Kesinlikle tavsiye ediyorum akıp gidiyor. Kitapta bolca İstanbul ve Osmanlıyla ilgili flashback ler mevcut, bunlar daha da çok sevdirdi.
Okuma listemin başına geçti bile
Disk dünya kitaplarına küçük özgür adamlardan devam edip tiffany sızıyı bitirmek istiyorum. Okuduklarımın hepsini beğendim diyebilirim. Sadece Lokinin Müjdesi İskandinav mitolojisini çok fazla okuduğum için sanki farklı birşey sunmadı bana. Hatta Neil Gaiman’ın İskandinav mitolojisi kitabını Lokinin ağzından anlatmış gibi geldi. Ay başında aldığım kitap ay sonuna kadar elimde siründü bu sebepten. Hala da bi 100 sayfası var sanırım. Ben farklı birşey bekliyordum açıkçası, olayların ana sebeplerini çarpıtmasını beklerdim mesela. Ama olmadı. Ama yine de mitolojik hikayeler basmaya devam etsinler, yine olsa yine alırım sırf meraktan, kitaplığıma baktığımda İskandinav mitolojisine dair 10kitap falan görüyorum, neden daha fazlası olmasın.
Her ay en az bir şiir kitabı okuma kotam var. Didem Mamak sadece popüler şiirlerini bildiğim bir yazardı ama küçük de olsa kitapları, okudukça sevdim. Fotoğrafta yok ama Birhan Keskin Ba ve Yolu da okudum. Birhan Keskin’i neden bilmiyorum çok seviyorum. Basit de olsa öyle güzel anlatıyor ki herşeyi.
Günde yüz sayfa okumak gibi hedeflerim olsa daha iyi mi okurdum diye düşünüyordum birkaç haftadır, sonra baktım ki zaten hayatım doğumdan büyümeye hep planlıydı ama hiçbiri tutmadı, bıraktım kitap ne kadar okutursa o kadar okuyayım. Zaten hızlı da okuyamıyorum. Onda bari “Özgür” olalım.
Okul çok yoğun olduğu için Eylülde doğru düzgün kitap okuyamamıştım. Ama valilik bütün okullarda her gün bir saat kitap okunmasıyla ilgili yazı göndermiş. Canım valim. Bu ay okulda her gün bir ders kitap okuduk. Bende hem derslerimi hem okumalarımı düzenleme imkanı buldum. Ekim ayı da şu şekilde
Her gün 1 saat okuyarak bunları okuduysanız, sizi tebrik ederim.
Evet. Sadece bir saat ama düzenli uygulandığında sonuç çok güzel ve şaşırtıcı olabiliyor.
Harika uygulama, harika kitaplar. Sizi tebrik ederim
Wardstone görmek sevindirici
O kadar yoğun bir ay geçiriyorum ki -teşekkürler çift vizeli, bol ödevli eğitim sistemi- bu kadar bile okuduğumu düşünmüyordum, şaşkınım. 5 bininci kahvemi demlemeye giderken aklıma bu başlık geldi. “Bir bakayım ben neler okumuşum bu ay?” dedim ve sonuç. Ayı muhtemelen ders notları okuyarak falan kapatacağım, o yüzden bunu buraya bırakıp kaçıyorum. Hepinize keyifli okumalar arkadaşlar.
Gözlerim Tiffany arıyordu. Bulamıyordu
Diskdünya’da ÖLÜM serisini bitirdim, bunlara ek olarak. Ama onları kaldırdım yerlerine, o sebeple fotoğrafta yoklar. Hatta hızımı alamadım Hogfather’ı ingilizce okudum. 40 kitap çok uzun geliyor insanlara ama ben artık Diskdünya’yı ara kitap olarak okuyacağım diye bir karar aldım Ayda maksimum 2 kitap. Çünkü bitsin istemiyorum. Çok büyük boşluğa düşeceğim bitince. Dün Kıyamet Gösterisi’ne başladım, en sevdiğim yazar olan Gaiman ile birlikte yazdıkları kitabı okurken bile bu bölümü kesin Terry reis yazmıştır diyebiliyorum. Keşke 40 kitabı daha olsa her ay 1 kitabını okuyarak bi’ 6-7 sene kafam rahat ederdi
buçukluğun mücevheri
wıtcher 6 kırlangıç kulesi
dünyanın ötesindeki orman
fantastes
ben,kirke
Ayın ilk 10 gününü çok verimli geçirip hepsini okusam da daha sonrasında derslere yoğunlaşma, biraz animelere sarma ve aşk ve ölüm şarkılarının o kadar hoşuma gitmemesi sebebi ile başka kitaplar okuyamadım. -Yirmi gündür yarısına gelemedim yahu.- Dün taht oyunlarına başladım ama 2 günde bitmeyeceğine göre şimdiden paylaşayım dedim. Düşüncelerimi aşağıda bulabilirsiniz.
Ben, Kirke
Çocukluğun Sonu
Geçmişe Yolculuk
Vahşetin Çağrısı
İki Şehrin Hikayesi (daha bitmedi)
Yolunu Şaşıranlar - Anton ÇEHOV
Sakkara’nın Kumları - Glenn MEADE
Sakkara’nın Kumları hakkında beni aydınlatabilir misin? On seneyi aşkın bir süredir bir türlü elime alıp da başlayamadım…
Tabiki, vakti zamanında Sakkara’da yaşayan minik bir kurbağa
Aslında kitap İkinci dünya savaşı sırasında Hitler’in Roosevelt ve Churchill’e Mısır’da düzenlemeye çalıştığı suikastin -ki bu sfenks operasyonu diye geçer tarihte- yazar tarafından yarı hayali yaratılmış bir kurgusu. Gleen Meade’in tüm kitapları var bende ama şu ana kadar sadece Buz Kapanı, İkinci Mesih ve bu kitabı okudum. İkinci dünya savaşından önce Sakkara’da arkeolojik kazılar yapan 2 erkek ve 1 kadının yıllar sonra suikast operasyonun farklı cephelerinde kesişen önemli rolleri üzerine geçiyor. Ben açıkcası beğendim ve yazarın en iyi kitaplarından birinin de bu olduğunu önceden duymuştum. Romanov Komplosu’da çok methediliyor ama onu henüz okumadım. On seneyi aşkındır okumuyorsan sanırım sende ya Turkuaz Yayınları yada Doğan baskısı var. Ben Kırmızı Kedi baskısını okudum. Yani kısacası tavsiye ederim okuyacak arkadaşlara. Dan Brown okuyormuşcasına keyif aldığımı söyleyebilirim.