Merhaba dostlar, uzun Fırtınaışığı maratonumuzda 4. etaba geldik .
İlk üç kitap sonrasında biraz yorulunca 4. kitabın okuma etkinliği öncesi planladığımızdan 1 ay fazla bir bekleme süresi koyduk. 15 Ekim itibari ile Savaş Ritmi okuma etkinliğimize başlıyoruz .
Etkinlik süremizi yine 45 gün belirledim ama ne zaman biterse fark etmez. Tahminimce 5. kitap gelene kadar bir boşluğumuz daha olacaktır . Savaş Ritmi’ni Cilt 1 ve Cilt 2 olarak okuyacağız yine, bu kitapta tek cilt versiyon basılmamıştı zaten dilimizde.
Açıkta spoiler vermemeye, spoiler ları belirtirken sayfa/bölüm numaralarını başta iletmeye dikkat edelim yine. Şimdiden katılacak herkese keyifli okumalar dilerim.
Ekim ayının kalanını biraz yoğun geçireceğimden boş bulduğum her anda Savaş Ritmi’ni okumaya karar verdim . Önden azar azar başlıyorum, siz beni yakalar geçersiniz .
Önden başlayayım diyeli 4 gün olmuş, anca 100 sayfa okuyabilmişim 5. bölüme geldim.
Girişi de sayarsak 2 Navani bölümü oldu şimdiden, bu kitapta Dalinar’ın ağırlığı düşüp Navani artacak gibi duruyor. Bir de tabi yaptığı keşif var .
Önceki kitaplarda ufaktan sinyali gelmişti sanki ama bir anda kitaba hava gemisi girince ayrı bir dinamizm oldu valla, Roshar da kartlar yeniden dağıtılıyor Adı da Dördüncü Köprü, ilginç bir ekleme oldu.
Kaladin (ve diğer rüzgarkoşucular) ile yine gökleri fethederken aksiyon dozu da yüksekti, ilk 100 sayfa itibari ile memnunum. Shallan yine bildiğimiz gibi tabi .
Böyle günde 1 bölüm ortalama ile bakalım ne kadar daha devam edebilcem, bu aralar boş vakit az.
Aynı yerdeyim bende, 200 de kaldım 2 gündür okuyamadım.
Sayfa 140 lar, Bölüm 8 de Moash ile karşılaşınca Kaladin’in yine donakalması beni baydı biraz, tadımı kaçırdı .Sonrasında olanlar da iştahımı kaçırdı, yetkisiz ve amaçsız kalan Kaladin ile bol bol iç darlayıcı sahne göreceğiz tahminimce.
Kaladin de Shallan da istediğim ivmeyi alamıyor hikayede, bakalım devamında bizi şaşırtacaklar mı
Bölüm 17, sayfa 268 e geldim. Bölüm 13 ve 15 en Cosmere bölümleriydi sanırım. 14’te kendi içinde ilginçlikler barındırıyordu.
Bölüm 13’te Shallan ve Mraize’in ikili diyaloğu bizi sonunda diğer diyarlara da taşımaya başladı. Nalthis ve Scadrial isimleri vurgulandı, Savaşkıran ve Sissoylu’nın sistemlerine bi selam çakıldı ufaktan Roshar’a gelenlerin çoğu buralardan çıkacak herhalde. Zaten Vasher ve Vivenna’dan %99 eminim .
Hayaletkanların ana hedefinin Fırtınaışığı, yani taşınabilir kuşam ile gücü farklı dünyalara götürme olduğu da netleşti. Shallan’ı da nihai olarak aralarına katacaklar gibime geliyor.
Mraize’in tavuğu da Alacakaranlığın Altıncısı’nda tanıdığımız Aviar türünde sanırım. Ben bu kuşları papağan gibi hayal etmiştim, burada tavuk diyip duruyorlar Eğer Aviar ise Mraize kendini gizlemek için kullanıyor muhtemelen.
Bölüm 15’te Kaladin ve
Zahel diyaloğu da Kaynaşıkların yapısı adına güzel ipuçları verdi. Eğer Zahel’in dediği gibi aşırı Kuşam taşıyanın ölümü sonrası tam bir ölüm gerçekleşmeme durumu ise yakında Kaynaşıkları nihai ölüme götürecek çözümü de göreceğiz kesin.
Zahel’in başka yerden geldiği de, uzun ömrü de konuşuldu bir tek şu adamın Vasher olduğunu onaylamadı henüz hikaye Çivit ile bağı da ufaktan geçti konuşmalarında.
Bölüm 14’te Venli
gözünden Kaynaşıkların yönetim yapısını da öğrendik. Dokuzlar epey ilginç bir yapıydı ama daha ilginç olanı Raboniel karakteri oldu sanırsam. Bir anda cephenin diğer tarafına bölüm sonu canavarı tarzı bir şey geldi . Merakımı epey uyandırdı, bakalım Raboniel’in Urithiru üzerindeki hesabı ne çıkacak.
Dokuzlar (ve sanırsam ki Raboniel);
Köprü Dört bölümleri çok daha iyiydi Kaladin’in. Artık içsel çekişmeye benim okur tarafım daha fazla katlanamaz. Umarım öyle gitmiyordur. 150’ye geldim ben. Okumaya devam.
Rosharda bütün kuşlara tavuk diyorlar . 2. kitapta Shallan küçüklüğündeki panayırda papağan görüyordu, tabi gene tavuk olarak tanıtılmıştı, hatta konuştuğunu görünce şaşırıyordu vs.
Bu, kitap dışında yazar tarafından onaylandı sanırım.
Kitabın 2. yarısı eski meşhur bir filmin senaryosunu andırıyor. Bakalım kitabı okuyunca benzetebilecek misiniz? Hatta bir yerlerde afişini bile yapmışlardı sanırım.
Hmm şimdi daha mantıklı oldu. Cosmere bağlantıları için de big reveal lar beklememek lazım o zaman, daha çok easter egg gibi koyuyor sanırım Sanderson.
200’e geldim ama Brandon beni boğmaya devam ediyor. Kaladin’in çocukça içsel düşünceleri bayıyor. Kitabın adı Savaş Ritmi ama hiç o ritim yok. Navani ve fabrialleri, Shallan ve çoklu kişilikleri, Kaladin ve depresyonu kitabı iyice bataklığa çevirdi. İlerleyecek gücüm pek kalmadı benim. Ama dayanmaya çalışıyorum.
Düşündüğümü(zü)n aksine, Gavilar pek de iyi biri değilmiş sanki, en azından Navani’ye karşı. Şu ana kadarki anlatılardan benim düşüncem, Dalinar’ın daha iyi versiyonu olmasıydı ama prologue’da daha evil bir vibe aldım ondan. Tabii o sıradaki boynuz söylentilerinden de kaynaklanıyor olabilir.