan da.

edit: kafamdaki pairwise uzaklıklardan aslında bir matris çıkarsam, sonra da onun ortaya çıkardığı diagramı çiziktirsem baya ilginç bişey ortaya çıkabilir aslında he. üşenmediğim bir zaman bakacağım sanırım buna.

Benzer bir tartışmayı daha önce yapmıştık hocam. Tıpkı sizin gibi seriyi başarılı bulsam da ,gördüğünüz üzere, Kvothe’nin Maryu Sue olmadığını düşünenlerdenim. Fakat Farseer sağ olsun bazılarının neden Kvothe’yi Mary Sue olarak gördüğünü daha iyi anlıyorum.

4 Beğeni